Çin'in savunma stratejisi

    2008 Çin Milli Savunması başlıklı beyaz kitap, bugün (20 Ocak) Çin Devlet Konseyi Basın Ofisi tarafından yayımlandı. Çin'in milli savunma stratejisinin anlatıldığı Beyaz Kitap'ta, Çin'in strateji bakımından kendini savunma ve ilk saldıran taraf olmama ilkesine dayanarak, bilgi çağındaki kısmi savaşlarda zafer kazanmak için çok yönlü güvenlik tehditlerine karşı ordunun askeri görevlerini yerine getirme yetkinliğini artırmaya öncelik verdiği belirtildi.

    Çin'in milli savunma alanında 1998 yılından bu yana yayımladığı bu 6. beyaz kitapta, ülkenin içinde bulunduğu güvenlik ortamı, milli savunma politikası, ordunun boyutu ve gücü ile milli savunma sanayii ve askeri harcamalar hakkında kapsamlı bilgi veriliyor.

    İç ve dış güvenlik ortamında varlığını sürdüren istikrarsız unsurlar ile belirsizlikler nedeniyle Çin'in önümüzdeki uzun bir dönem içerisinde karmaşık ve çok yönlü güvenlik tehditleri ve sorunlarıyla karşılaşacağına işaret edilen Beyaz Kitap'ta, Çin'in uluslararası stratejik ortam ile ulusal güvenlik ortamındaki değişimlere göre etkin savunmaya dayalı askeri stratejik çizgi izlediği kaydedildi.

    Çin Devlet Konseyi Basın Ofisi'nce bugün Beijing'de düzenlenen basın toplantısında, yaklaşık 30 bin kelimeden oluşan Beyaz Kitap hakkında bilgi veren Milli Savunma Bakanlığı sözcüsü Hu Changming, bu çizgi hakkında şunları anlattı:

    "Strateji açısından savunma ve ilk saldıran taraf olmama ilkesini sürekli vurguluyoruz. Amacımız, bilgi çağında kısmi savaşlarda zafer kazanmaktır. Kriz ve savaşları önlemeye ağırlık vererek ordumuzun çok yönlü güvenlik tehditlerine karşı askeri görevlerini kapsamlı bir biçimde yerine getirme yetkinliğini artırmaya öncelik veriyoruz. Aynı zamanda halk savaşı şeklindeki stratejik anlayışı kararlılıkla sürdürüyoruz."

    Bu strateji çerçevesinde Beyaz Kitap'ta, Çin'in milli savunma ve ordu reformunu daha da derinleştirerek bütün kuvvetlerin bilgi çağındaki savaş gücünü artıracağı, milli savunma sanayiinin gelişmişlik düzeyini yükselterek yeni ve yüksek teknolojiye dayalı silah ve donanım geliştirme çalışmalarını yoğunlaştıracağı belirtildi.

    Ülkeyi savunmaya dayalı askeri politika ve stratejiyi kararlılıkla izleyeceklerini belirten Milli Savunma Bakanlığı sözcüsü Hu, iç ve dış anlaşmazlıklar ile sorunları diyalog gibi barışçı yöntemlerle çözmekten yana olduklarının altını çizdi.

    Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun bütün kuvvetleri hakkında kapsamlı bilgi verilen Beyaz Kitap'ta ilk kez kara, deniz ve hava kuvvetleri ile stratejik füze birlikleri için ayrı bölümler yer aldı. Özellikle İkinci Topçu Gücü adı verilen stratejik füze birliklerinin görevinin ilk kez ayrıntılı bir biçimde anlatıldığı Beyaz Kitap'ta, bu birliklerin nükleer silahı ilk kullanan taraf olmama şeklinde devlet tarafından belirlenen politikaya ve ülkeyi savunmayı amaçlayan nükleer stratejiye bağlı kaldığına, sahip oldukları nükleer silahların olağanüstü bir durum söz konusu olmadıkça hiçbir ülkeyi hedef almayacağına dikkat çekildi.

    Nükleer silahsızlanma üzerinde de durulan Beyaz Kitap'ta, Çin'in nükleer silahlara sahip bütün ülkelerin bu silahları tümüyle imha etme, yeni nükleer silah geliştirmeme ve nükleer silahların ulusal güvenlik politikasındaki payını azaltma taahhüdünde bulunmasını her zaman savunduğu hatırlatıldı. Küresel füze savunma sistemi oluşturma planının, dünyadaki stratejik dengeyi ve istikrarı değiştirerek uluslararası barış ve güvenlik açısından hiçbir yarar taşımayacağı ve nükleer silahsızlanma sürecini olumsuz etkileyeceği görüşü ifade edilen Beyaz Kitap'ta, Çin'in bundan duyduğu ciddi kaygı dile getirildi.

    Beyaz Kitap'taki Çin ile ABD arasındaki askeri ilişkilerle ilgili bölüm üzerinde de duran Milli Savunma Bakanlığı sözcüsü Hu, iki ordu arasındaki ilişkilerin gelişmesinin iki ülkenin ortak çıkarlarına hizmet edeceğini, ancak bunun her iki tarafın çabalarına bağlı olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

    "İki ordu arasındaki ilişkilerin siyasi zemini, ancak ve ancak karşılıklı temel çıkarlara saygı gösterdiğimiz takdirde pekiştirilebilir. İlişkilerimizde yaşadığımız sıkıntılar karşısında, ABD Savunma Bakanlığı'ndan engelleri kaldırarak ilişkilerimizin sağlıklı gelişmesine elverişli bir ortam oluşturmasını bekliyoruz."

    "Taiwan'ın ve Tibet'in bağımsızlığı"nı isteyen bölücü güçler ile "Doğu Türkistan" bölücü güçlerinin Çin'in ulusal güvenliğinin başlıca tehditleri olduğuna işaret edilen Beyaz Kitap'ta, Çin ulusunun ve devletin temel çıkarlarını ilgilendiren bu konularda hiçbir taviz verilmeyeceğinin altı çizildi.

    Taiwan konusu üzerinde duran sözcü, ülkenin yeniden birleşmesini sağlayarak egemenliği, güvenliği ve toprak bütünlüğünü korumanın, Çin ordusunun kutsal görevi ve Anayasa'da ordu için belirlenen önemli bir yükümlülük olduğunu kaydederek şunları belirtti:

    "Sınırlı askeri düzenlemelerimiz, ülkenin güvenlik çıkarlarını ve ulusun temel çıkarlarını korumayı amaçlıyor. Bu düzenlemelerimiz gelişmelere göre değişecektir."

    Çin'in 2007'deki savunma harcamalarının 355 milyar 400 milyon yuan olduğu ve ABD'ninkinin yalnızca yüzde 7.51'ine eşit olan bu harcamaların üçte ikisiyle ordunun günlük ihtiyaçlarının karşılandığı açıklanan Beyaz Kitap'ta, 2008'deki savunma bütçesinin ise 417 milyar 700 milyon yuan olduğu, bu bütçedeki artan miktarın ordu mensuplarının maaş düzeyini yükseltmek, mal fiyatlarındaki artışı dengelemek ve ordudaki bilişim inşasını sürdürmek için ayrıldığı kaydedildi.