|
|||||||||||||||||||||
|
ABD tarihindeki ilk siyahî devlet başkanı olan Barack Obama dün (20 Ocak) ant içerek göreve başladı. Obama yönetiminin iç ve dış politikaları, herkesin ilgi odağı haline geldi. Irak sorunu ve Filistin-İsrail sorunuyla bunalan Ortadoğu ülkeleri, Obama yönetiminin bölge politikasını daha çok merak ediyor. Şu anki duruma bakıldığında aşağıdaki üç konu, Ortadoğu ülkelerini daha fazla ilgilendiriyor.
Obama yönetiminin Gazze krizi ve Filistin-İsrail sorunlarını nasıl çözeceği, üç konunun başında geliyor. Obama, devlet başkanlığı seçimini kazandıktan sonra Gazze krizine hep soğuk bir tavırla yaklaşarak pek fazla açıklama yapmadı. Görev süresi dolan Bush yönetimi de etkili denebilecek diplomatik girişimlere kalkışmadı. Avrupa ülkelerinin liderleri ise Ortadoğu'ya giderek arabuluculuk çalışmaları yaptı. Mısır'ın başını çektiği Arap ülkeleri de yoğun diplomatik girişimlerde bulundu. Ancak gözlemciler, ABD'nin Ortadoğu bölgesinde önemli stratejik çıkarları olduğunu, bölgede durumun kötüleşmesinin, ABD'nin imajını ve çıkarlarını mutlaka zedeleyeceğini, dolayısıyla Obama'nın görev başına geçtikten sonra, daha önceki soğuk yaklaşımını değiştirerek bölge istikrarı için yararlı olacak adımlar atacağını belirtiyor. Batı medyasında yer alan haberlere göre, Obama'nın iktidarına gelmesinden sonra, Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas'la temasta bulunma olasılığı da dışlanmıyor. Gerçi bu iddia Obama ekibi tarafından hemen yalanlandı, ama Hamas'ın Filistin vatandaşları arasındaki etkisinin güçlü olması ve Filistin-İsrail sorunu konusunda büyük önem taşımasından dolayı, Obama yönetiminin Hamas'la temas olasılığını tamamen dışlaması mantıklı görünüyor.
Irak sorununun çözümü, özellikle asker çekme sorunu, Obama'yı bekleyen ikinci konu. Bush yönetimince başlatılan Irak Savaşı, bu ülkede iç çatışmaya yol açtığı gibi, ABD askerlerinin yüksek sayıda kayıp vermesine de neden oldu; ayrıca ağır bir ekonomik bedel ödendi. Bush yönetiminin son döneminde Irak'la bir güvenlik anlaşması imzalanmasına rağmen, bu Bush yönetiminin savaşı noktalamasına yardımcı olmadı. Irak sorunu Obama'ya kaldı. Obama seçim kampanyasında, göreve başladıktan sonra 16 ay içinde askerleri Irak'tan çekme taahhüdünde bulundu. Ne var ki, Obama göreve başlama konuşmasında, Irak'tan askerleri "sorumlu bir tavırla" çekeceğini vurguladı. ABD Kongresi asker çekmeyi erteleyecek mi? ABD'nin gelecekte Irak politikasında ne gibi değişiklikler olacak? Obama, Irak'ı ne zaman ziyaret edecek? Bu sorunlar Ortadoğu kamuoyununu yakından ilgilendiriyor.
Üçüncü konu ise, başını ABD'nin çektiği Batı ülkelerinin İslam dünyasıyla ilişkilerini nasıl düzelteceği. "11 Eylül" olayından sonra, özellikle ABD'nin Afganistan ve Irak savaşlarını başlatmasının ardından, Batı ülkeleri ile İslam dünyası arasında bir gerginlik yaşandı. ABD 2004 yılında yapılan G-8 Zirvesi'nde, Arap ülkelerinin gelecekteki siyasi, ekonomik ve toplumsal gelişmesini ilgilendiren "Büyük Ortadoğu Projesi"ni ortaya koydu. Bu projenin uygulanması, Arap ülkelerinin itirazıyla karşılaştı. Şu an Irak'taki durum biraz iyileşmiş olsa da, silahlı Taliban güçlerinin Afganistan'da tekrar sahneye çıktığı görüldü. ABD'nin her zaman İsrail'i tutması ve İran ile Suriye gibi ülkelere karşı sert politik tavır almasından dolayı, İslam dünyası ile ABD arasındaki çelişkiler yumuşamak yerine derinleşti. Obama yönetiminin, durumu doğru şekilde değerlendirip şu anki durumu zamanında değiştirebilecek önlemler alıp almayacağı sorusu İslam dünyasının ilgi odağı haline geldi.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |