Moda çevrelerinde, plastik torba yerine yanında bez torba taşıyanlar veya kürk giymeye karşı çıkanlar çevreci olarak görülür. Ancak çevre koruma rüzgârı kozmetik sektörünü de sarınca, bu konu daha ciddi bir hal aldı. Etkisilerini cildimizde doğrudan hissettiğimiz kozmetik ürünleri, genellikle şişe içinde satılır. Ürün bittikten sonra ise şişesi çöpe atılır. Bu şişelerin yol açtığı çevre kirliliği çevrecileri fazlasıyla endişelendiriyor.
Kozmetik sektöründe "çevre koruma devrimi" aslında çoktan başladı. Birçok tanınmış kozmetik markası, hammaddenin yetiştirilmesinden üretime, ambalajdan atık ambalajların geri toplanmasına kadar her bir halkayı, çevre koruma bilinciyle sıkı denetim altına almaya başladı.
Çevre korumanın moda dünyasındaki öncüsü olarak kabul edilen giyim tasarımcısı Stella McCartney, giysilerinde kürk kullanılmasına kararlılıkla karşı çıkmanın yanı sıra, "çeşitli organik gıdalar"a da düşkünlüğüyle biliniyor. McCartney, bu yılın başında kendine ait bir kozmetik markası yaratarak çevre koruma hayalini gerçekleştirdi. CARE marka kozmetik ürünleri organik meyve ve bitkilerden yapılıyor; ambalajlarda geri dönüşümlü kağıt kullanılıyor; tüm üretim sürecinde kullanılan elektrik ise rüzgâr enerjisinden elde ediliyor.
Bir başka örnek ise tanınmış manken Josie Maran... Anne olmaya hazırlanırken doğal malzemelerden yapılan kozmetik ürünleri bulamayan Maran, bunun üzerine kendi makyaj ürünleri markasını kurmuş. Bu ürünler, doğal ve organik malzemelerden yapılıyor; üretim sürecinde hayvanlar üzerinde test yapılmıyor; iç ambalajda tahıl, geri dönüşümlü alüminyum veya cam gibi malzemeler, dış ambalajda da yine geri dönüşümlü malzemeler kullanılıyor. Maran, büyük bir özgüvenle şöyle diyor: "Bu ambalajlar doğrudan bahçeye atılıp gübre olarak kullanılabilir!"
Kozmetik alanında çevre korumanın bir öncüsü daha var: Anita Roddick... "Yeşil kraliçe" olarak adlandırılan Roddick, ömrünü ticaret aracılığıyla çevre koruma ve üçüncü dünya ülkelerinin borçlarını kaldırma düşüncesini yaygınlaştırmaya adamış. Mesela Roddick, hayvanlar üzerinde test yapılmasına karşı çıkıyor; hammaddelerini yoksul ülkelerden alarak üçüncü dünya ülkelerinin gelişmesine katkı sağlıyor; yenilenebilir enerjiyi yaygınlaştırma faaliyetinin bir parçası olarak, İngiltere'nin Wales bölgesinde rüzgâr gücüne dayalı elektrik santral inşasına yatırım yapıyor.
Yorumunuzu Gönderin
