|
|||||||||||||||||||||
|
Putin ve Çin Başbakanı'ndan Batılılara ders
30 Ocak 2009
Olmak ya da olmamak! Krizin dibinin daha epey bir süre görünmeyebileceği kaygısını taşıyan Davos ahalisi, bu yıl sık sık Shakespeare'i anıyor
Dünya Ekonomik Forumu'nun oturumlarından birinin tek konuşmacısı var: Sir Lawrence Olivier'in aktör oğlu Richard Olivier. Liderlik seminerleri veren Olivier, Davos ahalisine Shakespeare'in trajedisi Macbeth'te, kahraman askerin kendi hırsları ve açgözlülüğüyle nasıl kendini kandırdığını anlatıyor. Artık Madoff mu, Lehman Brothers mı, kim üzerine alınırsa!
Zaten bu yıl Davos'ta Shakespeare çok gözde: Olmak ya da olmamak! İşte pek çok patron ve CEO için şu anda temel sorun bu. Bıçak kemiğe dayanmış. Tünelin ucundaki yeşil ışığı gören bir Allah'ın kulu yok. Dahası, tünelin ucunda görünür gelecekte herhangi bir ışık belireceğine dair umut da yok.
Dün öğle üzeri ABD eski Başkanı Bill Clinton'u dinledik. Özetle "Son 4.5 ayda 30 trilyon dolar yokoldu. Bu para, dünyanın toplam Gayrı Safi Hasılası'nın yarısına eşdeğer. Evde büyük bir yangın çıkmış durumda. Bu yangını en kısa yoldan nasıl söndürebiliriz? En acil sorun bu" dedi.
BM, ısıramayan köpek
Davos'taki toplantı maratonunda en sık dile getirilen önerilerden biri, IMF gibi uluslararası kurumlara ya da G-20'ye koordinasyon görevi verilmesi. Uluslararası koordinasyon olmadığı takdirde, hükümetlerin kendi ülkelerinde zordaki bankalara ve diğer ihtiyacı olan kesime aktaracakları kaynakların da heba olacağından endişe duyuluyor.
Morgan Stanley'in Asya Direktörü ünlü ekonomist Stephen Roach, başta BM olmak üzere uluslararası kurumları havlayan ama ısırmayan köpeklere benzeterek, bu seçeneği mezara gömüverdi: "Siz hangi uluslararası kurumdan söz ediyorsunuz? Onlar sadece konuşuyor, havlıyor ama ısıramıyor. Etkileri sıfır. Kimse, kötü davrandığı için cezalandırılmıyor."
Batılılara ders
Bu yıl Davos'ta ilk kez, 2 büyük yükselen pazarın liderleri, Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Wen Jiabao ve Rusya Federasyonu Başbakanı Vladimir Putin'i peşpeşe dinledik.
Jiabao; "Dünya ekonomisinin bu duruma gelmesine herhalde Çin'in ticaret fazlası ve yüksek tasarruf oranı değil, yüksek harcama ve düşük tasarrufa dayanan ekonomi politikaları neden olmuştur" diyerek atağa kalktı. "Bugün Batılı ülkelerde devlet müdahalesi gündemde; dolayısıyla bizim karma ekonomi sistemimizin ne kadar doğru olduğu da anlaşıldı" diye devam etti.
Rusya'da krizin hızla derinleşmesi, rublenin tepetaklak gitmesi ve Batılı sermayeye bağımlılık, Putin'i yumuşatmış gibiydi. Daha geçen ay Amerika'yı krizin sorumlusu olmak ve tüm dünyaya bulaştırmakla suçlayan Putin, Davos'ta "Şimdi krizi kimin çıkarttığını tartışmanın zamanı değil. Hepimiz aynı gemideyiz. Ekonomide ve enerji güvenliğinde nasıl işbirliği yaparız, ona bakalım" dedi.
İki lider de dünya ekonomisi ve siyasetinde daha fazla söz sahibi olma isteklerini belirttiler; krizle birlikte bunun ne kadar gerekli olduğunun ortaya çıktığına işaret ettiler.
Özetle Çin ve Rusya ataktaydı, Amerika ve Avrupa da savunmada...
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |