|
|||||||||||||||||||||
|
Hamas, Filistin İslami Cihad Örgütü, Filistin'in Kurtuluşu İçin Halk Cephesi ve Filistin'in Kurtuluşu İçin Demokratik Cephe adlı dört parti dün bir toplantı düzenledi. Toplantıdan sonra yayımlanan ortak açıklamada, Mısır'ın arabuluculuğuyla 19 Haziran tarihinde varılan ateşkesin bugün sona ereceği belirtildi. Ortak açıklamada, İsrail'in taahüdünü yerine getirmeyerek, ateşkes süresince Gazze Şeridi'ne ambargoyu kaldırmaması ve Gazze'deki askeri operasyonlara son vermemesi nedeniyle, iki taraf arasındaki ateşkes anlaşmasının uzatılmayacağına işaret edildi.
Gözlemciler, Filistin'deki silahlı güçler ile İsrail arasındaki ateşkes anlaşmasının aslında çok önce bozulduğunu belirtiyor. İsrail'in 4 Kasım günü Gazze'ye hava ve kara operasyonları düzenlemesi, Hamas gibi Filistinli güçlerin büyük çaplı misillemesine yol açtı. Hatta Hamas İsrailli askerleri kaçırmak için kanal kazmaya bile başladı. İsrail askeri operasyonlarında 6 silahlı Filistinli öldürüldü. Bunun ardından Filistinli silahlı güçler, İsrail'e roket ve havan topuyla yüzden fazla saldırı düzenledi.
Gün geçtikçe ciddileşen roket saldırıları karşısında İsrail önce sınır geçitlerini kapatarak tepki gösterdi. Aralık ayına girildikten sonra İsrail, "ateşkes durumunu yeniden değerlendirmek"ten "Filistinli silahlı güçlere sert önlem uygulama"ya ve "saldırılara karşı askeri misilleme yapma"ya kadar değişen çeşitli tepkiler göstermeye başladı. İsrail, Gazze Şeridi'nden yapılan roket saldırılarına karşı 17 Aralık gününden itibaren hep misilleme yaptı. Sınır geçitlerinin kapatılması dışında roket saldırılarının düzenlendiği yerlere hava akınları yapıldı. Böylece "Filistinli silahlı güçlerin İsrail'e roket saldırılarını durdurması, İsrail'in de Gazze'ye ambargoyu kaldırması ve askeri operayonlara son vermesi" doğrultusundaki ateşkes hedefinden giderek daha fazla uzaklaşıldı. Sonunda Hamas'ın ateşkesi uzatmayacaklarını ilan etmesi de doğal bir sonuç oldu.
Ateşkesin bitiminden sonra Filistin ile İsrail'in aralarındaki ilişkilere nasıl yaklaşacakları da hassas bir konu oldu. Gözlemciler, bu sorunda "barış veya savaş, savaş veya barış" şeklindeki görüşün yanlış olduğunu savunuyor.
Öncelikle, iki taraf da şu an hala temkinli tavır sergiliyor. Filistinli silahlı güçlerden Hamas ve Cihad grupları, ateşkesin bitiminden sonra Filistin halkını korumanın ve dışarıdan gelen saldırılara karşı koymanın kendi görevi olduğunu belirtti ve İsrail'e Filistinli silahlı örgütlerin üyelerine suikast düzenleme teşebbüsünde bulunmaması uyarısında bulundu. İsrail'in üst düzey yetkilileri, roket saldırılarına karşı "nokta operasyonu" ve "misilleme eylemi" gibi önlemler alınmasından yana. Bir süre önce ortaya atılan "büyük çaplı askeri operasyona hazır ol" önerisi ise hayata hiç geçirilmedi. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak bunun nedenini, "fırsat henüz olgunlaşmadı" şeklinde açıkladı.
İkinci olarak, iki tarafın sert tepki göstermesinin belirli nedenleri var. Birkaç ay süren ateşkes, Hamas'a zaman kazandırdı; Gazze'deki kontrolü daha da sağlamlaştı. Diğer yandan Filistin-İsrail barış görüşmelerinde durgunluk yaşandı. Filistin Ulusal Yetki Organı Başkanı Mahmud Abbas'ın görev süresi Ocak ayında dolacak. Bu durumda Hamas, ateşkes sorununda katı tavır sergilemekle "İsrail'in işgaline direnen örgüt" imajını korumaya devam etmek ve Filistin halkının yüreklerindeki konumunu sağlamlaştırmak istiyor.
İsrail açısından, Dışişleri Bakanı ve Kadima Partisi Başkanı Tzipi Livni gibi, barış görüşmelerini destekleyen liderlerin son dönemde sert konuşmalar yapması ise, ülkede yapılacak parlamento seçimiyle ilgili. Barış görüşmelerinde ilerleme kaydedilmedi, kaçırılan İsrailli askerin serbest bırakılması sorunu henüz çözülmedi, halk da ABD Başkanlığına seçilen Barack Obama'nın izleyebileceği Ortadoğu politikasından endişe duyuyor. Bu unsurlar, Dışişleri Bakanı Livni'nin liderliğindeki Kadima Partisi'nin son kamuoyu yoklamalarında aldığı destek oranının Benjamin Netanyahu liderliğindeki Likud Grubu'nunkinden düşük olmasına neden oldu. Bu nedenle, uygun derecede sertlik, belki de Kadima'nın destek oranını artırabilir. Tabii, somut askeri operasyonlar ise ancak iyice değerlendirildikten sonra uygulanacak.
Son olarak, yıl sonu yaklaşıyor; Yahudilerin Hanuka Bayramı, Hıristiyanların Noel Bayramı ve Müslümanların Yeniyılı gibi bayramlar kutlanacak. Gelenek ve görenekler ile kültürel unsurlar, şu andaki güvenlik durumunda belli şekilde etki yaratacak. Güvenlik durumunu ilgilendiren büyük olaylar meydana gelmemesi halinde, İsrail ile Gazze'deki Filistinli silahlı güçler arasındaki sükunet döneminin devam etmesi mümkün olabilecek.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |