Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Bush'un mirası

(GMT+08:00) 2009-01-20 10:27:44 cri

    Sami Kohen- Milliyet - 17 Ocak 2009

    ABD ve dünya önümüzdeki salı günü görevini tamamlayacak olan Başkan George W. Bush'u nasıl anacak?

    Amerikan halkının bir kısmının bu konuda kafası karışık olabilir, ama genelde dünyanın hükmü belli: Bush kötü bir başkandı. Hatta birçok Amerikalının da kabul ettiği gibi, yıllardan beri gelip geçen başkanların en kötüsüydü...

    George W. Bush bu hükmü kabul etmiyor tabii.

    Nitekim önceki gece Beyaz Saray'da yaptığı -ve bütün Amerikan televizyon kanallarının canlı olarak yayımladığı- "veda konuşması"nda, 8 yıllık iktidarının parlak bir bilançosunu çıkardı. Her zamanki gibi, kendinden emin, inatçı ve kibirli üslubuyla icraatını savundu, hatta "bazı hataları"nı da haklı göstermeye çalıştı.

    Bush, bu konuşmasıyla en zor zamanlarda cesur kararlar almasını bilen, ülkesinin çıkarları neyi gerektiriyorsa onu tereddütsüz yapan, güçlü bir lider imajını sergilemeye de özen gösterdi.

    Afganistan'a ve Irak'a karşı giriştiği askeri müdahalelerden söz ederken, Bush bir kez daha politikasını savundu: Özgürlük, demokrasi sözcüklerini beş kez tekrarladı, Afganistan'dan "terörle mücadele eden genç demokrasi", Irak'tan da "Ortadoğu'nun göbeğindeki Arap demokrasisi" diye bahsetti...

    Bush bu vesileyle, bilinen görüşleri ve Evangelist inançları doğrultusunda ABD'nin çıkarları için, her vasıtayı meşru sayan tek yanlı (unilateralist) ve Makyavelist tutumunu sürdürdüğünü giderayak ortaya koymuş oldu...

    İtibar dibe vurdu

    Amerikalılar kuşkusuz Bush'un kendilerine nasıl bir miras bıraktığını daha çok tartışacaklar. 43. Başkan'ın Amerika'daki popülaritesinin son kamuoyu araştırmalarına göre yüzde 30'a düşmesi, büyük çoğunluğun onun önceki gece TV kameraları karşısında çıkardığı o parlak bilançoyla mutabık olmadığını gösteriyor. Hele çoğu Amerikalının canını yakan son ekonomik krizden sonra...

    Bu durumun, Bush'un son yıllarda izlediği ultra-liberal ekonomik politikalar ve ayrıca Afganistan ve Irak serüvenleriyle yakından ilintili olduğunu gören pek çok Amerikalı var...

    Dünyanın Bush dönemi için verdiği hüküm dış politikası ve özellikle Irak ve Afganistan sorunlarıyla ilgili. Bu hüküm, ABD'nin yeryüzündeki itibarını, güvenirliğini ve sempatisini dibe indirmiştir. Vietnam Savaşı sırasında dahi dünyada anti Amerikanizm bu kadar yaygın hale gelmemiş, dönemin Başkanı Richard Nixon bu kadar nefret edilen bir lider olmamıştı.

    Bunun nedeni sadece ABD'nin bu ülkeleri felakete sürüklemesi, bölge dengelerini altüst etmesi değil, aynı zamanda Bush'un ABD'nin tek süper devlet olarak her şeyi yapma hakkına sahip olduğu ve bunun gücünü kullanarak yapabileceği düşüncesiyle hareket etmesidir. Bu doktrin ve bu hareket tarzı, 11 Eylül 2001'deki faciadan sonra "Hepimiz Amerikalıyız" diyen dünyayı, kısa zamanda ABD'den uzaklaştırmış, hatta birçok insanı ve ülkeyi "anti Amerikan" yapmıştır.

    Değdi mi?

    Bush Afganistan'a müdahale ederken, terörün kaynağına ineceğini, yani El Kaide'yi ortadan kaldıracağını söylemişti. Yedi yıl sonra El Kaide hâlâ ortalıkta, lideri Bin Ladin hâlâ mesajlar yayımlıyor. Afganistan'ın geniş bir kesimi de Taliban'ın elinde...

    Bush Irak'a müdahale ederken, gerekçe olarak, Saddam'ın elinde kitle imha silahları bulunduğunu söylemişti. Bunun doğru olmadığı ortaya çıkınca, Bush işgal için özgürlük ve demokrasi argümanını kullanmaya başladı. Sonuçta bugün yıkılmış bir Irak var...

    Her iki ülkede ABD'nin denetimi ve nüfuzu devam ediyor. Ama ne pahasına ve daha ne kadar zaman için?

    George W. Bush'un bıraktığı bu miras (veya enkaz) herhalde kolay unutulmayacak...

    İsrail'in savaş suçları, 'terörle savaş'ın tanımını değiştiriyor

    Semih İdiz - Milliyet

    17 Ocak 2009

    ABD'nin Irak'ı işgali ve İsrail'in Gazze vahşetinden sonra "terörle savaş" kavramının yeni bir değerlendirmeye tabi tutulmaya başlandığı görülüyor. İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband'ın Guardian gazetesine bu konuda önceki gün yazdığı yazı bunun son kanıtı.

    Bu yazıya döneceğiz fakat önce şunları belirtmek istiyoruz. "Terörle savaş" adına insan haklarını hiçe saymanın terörü yok etmediği, aksine, teröristlere belli bir "meşruiyet" sağladığı artık anlaşılmaya başlandı.

    Türkiye'nin önde gelen uluslararası hukuk uzmanlarından olan yazarımız Rıza Türmen de kısa bir süre önce, terörle mücadele eden devletlerin bir elinin bağlı olduğunu belirtmişti. Bu da şu demektir:

    Teröristlerin hakları

    Teröristler hak ve hukuk gibi kavramlar karşısında kendilerini sorumlu hissetmezler. Bu grupların "terörist" olma özellikleri bundan kaynaklanır. Hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına önem verdiklerine inanan devletlerin ise böyle bir lüksleri yoktur.

    Özetle, devletler, hiç hoşa gitmese de, teröristlerin bile hakları olduğunu teslim etmek zorundalar. Yoksa terörist olmakla suçlanan kişileri gördükleri yerde öldürür, işi orada bitirirlerdi.

    Ancak, bunu bugün yapanların "terörist devlet" konumuna düştüğünü hep birlikte görüyoruz. Yukarıda da dediğimiz gibi bu durum sadece teröristlere yarıyor zira aradıkları meşruiyete zemin hazırlıyor.

    Bir hamlede, "terörist" olmaktan kurtulup, "zulme karşı savaşanlar" olarak görülmeye başlanıyorlar. Zira devlet de terör taktikleri kullanıyorsa, o zaman terörist ile devlet arasında bir fark kalmıyor.

    İsrail, savaş suçu işliyor

    İsrail şu anda "terörle mücadele" adına savaş suçu işliyor. Amerikalı ve İngiliz askerlerinin de Irak'ta aynı şeyi yaptıklarını gördük. Washington ve Londra "terörist devlet" yaftasını yememek için bu kişileri kendileri yargılayıp cezalandırıyorlar.

    Böylece, "Suçu devlet değil bireyler işledi" demeye getiriyorlar. İsrail'in ise böyle bir şeyi yapması söz konusu değil. Zira Gazze'de şu anda çoluk çocuk öldürerek savaş suçu işleyen askerleri İsrailliler için birer "kahramandır."

    Bu durumda İsrail kendisini "terörist devlet" konumuna düşürmüş oluyor. Bunu söyleyen de sadece biz ve "bir avuç İsrail aleyhtarları" değil. Haaretz gazetesi yazarı Gideon Levy'den Oxford Üniversitesi Profesörü Avi Shlaim'e kadar Yahudi dinine mensup çok sayıda vicdanlı insan da aynısını cesur bir şekilde belirtiyorlar.

    Hem Levy'ye hem de -uluslararası ilişkiler profesörü olan ve 1960'larda İsrail ordusuna görev yapan- Shlaim'e göre, Gazze'de savaş suçu işlediği için İsrail'in yargılanması gerekiyor.

    Hukuk terörizme karşı önemli

    Türkçe çevirisini dünkü Radikal gazetesinde bulacağınız, Miliband'ın Guardian'da yayımlanan aşağıdaki sözleri, burada anlatmaya çalıştıklarımızın ışığında, önem kazanıyor:

    "Terörizme hukukun üstünlüğünü çiğneyerek değil, onu savunarak karşılık vermeliyiz, zira bu, demokratik toplumun köşe taşıdır...Guantanamo'nun dersi budur... Teröristler ülkeleri korkuya ve kine sürüklediklerinde, bölünme ve husumeti beslediklerinde, ülkeleri şiddet ve baskıyla karşılık vermeye zorladıklarında başarı kazanmış olurlar."

    Bu sözler hukuk, insan hakları ve sosyal adaletin terörizmle mücadele karşısında tank, top ve tüfekten çok daha etkin olduğunu çağrıştırıyor. Gazze'deki insanlık dışı gelişmelerden alınan en önemli dersin bu olmasını dileriz.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040