Çin'in kuzeyindeki Harbin kenti, "Doğu'daki Moskova" veya "Doğudaki Küçük Paris" olarak adlandırılıyor. Bu iki isim, Harbin kentinin genel görünümünü ve kent mimarisinin sanatsal tarzını yansıtıyor.
Rus Çarlığı'ndan işgalciler yabancı bir yere ayak bastığında, memleketlerine olan hasretlerini biraz olsun bastırmak için ilk yaptıkları iş bir Ortodoks kilisesi inşa ettirmek oluyordu.
Mart 1899'da, Harbin'de inşa edilecek Doğu Ortodoks Kilisesi için açılan tasarım yarışmasını, Ortadoğu Demiryolu Müdürlüğü'nde çalışan St. Petersburglu bir mühendis kazanır. Bunun ardından, 13 Ekim 1899'da, yani Rusların Meryem Ana Bayramı'nda, Çarlık Rusyası'nın son imparatorunun adını taşıyan Saint Nicholas Kilisesi'nin temeli atılır.
"Uzakdoğu'da bir ilk" olarak değerlendirilen Doğu Ortodoks Kilisesi, ünlü Rus mühendis Raiteve'nin yönetimi altında inşa ettirilir. Meryem Ana'nın portresi ve kilise içindeki duvar resimlerinin büyük bir kısmı ise yine ünlü bir ressam tarafından çizilir.
20. yüzyılın ilk yılında tamamlanan kilise, ciddi ve zarif çizgileriyle Rus mimari özellikleri taşır. Saint Nicholas Kilisesi'nin tamamlanmasının üzerinden çok geçmeden, kilisenin çevresinde, görkemi ve ağırbaşlılığıyla ün salan Ortadoğu Demiryolu Yönetim Müdürlüğü'nün merkez binası, ilginç yapısıyla ün salan Harbin Tren İstasyonu, Demiryolu Yönetim Müdürlüğü'nün üst düzey yetkililerinin sakin özel konutları, kibarlığıyla müşterileri çeken Qiulin Yabancı Şirketi ve masallardaki kuleleri andıran Moskova Mağazası gibi ünlü yapılar inşa edilerek, bu yeni kurulan kentin ününe ün katmıştır. Çarlık Rusyası tarafından "Sarı Rusya, Doğu'daki Metropol" olarak adlandırılan idare bölgesinin merkezinde bulunan Saint Nicholas Kilisesi'nin, Harbin'in en önemli simgesi olarak görülmesi, hiç de abartı değil. Ancak, 1960'lı yıllarda Çin'de yaşanan "Kültür Devrimi" döneminde Saint Nicholas Kilisesi tahrip edilmiştir. Gümümüzde ise, elinde "eski bir fotoğraf"la kentin Hongbo Meydanı'nda eski zamanlardaki kalabalığı arayanlara rastlanır...
Yorumunuzu Gönderin
