|
|||||||||||||||||||||
|
Merhaba sayın dinleyiciler. Burası Çin Uluslararası Radyosu. Ben Alican. Bir Türk'ün Çin Günlüğü programında yeniden sizlerle birlikteyiz. Bugün sizlere, yakın zamanlardaki Çin festivallerinden, alışkanlıklardan, adetlerden bahsetmek istiyorum.
Geçen programda da bahsetmiştim, Çinliler iki farklı takvim kullanıyor. Günlük işlerini, randevularını, planlarını, bizim de kullandığımız güneş takvimine göre ayarlıyor. Fakat doğum günü kutlamaları, burçlar, bizim "bayram", onların ise "festival" adını verdikleri etkinlikler ve özel zamanlar, yılın belli zamanlarında yapılması gereken adetler, tatiller, ay yılına göre hesaplanan 12 Hayvanlı takvime göre ayarlanıyor. Aslında, bizim bayramlarımız ile onların festivalleri arasında da biraz fark var. Bizde, üç tanesi milli, iki tanesi dini olmak üzere toplam beş tane bayram var, Çinlilerde ise onlarca. Bazılarının adını ve tarihini, şu anki genç neslin büyük çoğunluğu bilmiyor, ancak anneler babalar ve onların ebeveynleri biliyor. Bizde halkın bayramlardaki gelenekleri aşağı yukarı aynıdır; milli bayramlarda okullarda, stadyumlarda ve Atatürk anıtlarında tören düzenlenir, gösteriler olur, dini bayramlarda ise konu komşu, akraba ziyaret edilir. Çinlilerin ise çok sayıda bayramı, ya da kendi ifadeleriyle festivalleri olmasına rağmen, hemen hemen hepsinde yapılacak şeyler farklı. İki gün öncesine kadarki durumu anlatmak istiyorum.
Bu sene, ay yılına göre hesaplanan takvime göre 25 Ocak'ta yeni yıla girdik. Yeni yıl kutlamaları normalde 15 gün sürüyor. En azından eskiden böyleymiş. İki önceki neslin, şimdiki genç nesle anlattığına göre, o zamanlar iş temposu bu kadar ağır ve yoğunluk bu kadar çok olmadığı için, yeni yıla girilmesinden itibaren 15 gün tatil yapılırmış. Bu 15 gün içindeki adet, her akşam tüm ailenin birlikte yemek yemesiymiş. Ayrıca bu 15 gün içinde, ailelerin birlikte dışarı çıkıp havai fişek patlatmaları da adetleri arasında.
Tabii günümüzde tatil yedi gün olduğu için 15 günün tamamını birlikte geçirmek artık pek mümkün değil. O yüzden yeni yıl gecesi, eskisine göre daha fazla önem kazanmış. Yeni yıl gecesinde tüm ailenin birlikte, Çin mantısı hazırlama, içine para koyma geleneklerini, önceki programımda anlatmıştım o yüzden tekrar ayrıntısına girmeyeceğim, yeni yılın ilk gecesi bu şekilde evde birlikte geçiriliyor ve mantı yeniyor. İkinci gün, gündüz birlikte alışverişe gidiliyor, aile üyeleri ve akrabalar için hediyeler alınıyor. İkinci akşam ise adet, makarna yemek. Onların makarnaları, tadı, yapılışı, bizimkilerden biraz farklı da olsa, en yakın anlamıyla makarna olarak çevirebiliriz. Yine tüm aile birlikte oluyor, birbirlerine yılın ilk gününü nasıl geçirdiklerini, nerelere gittiklerini, neler yaptıklarını anlatıyor ve hep birlikte makarna yiyorlar. Yeni yılın ikinci günü ise önemli bir adet, evli çiftlerin, yakın akrabalarının küçük çocuklarına ya harçlık ya da aynı değerde hediyeler vermeleri. Ailenin durumu ne olursa olsun, her küçük çocuğa en az 100 yuan verilmesi adetmiş, ailenin durumu iyiyse, bu harçlık, çocuk başına 2000 yuan'e kadar çıkabilirmiş. Bu adetin özelliği, paraların ve hediyelerin, tüm akrabalara değil, sadece çocuklara verilmesi veya çocuklar için harcanması. Ayrıca bu vesileyle, uzun zamandır görülme şansı olmayan akrabalar da ziyaret edilmiş oluyor.
Bu şekilde yılın ilk üç gününün farklı adetleri var. Sonrasında ise, özel bir adet ya da özel bir yemek olmamakla birlikte kutlamalar ve tüm ailenin birlikteliği, tatil bitene ve herkes işe ya da yaşadığı yere dönmeye başlayana kadar devam ediyor. Ta ki, yeni yıl kutlamalarının sona ereceği, ay takvimine göre yeni yılın 15. gününe kadar. 15. gün "Fener Festivali". Eskiden, her aile, kendisi yapabiliyorsa kendisi yapıp, yapamıyorsa yapabilen komşularından rica edip veya satın alıp, evlerinin içinde gece boyunca fener yakarlarmış. Bu fenerin, ışığıyla tüm aileyi aydınlattığına ve kötülükleri uzaklaştırdığına inanılırmış. Zaman içinde bu adet biraz değişikliğe uğramış ve satın alınan ya da ailenin önceden sahip olduğu fenerlerin, kapı önüne, ağaç dallarına, etraftan görülebilecek yüksek yerlere asılması şekline dönüşmüş. Bu günün akşamı da, farklı bir mantı yemek adeti var. Yapılma şekli yine normal mantıya benzemekle birlikte, iki farklı özelliği var bu mantıların: birincisi, şeklinin tamamen yuvarlak olması, ikincisi de içine, kıyma, et veya sebze yerine fıstık, çikolata veya tatlı bazı karışımlar konması. Yuvarlak olması, ailenin birliğini, beraberliğini, desteğini çağrıştırıyor. Yani tüm ailenin el ele tutuşup bir halka oluşturması, birlikte olması ve herkesin yanında mutlaka aile fertlerinden bir diğerinin bulunması simgeleniyor. Ayrıca bu festival ay yılına göre olduğu için, 15. gün de ayın, yeni yıl içinde ilk defa dolunay haline geldiği akşam oluyor ve dolunay gibi bembeyaz yani temiz ve daire şeklinde, el ele ve hep birlikte olmak anlatılmış oluyor. Mantının içine konan fıstık bereketi ve bolluğu, tatlı ise, ailenin kavgalardan ve geçimsizliklerden uzak, tatlı bir şekilde geçinmesini, birbirleri arasında hiçbir sorun ve problem yaşamamasını simgeliyor. Bu mantının adına "yuanxiao" deniyor. Yazılan karakterler farklı da olsa, telaffuz olarak "yuan" yuvarlak anlamına geliyor. Xiao ise eskiden kullanılmakla birlikte gece demek. Yani yuvarlak gece, yani o gece, ailenin yuvarlak şeklinde bir arada olması, el ele vermesi ve birlik olması. Bu fener festivalinin Çince adı da yuanxiao festivali, yani bu akşamda yenen o yuvarlak ve tatlı mantı, güne ve festivale de adını vermiş.
Ay yılına göre yeni yılın 15. günü kutlanan bu fener festivali ile gelenek olarak yeni yıl kutlamaları fiilen sona ermiş oluyor, kural olarak da havai fişek atılmasına tanınan serbestlik, bu gecenin sonunda bitiyor ve havai fişekler yasaklanıyor. Çin devleti, güvenlik açısından evlerde havai fişek bulundurulmamasını teşvik etmek amacıyla, sahip olunan ve bu 15 günlük yasal süre içinde patlatılmamış olan havai fişeklerin yetkili yerlere geri getirilip iade edilmesi durumunda, fişeğin büyüklüğüne ve değerine göre, getiren kişilere farklı ölçülerde hediyeler veriyor. Ayrıca normal olarak, şehrin en merkezi noktalarında ve yoğun caddeler ve yerleşim mekanlarında, havai fişek atılması her zaman yasak. Site yöneticilerinin gözetiminde sitelerin içinde ve kontrollü olarak, veya boş açık arazilerde serbest. Fakat bu seneki kutlamalarda bir kaza yaşandı. Fener festivali akşamında, kanunsuz olmasına rağmen şehrin merkezi yerlerinden birinde, halen inşaatı sürmekte olan ve lüks bir otel olarak inşa edilen bir binanın inşaat sorumlusu, büyük miktarda havai fişek almış ve onları patlatmaları için görevliler kiralamış. Ortam ve boşluk bunu yapmaya yetecek büyüklükte olmadığı için, patlatılan havai fişekler inşaat halindeki binaya sıçramış. Bu olay şehirde büyük paniğe neden oldu ve 170 metre boyundaki dev bina, beş saat süreyle yanarak enkaz haline geldi. Metro hatlarından bir tanesi birkaç saat süreyle durduruldu. Bu da, Çin devletinin, kalabalık yerlerde havai fişek atılmasını yasaklamasının ne kadar haklı ve yerinde olduğunu gösteriyor. Fakat bu kazaya rağmen yeni yıl kutlamaları, büyük bir coşku ve mutlulukla sona erdi.
Bahsettiğim fener festivalini Pazartesi günü kutladık, ve geleneksel ve resmi yeni yıl kutlamaları bitti. Tüm dinleyicilerimize, bu vesileyle tekrar sağlıklı ve mutlu bir yıl diliyorum. Çincesini öğreneceğimiz kelimelerle programımızı noktalayalım. Festival demek için jie(2) ri(4) diyoruz. Festivalin adıyla birlikte kullanıldığı zaman ri(4) karakteri kullanılmıyor. Örneğin, az önce bahsettiğimiz fener festivalinin Çince adı, yuan(2) xiao(1) jie(2). Yeni yıl demek için Çince'de xin(1) nian(2) diyoruz. Makarnanın Çince söylenişi ise mian(4). Havai fişek demek için Çince'de yan(1) hua(1) diyoruz. Bir sonraki programımızda yeniden buluşmak ümidiyle, hepiniz esen kalın sevgili dinleyiciler.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |