|
|||||||||||||||||||||
|
Sevgili dinleyiciler, Sayın Burak Karakaya'yla sohbetimizin ikinci bölümüyle sizlerleyiz.
CRI- Çince seviyeniz belli bir seviyeye çıktıktan sonra mı bölüm okuma şansını elde ediyorsunuz?
B.K.- Tabii. Burada o sınavdaki derecene göre bölüm seçme hakkın var. Tabii Çin'de dünyada ilk beş yüz üniversite arasına girmiş olan çok sayıda üniversiteler var. Hatta ilk onda, ilk on beşte, işte Beijing Üniversitesi olsun, burada Qin Hua Renmen Da Xue olsun, bu üniversiteler, ilk onda, ilk on beşte olan üniversiteler. Bu üniversiteler girmek içinde tabii, yeterli bir Çince seviye istiyor. Daha çok buraya gelen arkadaşlar, birinci senesinde, eğer olmazsa ikinci senesinde sadece Çince eğitim alıyorlar ve bu iki sene sonrasında girdikleri sınavdan sonra, artık üniversiteye girme hakkı kazanıyorlar. Tabii bu, olay açıkçası Çinlilerle ya da yabancılarla okuma adına ikiye ayrılıyor. Çinlilerle okumak istiyorsan, Çincenin seviyesinin daha iyi olması lazım. Çinceyi tamamıyla halledip, Çinlilerle okuman gerekiyor. Yabancılarla okursan, bir yandan Çinceyi götürüp, bir yandan da bölümünü okuyabiliyorsun.
CRI- Çinceyi tamamen halletmekte beni çok korkuttu. Çince, nasıl tamamen hallolur bilmiyorum.
B.K.- Açıkçası ben burada, yanlış söylemiş olurum. Çince, tamamıyla hallolmaz. Çünkü on yıl sonrada, Çin'de on yıl kalsan da yine öğreneceğin şey var. Burada dört yılım geçti. Biz, hala gazete okuma dersi alıyoruz. Televizyon izleme dersi alıyoruz. Haber izleme dersi alıyoruz. Yani, Çince bitmez.
CRI- Çok zor bir dil. Bu kesin. Peki, Çinli arkadaşlarınız var mı? Sizce sizlerden farkları neler?
B.K.- Var tabii yok değil. Çinliler, yabancılara çok özen gösteriyorlar. Asya insanı açıkçası, çekik gözlü olmayanlara, " yanjing da da de" Çinlilerin tabiriyle, daha böyle sıcakkanlı davranıyorlar. Ben bunu, ilk geldiğimin ikinci haftası anladım. İnternete girmem gerekiyordu. İnternet cafenin yerini sordum. Adamın yol istikameti aynı olmamasına rağmen, beni tutup, internet kafenin kapısına kadar bana eşlik etmesi, hakikatken Çinlilerin dost ve arkadaş canlısı olduğunu anladım ve burada Çinli arkadaşlarımız, genellikle işte bir kafede olsun, sosyal aktivitelerde tanıştığımız arkadaşlarımız oluyor. Çünkü ben de yabancılarla okuyorum burada. Sonra bu arkadaşlarla daha çok bir şeyle yapmaya çalışıyoruz ve daha çok vakit geçirdikten sonra, samimiyetimiz artıyor. Daha öncesinde tanıştığım Çinli arkadaşımla, hatta bir dönem birlikte kaldık. Aynı evi paylaştım. Çinliyle kalmak; tabii farklı bir kültür, farklı bir deneyim. Sizin Çinceniz için, Çin'i tanımak için, müthiş bir avantaj. Ama gel görelim ki, dediğimiz gibi, farklı kültür olduğundan birçok konuda anlaşmazlık oluyor.
CRI- Temel kültür ayrılılıklarımız neler sizce?
B.K.- Temel kültür ayrılıklarımız; temizlik. Benim için temizlikte biraz daha önemli olduğu için, Çinlilerin temizlik anlayışı, bizim temizlik anlayışımız daha farklı. Tabii biz, Türk kültürü bakımından bizim, banyo kültürümüz olsun, bazı kültürlerimiz olsun, bizim için çok önemliyken, onlar için fazla bir önem taşımamakta.
CRI- Çin'deki sosyal yaşam hakkında neler düşünüyorsunuz?
B.K.- Çin'de sosyal yaşantı, herkesin kendine göre oluyor açıkçası ve Çin'deki gelir seviyesi ve insanların maddi boyutlarına göre, Türkiye'den daha çok avantajlı olduğunu söyleyebilirim. Çünkü istediğimizi çok rahat yapabiliyoruz burada. Sosyal bakımdan biz, daha çok Türk arkadaşlarla takılıyoruz. Çünkü burada dediğim gibi, kültür farklılığı ve dört yılın vermiş olduğu bir özlem, bir sevgi bizi hala Türklerle birlikte olmaya itiyor. Biz burada arkadaşlarla futbol kulübümüz olsun, Türk Öğrenci Kulübümüz olsun, birçok aktivite yapıyoruz kendi açımızdan. Ben, dört senedir burada futbol oynuyorum. İlk geldiğimde bizden büyükler vardı tabii onlara saygı gösteriyorum hala. Onlara çok teşekkür ederim, çünkü onların verdiği bize deneyim, onların öğrettikleri sayesinde biz bugün bir şeyler başardık. Ben ona değinmek istiyorum. İkinci, üçüncü senemden itibaren, bu futbol takımını ben götürdüm, ben yürüttüm. Bazı arkadaşlarımın tabii desteğiyle birlikte. Olayı biraz daha ciddiye aldık ve geçen sene burada, adını koymuş olduğumuz, Beijing Türk Milli Takımı adına bir kupa aldık. Bu da bir okulun düzenlemiş olduğu turnuvada. Bu turnuva tamamen yabancılara yönelikti. Turnuvada Afrikalılar vardı, Japonlar vardı, Tayvanlılar vardı, Avrupa takımı vardı, Amerika takımı vardı. Daha birçok takım vardı ve hatta şunu da söyleyeyim, namaglup olup da şampiyon olduk.
Sevgili dinleyiciler, Sayın Burak Karakaya'yla sohbetimizin üçüncü bölümünü, haftaya aynı gün dinleyebilirsiniz.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |