|
|||||||||||||||||||||
|
2008 yılında uluslararası nükleer silahların yayılmasının önlenmesi sistemi, Kore Yarımadası'ndaki nükleer sorun, İran nükleer sorunu ve ABD-Hindistan sivil amaçlı nükleer işbirliği olmak üzere üç temel konuda çeşitli sınavlardan geçti.
Bu yılın Haziran ayında Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, 6'lı Görüşmelere evsahipliği yapan Çin'e nükleer programını sunduktan sonra, Yongbyon'daki nükleer tesislerde bulunan soğutma kulesini bombaladı. Bu, Kore Yarımadası'ndaki nükleer sorunun çözüm sürecinde bir gelişme olarak değerlendirildi. ABD de bu yılın Ekim ayında KDHC'yi "terörü destekleyen ülkeler listesi"nden çıkardı. Ancak 11 Aralık'ta sona eren 6'lı Görüşmeler heyet başkanları toplantısında, ABD ile KDHC arasında nükleer programın onayı konusunda fikir birliğine varılamadı. Kore Yarımadası'ndaki nükleer sorunun çözüm sürecinin, zikzaklarla dolu bir yol olduğunu söyleyebiliriz. Bundan dolayı, uluslararası nükleer silahların yayılmasının önlenmesi sistemi de çeşitli sınavlardan geçiyor.
Uluslararası nükleer silahların yayılmasının önlenmesi sisteminde yaşanan diğer bir engel ise İran nükleer sorunu... Hatırlanacağı gibi, ABD'nin çağrısıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde İran'a yaptırım uygulanmasıyla ilgili üçüncü karar bu yılın Mart ayında onaylanmıştı. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad karara şu yanıtı verdi:
"Batılı ülkeler ne yaparsa yapsın, İran nükleer faaliyetlerine devam edecek. Yaptırım bizim için pek önem taşımıyor. Tehditler savurma çağı artık geçti. İran, haksız taleplere asla boyun eğmeyecek."
Batılı ülkelerin savaş tehdidine sert yanıt veren İranlı yetkililer, aynı zamanda "Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması" çerçevesinde ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın denetimi altında, nükleer faaliyetlerini sürdüreceklerini söylüyorlar. İran nükleer sorununun çıkmaza girmesiyle, uluslararası nükleer silahların yayılmasının önlenmesi sistemi de zor duruma düştü.
Uluslararası nükleer silahların yayılmasının önlenmesi sistemini ciddi derecede olumsuz etkileyen üçüncü bir sorun ise ABD ile Hindistan arasında yapılan sivil amaçlı nükleer işbirliği oldu. ABD Başkanı George W. Bush, 8 Ekim'de ABD-Hindistan Sivil Amaçlı Nükleer İşbirliği Anlaşması'nı imzaladı. ABD'nin, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi sistemine katılmayan ve nükleer silahlara sahip olan Hindistan'la nükleer işbirliği yapması, ABD'nin nükleer silahların yayılmasının önlenmesi konusunda çifte standart uyguladığını gösterdi. Çin Çağdaş Uluslararası İlişkiler Araştırma Enstitüsü'nden nükleer silahların yayılmasının önlenmesi konusunda uzman Guo Xiaobing, bu anlaşmanın, uluslararası nükleer silahların yayılmasının önlenmesi sistemine darbe indireceğini savunarak şöyle konuştu:
"Bu anlaşma, mevcut mekanizmaya ciddi darbe indirmenin yanı sıra, birçok risk de getirerek kötü örnek oluşturdu. Bu anlaşma, İran ve KDHC gibi ülkelerin, nükleer programlarını geliştirme ya da koruma kararlılığını güçlendirecektir."
Uluslararası nükleer silahların yayılmasının önlenmesi sisteminin temeli, "Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması"dır. KDHC, bu anlaşmadan çekildi; İran bu anlaşmayı uyguladığını iddia ediyor, ancak uluslararası toplum bunu denetleyemiyor; Hindistan ise bu anlaşmayı imzalamayı reddetti. Tüm bunlar, anlaşmanın sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu ve uluslararası nükleer silahların yayılmasının önlenmesi sisteminin zayıf ve kırılgan olduğunu gösteriyor.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |