|
|||||||||||||||||||||
|
Miao okulunda
Bugün bir Miao okulunu ziyaret ettik. Okul ziyaretinde gördüklerim, öteden beri zihnimde olan bir soruyu tekrar düşünmeme vesile oldu..
Dünyanın her yerindeki etnik azınlıklar için gündeme gelebilecek bu soruyu açıklamaya çalışayım: Miaolar geleneklerini sadakatle koruyorlar; Çin yönetimi de azınlıkların kültürlerini muhafaza etmeleri için elinden gelen yardımı yapıyor. Ama bir yandan da, çağın getirdikleri var. Hatta küreselleşmeyi, bu ünlü deyimin mucitlerinin yüklemek istediği olumlu anlamıyla alsak bile, yine de farklılıkları silip süpüren bir etkisi var. Bu tektipleştirmeden korunmak için geleneklere sarılırken, çağın gereklerine nasıl uyulacak? Bir yandan çağ kimseyi dinlemeden kendi dinamikleriyle ilerliyor. Durum böyleyken, bu insanlar gelenek gelenek diye tutturup çağın dışında kalmasın!.. Kısacası, bir yana ağırlık verseniz, bu halkların karakteristik özelliklerini oluşturan gelenekler yok olacak, öte yana ağırlık verseniz, çağdaş gelişmelerin dışına düşüp canlı birer antropoloji müzasine ya da turistik gezi programı figüranlarına dönüşecekler. İki tarafı da keskin bir kılıç gibi. O nedenle çok hassas bir denge bulunmalı.
Zihnimdeki soru bunun nasıl yapılacağı idi. Gerçi bu, bütün gelişmekte olan ülkelerde insanların aklını öteden beri kurcalamış, zaman zaman kestirme cevaplar da bulunmuştur. Ama birkaç ritüelin canlı tutulmasının ve bunun yapıldığı bir iki ülkenin örnek diye gösterilmesinin hiç de çözüm olamayacağı, o örnekler biraz yakından incelendiğinde bile hemen ortaya çıkıyor.
Bugün gittiğimiz okulda, yukarıda anlatmaya çalıştığım ikilemden kaçınmanın nasıl başarılabileceğine ilişkin fikirler yürütülürken dikkate alınması gereken başarılı bir örnek gördük.
Burası bir ilköğretim okulu. Sağlıklı, cıvıl cıvıl, gözlerinin içi gülen yüzlerce Miao çocuğu... Kız ve erkek çocuklar geleneksel elbiselerini giymiş... Okul bahçesinde yine özgün giysileri içinde kızlı erkekli gençler var. Daha ileri yaşta başka insanlar da görüyoruz. Burada çocuklara, olağan eğitim programı vermenin yanısıra, kendi özgün kültürleri de öğretiliyor. Bu eyaletteki öteki etnik azınlıklar gibi Miaoların kültürlerinde de en önemli yeri müzik ve dans tuttuğundan, gelenek eğitiminin en ağırlıklı bölümü de bu sanatlara ayrılmış. Çocuklar öğretmenlerinin eşliğinde, ablalarından ve ağabeylerinden şarkı ve dans öğreniyor. Bu öğrenim de öyle rastgele, canları istediğinde şarkı söyleyip oynamak şeklinde değil, belli bir programa bağlı olarak ciddiyetle yapılıyor.
Ne var ki, çağdaş uygarlığı yakalamak isteyen heryerde çocuklara verilen eğitim de aksamıyor. Böylece çocuklar hem hızlı adımlarla ilerleyen gelişmelere ayak uydurabilecek şekilde yarınlara hazırlanırken, geleneklerini de öğrenip gelecek kuşaklara taşıyacak insanlar oluyor. Yani, ne tarihsel bir kalıntıya dönüşüyor, ne de özlerini kaybedip sililk birer standart insan tipine dönüşüyor.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |