Hindistan Dışişleri Bakanı Pranab Muherci, dün (5 Ocak) Yeni Delhi'de yaptığı açıklamada, Pakistan'daki silahlı güçlerin Mumbai'de meydana gelen terör olayına karıştığını kanıtlayan delilleri Pakistan hükümetine teslim ettiklerini bildirdi. Kamuoyunda, bu teslim işlemiyle, Mumbai'deki terör olayı nedeniyle gerginleşen Hindistan-Pakistan ilişkilerinde yumuşama belirtilerinin ortaya çıktığı görüşü hakim.
Alınan habere göre, Hindistan Dışişleri Genel Sekreteri Şivşankar Menon, dün Pakistan'ın Hindistan'daki büyükelçisi Şahid Malik'e Hindistan'ın elde ettiği çeşitli delilleri verdi. Bu deliller arasında, Mumbai saldırısı sırasında yakalanan terörist Muhammed Ecmel Kasap'ın sorgu kaydı, saldırganlar ile Pakistan'daki bazı kişiler arasında yapılan telefon görüşmelerinin kayıtları, saldırıda ele geçirilen silahlar, uydu telefonu ve GPS cihazındaki veriler de bulunuyor. Hindistan hükümetinin bir yetkilisi, bu delillerin Mumbai terör saldırısını Pakistan'daki terör örgütüne mensup kişilerin düzenlediğini ortaya koyduğunu belirtti. Hindistan Dışişleri Bakanı Muherci, Pakistan hükümetinin terör olayının ardındaki gücün bir an önce cezalandırılması amacıyla, en kısa zamanda araştırma yapmasını ve araştırma sonucunu Hindistan'la paylaşmasını istediklerini dile getirdi.
26 Kasım 2008'de Mumbai kentinde meydana gelen terör olayından sonra Hindistan tarafından yapılan açıklamada, saldırganların Pakistan'daki terör örgütünün üyeleri olduğu ifade edilmişti. Bu açıklamanın ardından bütün Hindistan'da Pakistan'ı protesto gösterileri yapılmıştı. Bunu izleyen günlerde Pakistan ve Hindistan, sınır bölgesine askeri yığınak yapmaya başladı ve nükleer silahlara sahip iki komşu ülke arasındaki ilişkiler aniden gerginleşti. Ancak sonunda Hindistan işi sıcak çatışmaya kadar götürüp götürmeme konusunda tereddüt etti. Vatandaşlarının gözünde Mumbai olayının ülke için bir utanç olduğu göz önünde tutulduğunda, Hindistan hükümeti tepki göstermediği takdirde, iktidar partisi olan Hindistan Ulusal Kongresi, muhalefet partilerinden gelen ciddi suçlamalara direnemeyecek. Bunun yanı sıra, Mart ayında yapılacak genel seçimlerde Hindistan Ulusal Kongresi'nin kaybetme tehlikesi de söz konusu. Ancak Pakistan'ın şiddetli tepkisini göze alarak bu ülkedeki silahlı örgütlerin kamplarına hava saldırısı düzenlerse, Hindistan büyük risklerle karşı karşıya kalacak. Çünkü Pakistan da nükleer ve ileri konvansiyonel silahlara sahip bir ülke. Geçmişte Hindistan ile Pakistan arasında üç defa savaş oldu. Eğer iki ülke arasında dördüncü savaş çıksa, Pakistan daha küçük bir ülke olmasına rağmen, sonuçta savaşı kaybeden Hindistan olabilir; çünkü Hindistan savaş yoluyla herhangi bir hedefe ulaşamaz, tam tersine hızlı gelişme fırsatını da kaybeder. Bir Hintli siyasetçinin dediği gibi, Hindistan ile Pakistan arasında savaş meydana gelirse, Hindistan ekonomisi 20 yıl geriye gider, savaş sonucunda hem Hindistan hem Pakistan kaybeden taraf olur.
Mumbai terör olayını izleyen ilk günlerde duyulan savaş çığlıklarından sonra Hintli siyasetçilerin ses tonu giderek alçalmaya başladı. Hindistan liderleri son günlerde daha çok Pakistan'ın aktif önlemler alıp terör örgütlerine darbe indirmesi ve Hindistan'ın Mumbai terör olayı hakkında yaptığı soruşturmaya destek vermesi gerektiğini vurguluyor. Bunun yanı sıra, ABD, İngiltere, Çin ve Rusya gibi ülkeler de aktif şekilde Hindistan ile Pakistan arasında arabuluculuk yaptı ve iki ülkenin işbirliği yapmasını istedi. Çin hükümetinin özel elçisi sıfatıyla Hindistan'ı ziyaret eden Dışişleri Bakanı He Yafei, dün Yeni Delhi'de Hindistan Dışişleri Bakanı Pranab Muherci'yle görüştü. Hindistan ve Pakistan'ın Çin'e dost ve komşu olduğuna işaret eden He Yafei, Çin'in, Güney Asya bölgesinde barış ve istikrarın korunması ve iki ülkenin aralarındaki sorunları diyalog ve danışma yoluyla çözmelerini istediğini belirtti.
Şimdiki duruma göre, Hindistan, Pakistan'la yeni bir savaşa girmek istemiyor. Çünkü savaşın sonucu öngörülemez ve kontrol edilemez. Hindistan Ulusal Kongresi, şimdiki anlaşmazlığı silah zoruna başvurmadan çözme yolunu seçti. Hindistan'ın dün Pakistan'a Mumbai terör saldırısıyla ilgili delilleri teslim etmesi, iki ülkenin yetkilileri ve basın kuruluşlarının daha önce tanık olunan söz düellosundan görüşme ve işbirliği yapma aşamasına geçtiğini gösterdi.
Pakistan lideri kısa süre önce yaptığı konuşmada, Mumbai olayının sorumluluğunun "devlet denetimi dışındaki güçler"e ait olduğuna işaret ederek, Hindistan'ın yaptığı soruşturmaya uyum sağlayacakları taahhüdünde bulundu. Bu açıklama, Pakistan'ın, Mumbai olayının faillerinin Pakistan topraklarından geldiğini, ancak hükümetin kontrolü dışındaki bir örgüte mensup olduğu iddiasını kabul ettiğini ve olayın gerçek faillerinin bulunması için Hindistan'la işbirliği yapmaya hazır olduğunu gösteriyor. Bu tutum, Mumbai terör olayıyla ilgili olarak yapılan araştırma çalışmaları ve Hindistan-Pakistan ilişkilerinin yumuşatılmasına yardımcı olacak.
Yorumunuzu Gönderin
Hindistan Dışişleri Bakanı Pranab Muherci, dün (5 Ocak) Yeni Delhi'de yaptığı açıklamada, Pakistan'daki silahlı güçlerin Mumbai'de meydana gelen terör olayına karıştığını kanıtlayan delilleri Pakistan hükümetine teslim ettiklerini bildirdi. Kamuoyunda, bu teslim işlemiyle, Mumbai'deki terör olayı nedeniyle gerginleşen Hindistan-Pakistan ilişkilerinde yumuşama belirtilerinin ortaya çıktığı görüşü hakim.
