|
|||||||||||||||||||||
|
İsrail'in Gazze Şeridi'ne başlattığı askeri operasyon, bugün (31 Aralık) beşinci gününe girdi. Hava operasyonun hedefe ulaşmasından sonra İsrail, önümüzdeki dönemde Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas'ı temizlemek için kara kuvvetlerini Gazze Şeridi'ni gönderecek mi? Yoksa uluslararası toplumun çağrısına uyarak Hamas'la ateşkes mi yapacak? Bu, İsrail liderinin önünde duran çetrefil bir sorun.
İlk dört gün, hava saldırıları 385'i aşkın ölüme, 1800'den fazla yaralanmaya neden oldu. Bazı ülkeler ve uluslararası örgütler, Gazze Şeridi'deki mültecilere yardım sağlamaya başladı. Bunun yanı sıra uluslararası toplum, arabuluculuk çabalarını yoğunlaşarak bir an önce ateşkes yapılması çağrısında bulundu.
İsrail Genelkurmay Başkanı kısa süre önce verdiği demeçte, askeri operasyonda elde edilen sonuçlardan "çok memnun" olduğunu belirtti. İsrail'de yayınlanan Haaretz gazetesinin dünkü sayısında yer alan haberde, İsrail güvenlik birimlerinin, Başbakan Ehud Olmert'e, Hamas'la 48 saatlik ateşkes yapma önerisinde bulunacakları ileri sürülmüştü. Hükümetin bu öneriyi kabul etmesi durumunda önümüzdeki 48 saat içinde İsrail tarafı, Gazze'deki silahlı güçlerin İsrail'e roket saldırılarını durdurup durdurmayacağını izleyecek. Bundan sonra Gazze'de kara operasyonu düzenlenip düzenlenmeyeceği konusunda karar alınacak. Ancak Başbakan Olmert ve Savunma Bakanı Ehud Barak dün yaptıkları açıklamalarda İsrail ordusunun, tüm saldırı hedeflerine ulaşıncaya kadar Gazze'deki operasyonu sürdüreceğini söylediler. İsrail'in hedefi, Hamas'a ağır şekilde darbe indirerek, Gazze'deki Filistinli silahlı militanları İsrail'e roket saldırılarını durdurmak zorunda bırakmak.
Bununla beraber İsrail basınında yer alan bazı yazılarda, birinci aşamadaki hava saldırılarının öngörülen hedefe ulaştığı, Hamas'ın önemli güçlerini ve silahlarını sakladığı, hava saldırılarının sürmesinin anlamı olmayacağı savunuluyor. Yazılara göre, İsrail'in önünde iki seçenek var: Biri uluslararası toplumun çağrısına uyarak Hamas'la ateşkes yapıp görüşmeleri başlatmak. Diğeri ise sertlik politikasını sürdürerek Gazze'ye kara kuvvetleri gönderip Hamas'ı temizlemek. Ancak gözlemciler, bu iki seçeneğin de sakıncaları bulunduğunu savunuyor.
Öncelikle ateşkes yapılması Hamas'a dinlenme fırsatı verilmesi anlamına geliyor. Hamas, büyük olasılıkla beklenmedik misilleme girişimlerinde bulunabilir. Yani İsrail'e askeri ve sivil açılardan daha büyük kayıplar verdirebilir. Bunun yanı sıra İsrail'de, önümüzdeki yılın başlarında genel seçimler yapılacak. İsrail'deki iktidar şu anda çekilmeyi tercih ederse seçimde oy kaybına uğrayabilir.
Ayrıca, eğer İsrail kara kuvvetlerini Gazze'ye gönderirse eğitimli onbinlerce Hamas üyesi, nüfusu kalabalık olan Gazze'de İsrail'e ağır askeri kayıplar verdirebilir. Bunun yanı sıra Gazze'deki durumun ve insani krizin kötüleştiğini anlayan uluslararası toplum, İsrail'e muazzam bir baskı yaptı. Örneğin Birleşmiş Milletler, Rusya, ABD ve Avrupa Birliği olmak üzere Orta Doğu dörtlüsü başta olmak üzere çok sayıda ülke ve örgüt, İsrail ve Hamas'a bir an önce ateşkes yapmaları, masum sivillere karşı askeri operasyonları derhal durdurmaları ve İsrail'e insani yardım için geçit açması çağrılarında bulundu. Arap dünyası ise İsrail'e tepki yağdırdı. Eğer İsrail askerleri hiç düşünmeden Gazze'ye girerse, uluslararası toplumdan daha büyük baskılarla karşı karşıya kalacak.
Böyle zor bir durumdan dolayı, İsrail bir yandan çok sayıda kara askeriyle sınırda yığınak yapıp her an Gazze'ye girebilecek şekilde hazırlıklarını sürdürüyor; diğer yandan da uluslararası kamuoyundan gelen büyük baskılar altında sessizliğini koruyor. Şu anda gerek İsrail gerekse Hamas, karşılık vermek için haklı sebep elde etmek ve kamuoyunun desteğini kazanmak için karşı tarafın tepkisini bekliyor.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |