Özcan BUZE'nin Guizhou Günlüğü (3): Miao köyünde evlenmekten nasıl kurtuldum?

    İtiraf etmem gerekirse, Guizhou'ya gelmeden önce burada yaşayan etnik topluluklardan hemen hemen hiçbirinin adını bile duymamıştım. Ama Miao ismini daha Çin'e gelmeden önce bile biliyordum.

    Madem itirafla başladım, itirafla devam edeyim: Miaolar hakkındaki bütün bilgim isimlerinden ibaretti. Çin'de tam olarak nerede oturuyorlardı, nüfusları ne kadardı, nasıl yaşarlardı, neyle uğraşırlardı? Hiç birini bilmiyordum. İşte şimdi bunu öğrenme fırsatım olacaktı. CRI heyetinin Guizhou eyaletindeki gezi programı çerçevesinde bir Miao köyüne gidecektik. Böylece onları kendi doğal yaşam ortamlarında tanıyabilecektim.

    Sonradan edindiğim bilgilere göre, toplam nüfusları 9 milyon olan Miaoların 4 milyon 300 bini Guızhou eyaletinde yaşıyordu. Geri kalanları ise Hunnan ve Yunnan eyaletlerine dağılmıştı. Guizhou eyaletinde Miaolar için özerk ilçeler ve özerk köyler oluşturulmuştu. Buralarda kendi yaşamlarını kendileri yönetiyordu. Çin Halk Cumhuriyeti kurulmadan önce dilleri yazıya bile geçirilmemiş olan bu halk, aradan geçen süre boyunca önemli kültürel ilerlemeler sağlamakla birlikte kendi geleneksel kültürlerini de korumuştu.

Otobüs uzun ve virajlı yollardan geçiyor

Yol ötesindeki manzara

    26 Nisan Cumartesi günü, otobüsle uzun ve virajlı yollardan geçip dere tepe aşarak Congjiang ilçesine bağlı Biasha köyüne gittik. Burası 2 bin 200 kişinin yaşadığı orman içinde çok sevimli bir köy. Heyetimiz köye yaklaşınca silahlı bir grup tarafından karşılandı. Mensup oldukları etnik gruba özgü giysiler içindeki delikanlılar ellerinde eski çağlara özgü çakmaklı tüfekler tutuyordu. Biz gelince hepsi birden havaya ateş ederek bize "Hoşgeldiniz" demiş oldu. Bize verilen bilgiye göre, köydeki her yetişkin silah taşıyordu. Bu türden bir olayı antroplolojı ve tarih kitaplarında okumuştum. Örneğin, Frazer, Morgan ve ondan bol bol alıntılar yapan Engels "Ailenin, Devletin ve Özel Mülkiyetin Kökeni" adlı kitabında devlet ile toplumun ayrışmadığı, özel bir silahlı gücün bulunmadığı topluluklardan söz eder ve bunu "kabile demokrasisi" olarak adlandırır. Tabii, Miaolar bugün devletsiz değil, Çin Halk Cumhuriyeti gibi dünyanın en güçlü devletlerinden birinin bünyesinde yaşıyorlar. Ama kendilerine özerklikle sağlanan haklardan yararlanarak, geçmişlerinde önemli olarak neyi görüyorlarsa onu özgürce koruyorlar. Ne var ki, geleneklerini sadece bir "canlı antroploloji müzesi" olarak değil, günlük yaşamlarında kullanarak yaşıyorlar.

"Heyetimiz köye yaklaşınca silahlı bir grup tarafından karşılandı."

"köydeki her yetişkin silah taşıyordu."