Türk basın mensuplarının gözündeki Beijing Olimpiyatları

    Bütün dünyanın dikkatini üzerinde toplayan Beijing Olimpiyat Oyunları'nı dünyanın dört yanından gelen ve sayıları on binleri bulan basın mensupları da izledi. Bunlar arasında Türkiye'den olimpiyat tarihindeki en kalabalık gazeteci grubu da vardı. Bütün dünyanın bu büyük şölenini Türk izleyicilere zamanında aktarmak için yoğun emek veren Türk basın mensupları, Çin'de yorucu, ancak heyecan dolu 20 küsur gün geçirdi. Şimdi olimpiyatlar ve Çin hakkındaki izlenimlerini kendi ağızlarından dinleyelim.

    Beijing Olimpiyatları'nı, başta Anadolu Ajansı ve TRT olmak üzere yaklaşık 20 Türk basın kuruluşundan çok sayıda basın mensubu izledi. Hürriyet gazetesi spor müdürü ve Türkiye Spor Yazarları Derneği Başkanı Esat Yılmaer, 35 yıllık deneyimi olan tanınmış bir spor yazarı. Yılmaer, Beijing Olimpiyatları hakkındaki izlenimlerini şöyle aktardı:

    "Öncelikle Pekin'i (Beijing) kutlamak istiyorum. Şu ana kadar düzenlenmiş olimpiyatlar içinde gerçekten en iyisini gerçekleştirdiler, en görkemlisini gerçekleştirdiler. Tesisler açısından baktığımızda, mükemmel yapılmış, spor alanlarının hakikaten eksiği yok. Biz gazetecilerin kolay çalışması için her şey en ince detaylarına kadar düşünülmüş, program aksamadan yürüyor. Pekin gerçekten mükemmel bir iş başardı, mükemmel bir olimpiyat gerçekleştirdi."

    Bugüne kadar çok sayıda uluslararası spor yarışmasını yerinde izlemiş olan Esat Yılmaer, özellikle Beijing Olimpiyatları'nın tesislerinden memnun. Yılmaer, bu konuda şöyle konuştu:

    "Organizasyon mükemmel. Ben tabii yapılan tesisleri çok beğendim. 'Kuş Yuvası', dünyanın en güzel stadı. 'Su Küpü', dünyanın en güzel yüzme alanı. Bütün diğer tesisler, hepsi gerçekten çok güzel. Bizim çalıştığımız MPC (Ana Basın Merkezi), televizyoncu arkadaşlarımızın çalıştığı IBC (Uluslararası Yayın Merkezi), bütün olimpiyatların en güzeli, en iyisi. Yani her tarafını beğenmemek mümkün değil. Ayrıca, Beijing Olimpiyatları, sportif açısından da son derece başarılı. Bir Phelps olayı yaşandı, 8 altın madalya alan ilk sporcu oldu. Atletizmde ilk defa bu kadar çok dünya rekoru kırıldı. Demek ki bu kadar güzel tesis yapılınca, bu kadar güzel ilgi gösterilince, halk her yarışın yapıldığı alanı tıklım tıklım doldurunca, sporcuları teşvik edince, rekorlar ve başarılı sonuçlar da geliyor. Bu nedenle Beijing halkını da gerçekten kutlamak gerekiyor, her yarışmayı çok coşkulu şekilde izlediler, doldurdular ve sporcuları teşvik ettiler. Bu da bence iyi derecelerin ortaya çıkmasında çok önemli rol oynadı, hem tesisler, hem de halkın bu büyük ilgisi."

    TRT Haber Dairesi Haber Müdürü Yüksel Değercan, seçkin organizasyon ve başarılı yarışma dereceleri sayesinde olimpiyatlar sırasındaki çalışmalarının başarıyla gerçekleştirildiğini belirterek şunları söyledi:

    "Dünyanın en iyi organizasyonlarından biri. Taşımacılığından, kaldığınız otele kadar, çalıştığınız basın merkezi ve yayın merkezine kadar her şey çok iyi düzenlenmiş. Ben burada yemek sorununu yaşamadım, Müslüman olduğum halde. Ulaşımda herhangi bir aksaklık yaşamadım, çünkü otelinizden alıyorlar, doğrudan yayın merkezinin bulunduğu yere getiriyorlar. Hiç bir aksaklık yaşamadım. Herkes, bütün gazeteciler, istediği her kişiyle röportaj yapabildi."

