Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Çin Başbakanı Cambridge'de konuştu

(GMT+08:00) 2009-02-03 11:35:48 cri

    İngiltere'yi ziyaret eden Çin Başbakanı Wen Jiabao dün (2 Şubat) Cambridge Üniversitesi'nde "Çin'e Gelişmeye Dönük Bir Bakış Açısıyla Yaklaşılmalı" konulu bir konferans vererek, uluslararası toplum için günümüzde en önemli olanın işbirliğiyle krizi ortaklaşa aşmak olduğunu vurguladı.

    Konuşmasına Çin'in tarihini ve bugününü anlatmakla başlayan Wen Jiabao, yarım asırdan fazla süren çetin bir mücadele sonucunda Çin'in hızlı gelişme kaydederek dünyanın en büyük ekonomileri arasına girdiğini söyledi. Buna rağmen Çin'in halen gelişmekte olan bir ülke olduğuna ve gelişmiş ülkelerle arasında büyük mesafe bulunduğuna dikkat çeken Wen, Çin'in dışa açılma ve hoşgörü çizgisini kararlılıkla izleyerek dünyayla uyumlu bir biçimde gelişip ilerleyeceğini taahhüt etti. Çin Başbakanı şöyle konuştu:

    "Çin, güçlü bir ülke haline gelse bile hegemonyacılık peşinde koşmayacaktır. Çünkü hegemonyacılık, hem kültür geleneğimize hem de halkımızın iradesine aykırıdır. Çin'in gelişmesi, hiç kimseye zarar vermeyecek ve hiç kimseyi tehdit etmeyecektir. Çin, barışsever, başkalarının deneyimlerine açık, işbirliği arayan ve uyumlu dünyanın oluşturulması için çaba harcayan büyük bir ülke olacaktır."

    Finans krizi üzerinde duran Wen Jiabao, küresel bir krizin ancak işbirliğinin yoğunlaştırılması yoluyla aşılabileceğini kaydetti. İşbirliği içinde hareket ederek sıkıntıları birlikte aşmanın, günümüzde bütün ülkelerin öncelikli görevi olduğunun altını çizen Wen görüşlerini şöyle ifade etti:

    "Çin hükümetinin krize ilişkin görüşleri şunlardır: Her şeyden önce her ülke kendi işini kendi yapmalı ve sorunlarını başkalarına yüklememelidir. Bunun yanı sıra içtenlikle işbirliği yapmalıyız, sıkıntıların yanı sıra nedenlerini de gidermeye önem vermeliyiz. Davos'ta belirttiğim gibi, uluslararası para ve finans sisteminde gerekli reformun gerçekleştirilmesini; dengeli, adil, hoşgörülü ve düzenli yeni uluslararası finans sisteminin oluşturulmasını; böylece küresel ekonominin gelişmesi için elverişli bir ortam yaratılmasını istiyoruz."

    Krize karşı Çin hükümetinin makro ekonomik politikalarında zamanında değişiklik yaparak çok kısa süre içinde iç talebi genişletme yoluyla ekonominin istikrarlı ve hızlı gelişmesini sağlamayı amaçlayan sistemli ve kapsamlı bir paket hazırlayarak uygulamaya koyduğunu hatırlatan Çin Başbakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "İç talebi genişletmek için her şeyden önce hükümet harcamalarını büyük ölçüde artırarak toplam tutarı 4 trilyon yuanı bulan iki yıllık bir program uygulamaya başladık. Bunun yanı sıra, sektörleri yeniden canlandırmak üzere geniş kapsamlı bir program da yürürlüğe koyduk. Bilim ve teknolojinin finans krizinin aşılması için temel güç olduğuna inandığımız için, bilimsel ve teknolojik yeniliklere büyük destek veriyoruz. Aynı zamanda sosyal güvenlik düzeyini büyük ölçüde yükselttik. Bu süreçte eğitime öncelik vermenin yanı sıra, daha etkin bir istihdam politikası uygulayarak üniversite mezunları ile köy kökenli işçilerin istihdam sorununun çözümüne ağırlık verdik, istihdam baskısını hafifletmek için yeni iş imkânları yaratmaya çalışıyoruz."

    Krizin mevcut ekonomik yapı ile teorilerin yeniden gözden geçirilmesinin gereğini de ortaya koyduğuna dikkat çeken Wen, buna ilişkin şunları belirtti:

    "Finans krizinden piyasanın bütün sorunları çözemeyeceğini gördük. Piyasanın tamamen serbest bırakılması, ekonomik düzende karışıklık yaşanmasına ve haksız gelir dağılımına yol açacaktır. Gerçek anlamda bir piyasa reformu, piyasa mekanizması ile devletin makro kontrol çalışmalarını birbirine karşı hale getirmez. Uluslararası finans krizi, denetimsiz piyasa ekonomisinin ne kadar korkunç olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Dolayısıyla finansal yenilikler ile finans denetimi arasında, sanal ekonomi ile reel ekonomi arasında ve mevduat ile tüketim arasındaki ilişkilerde sağlam bir denge kurulmalıdır."

    Ahlaki değerlerin kaybolmasının, finans krizine yol açan derin bir neden olduğuna işaret eden Wen, krizi aşmak için ahlakın rolüne de büyük önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

    Çin Başbakanı, Çin ile Avrupa arasındaki ilişkiler hakkında şunları söyledi:

    "Çin-Avrupa işbirliği, bugün yeni bir başlangıç noktasında bulunuyor. Aramızdaki kapsamlı stratejik ortaklık ilişkilerine tam güvenle bakıyorum. Aramızda tarihten kalan hiçbir sorun veya hiçbir temel çıkar çatışması bulunmuyor. Sağlam zemine dayanan işbirliğimizin geleceğinin son derece parlak olduğuna inanıyorum."

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040