    Çin'e gelen yaklaşık 50 kişilik TRT ekibinde tanınmış spor muhabiri Zafer Akyol da vardı. Bugüne kadar toplam yedi olimpiyat izlediğini anlatan Zafer Akyol, Beijing Olimpiyatları'nın kendisi için unutulmaz bir oyun olduğunu belirterek şunları kaydetti:

    "Şimdiye kadar gördüğüm olimpiyatlar arasında Beijing Olimpiyatları'nın ayrı bir yeri var. Çünkü çok başarılı bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. Çok başarılı bir organizasyon olduğunu tekrar ediyorum. Özellikle ulaşım ve gönüllülerin mükemmel çalışması, beni hayrete düşürmüştür, çok sevindirmiştir."

    Kaliteli tesisler, düzenli organizasyon ve gülümseyen gönüllüler, Beijing Olimpiyatları'nın başarısının temelini oluşturdu. Buna güvenlik çalışmaları da ekleniyor. Cihan Haber Ajansı Beijing muhabiri Osman Erol, bu konudaki görüşlerini şöyle aktardı:

    "Başta güvenlik önlemleri olmak üzere, sporcuları ve basın mensuplarını sıkan bazı ufak tefek sorun yaşansa da genel manada güvenli bir olimpiyat oldu. Güvenli bir olimpiyatın yanında, sağlanan ortam da sporcuları ve basın mensuplarını son derece memnun etti."

    Olimpiyatları izleyen Türk basın mensuplarının büyük bir çoğunluğu, Beijing'e ilk kez gelenlerdi. Beijing'in modern görünümü, onlar için şaşırtıcı oldu. TRT Haber Dairesi Haber Müdürü Yüksel Değercan, Çin'i eski filmlerle tanıdığını, ancak geldikten sonra Beijing'in zengin kültür birikimine ve modern görünüme sahip uluslararası bir metropol olduğunu öğrendiğini söyledi. Olimpiyatların bir şehrin ve bir ülkenin dünya tarafından tanınması için önemli bir vesile olduğunu kaydeden Değercan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Buraya 25 bin gazeteci geldi. Bunlardan yaklaşık on bini, ülkelerine televizyondan yayın yapan insanlar. Şimdi bunlar geldiler. Ben Türkiye'ye yayın yapıyorum. Çin'in, Beijing'in bütün bilmeyenlerini, güzel yönlerini, işte tarihi, turistik yönlerini, gelişimini, modernleşmesini, herşeyini anlattım. Ayrıca olimpiyatları anlattım. Türkiye, Türk insanı Çin'in artık hemen hemen her şeyini biliyor. Eskiden biraz daha kapalı bakıyordu, özellikle sanayi ürünlerine karşı. Ama şimdi sanıyorum, biraz daha sevimli bakıyor Türk insanı, Çin'e karşı."

    Çin'e ilk gelen Türk basın mensuplarından farklı olarak Anadolu Ajansı Beijing muhabiri Kamil Erdoğdu, Çin'de 10 yıldan fazla süre çalıştığı için Çin'i çok iyi tanıyor, Beijing'in son yıllardaki değişimlerini ve olimpiyatlar için harcanan çabaları adım adım izledi. Olimpiyatların dünyanın Beijing'in gerçek yüzünü tanımasını sağladığını vurgulayan Kamil Erdoğdu, görüşlerini şöyle ifade etti:

    "Olimpiyat hazırlıkları sırasında Çin'in altyapısı yenilendi, ulaşım sistemi yenilendi. Bu, Çin için kazanç. Onun dışında dünya, Çin'i daha iyi tanıdı. On binlerce insan Çin'i ziyaret etti ve daha önce Çin'e gelememenin aslında bir kayıp olduğunu ve Çin'e gelmek gerektiğini anladı. Çin, gerek medeniyeti olsun, kültürü olsun, tarihi olsun, görülmesi gereken bir ülke olduğunu insanlara gösterdi. Ve bundan sonra Çin'in daha açık, dünyanın da Çin'i tanımaya daha açık olacağını düşünüyorum."