ÇİN'DEKİ DOĞAL TAŞ FUARI

-FUARA TÜRKİYE'DEN 20 FİRMA KATILACAK

İZMİR (A.A) - 09.12.2008 - Çin'in Xiamen kentinde düzenlenecek 9. Uluslararası Doğal Taş Fuarı'na Türkiye'den 20 firmanın katılacağı bildirildi.

İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat İşleri Ticaret A.Ş'den (İZFAŞ) yapılan açıklamaya göre, fuara Türkiye'den milli katılım organizasyonunu İZFAŞ üstlendi.

Türkiye 6-9 Mart 2009 tarihlerinde düzenlenecek fuara 20 firmayla milli katılım yapacak. Fuara Türkiye'nin yanı sıra İtalya, İspanya, Brezilya, Mısır, Hindistan, İran ve Güney Afrika'dan katılımcılar bekleniyor.

İZFAŞ Genel Müdürü Doğan İşleyen, İZFAŞ ile Türk doğal taş sektörünün işbirliğinin Uluslararası Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı (MARBLE) ile sınırlı kalmadığını belirtti.

Doğal taşçıların yurt dışı fuarlarına katılırken de organizasyon partneri olarak İZFAŞ'ı tercih ettiklerini kaydeden İşleyen şöyle devam etti:

''1998 yılında İZFAŞ tarafından başlatılan ve o günden bu yana aralıksız sürdürülen Verona Marmomacc - Uluslararası Taş Tasarım ve Teknoloji Fuarı'nın Türkiye Milli Katılım Organizasyonu'nu bu yıl onbirinci kez düzenledik. Xiamen Fuarı'na ise üç yıldır katılım yapıyoruz. Çin potansiyel olarak en hızlı büyüyen ülke. Xiamen ise dünyadaki doğal taş fuarları arasında kısa sürede katettiği yolla öne çıkan bir fuar. Sektör temsilcileri Xiamen fuarına büyük önem veriyor. İZFAŞ'ın düzenlediği Milli Katılım Organizasyonu, üreticilerimize daha uygun koşullarla fuara katılımcı olma, nakliye ve gümrükleme hizmeti alma olanağı sunuyor. İZFAŞ olarak sektörümüzün yanında olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.''

-ÇİN, CHERY FİRMASINA 1,5 MİLYAR DOLAR İHRACAT KREDİSİ VERECEK

ŞANGHAY (A.A) - 08.12.2008 - Çin hükümeti, ülkenin en büyük otomotiv firması Chery otomobile 1,5 milyar dolar ihracat kredisi desteği verecek.

Çin Eximbank'ı tarafından verilecek olan destek, Chery firmasının, uluslararası alanda genişlemesine katkı sağlamayı amaçlıyor.

Küresel ekonomik krize rağmen, Chery firması, düşük fiyatın da getirdiği avantajla, ekim ayına kadar, 125 bin araç ihraç ederek, geçen yılın toplamını geçti.

ABD, Çin ve küresel kriz

MAHFİ EĞİLMEZ-Radikal-14.12.2008

Kasım ayı dış ticaret istatistiklerinin yayımlanmasıyla Çin'de bir panik havası doğdu. İhracat yüzde 2.2, ithalat ise yüzde 17.9 gerilemiş bulunuyor. Çin'in son on yıldır yakaladığı yüzde 10'un üzerindeki ortalama büyüme oranını 2008 yılında yakalaması artık mümkün görünmüyor. 2008 yılı büyümesi için yeniden revize edilmiş tahminler yüzde 9.4'ü işaret ediyor. Öte yandan 2009 yılında büyüme tahminleri önceki yıllarla karşılaştırılamayacak kadar düşük. Önceleri yüzde 10.5 tahmin ediliyordu 2009 büyümesi. Sonra yüzde 7.5'e kadar indi bu tahminler. Bu bile aslında dünyanın geri kalan bütün ülkeleri açısından çok iyi bir büyüme ama Çin açısından bu oran neredeyse küçülme anlamına geliyor. Büyümedeki bu hızlı düşüş Çin'in son otuz yıldır yaşadığı en ağır ekonomik duruma işaret ediyor.

Çin'de çok önemli bir ekonomik gelişme olduğunu teslim etmemiz gerekiyor. Buna karşılık bu gelişmenin nereden ve nasıl kaynaklandığı çok önemli. Çin'deki bu gelişme önemli ölçüde sermaye hareketlerinin serbest kalması ve Çin'in kapılarını batı sermayesine açmasıyla başladı. Ulaştırma maliyetlerinin giderek ucuzladığı bir dünyada, ücretlerin son derecede düşük olduğu Çin'e başta ABD sermayesi olmak üzere batı sermayesi akın etti. Ücret ve öteki maliyetlerin toplamı ulaştırma maliyetlerinin altında kaldığı sürece Çin'de üretim yapmak avantajlıydı. Bunun sonucunda yabancı sermaye Çin'e teknoloji transferi yaptı. Böylece ABD'li, Avrupalı yatırımcılar Çin'de ürettikleri malları tekrar ABD ve Avrupa'ya geri getirip orada satmaya başladılar. Üretilen malların üzerinde "made in China" yazsa da bu malların içeriğinde Çin'in yalnızca emeği ve doğal kaynakları vardı. Buna karşın bu kadarlık bir katkı bile Çin'de o zamana kadar görülmemiş bir zenginlik yaratıyordu.

Çin, ürettiği bu malları ABD'ye ve Avrupa'ya satıyor, karşılığında aldığı paraları rezervlerine koyuyor, rezervlerini de ABD Hazine kâğıtlarına yatırıyordu. Küresel kriz ABD ve Avrupa'da talep düşüşü yaratınca bu büyük pazarlar artık eskisi gibi Çin'den ithalat yapamaz oldular. Çin, mallarını ihraç edemeyince tıkanıp kalıyor, çünkü bu malları içeride satabileceği bir alıcı kitlesi henüz yok. Bu gelişmeler yaşanırken ABD Senatosu, üç dev otomobil üreticisi (GM, Ford ve Chrysler) için verilecek 14 milyar dolarlık destek paketini reddetti. Paket Temsilciler Meclisinde kabul edilmişti. Senatodan yansıyan haberler baştan beri olumlu yönde değildi ve bu nedenle de dolar öteki para birimlerine karşı kayıplar yaşamaya başlamıştı. Red kararından sonra dolardaki değer kaybı hızlandı.

Daha önceki bir yazımda küresel krizin aşağı yöne doğru iki dönüm noktası olduğunu ve bunların Lehman Brothers'ın kurtarılmamasıyla Senato'nun finans sektörüne yönelik 700 milyar dolarlık destek paketini reddetmesi olduğunu belirtmiştim. Senato, sonradan tatlandırıcı katılmış olan destek paketini onaylamıştı. Ben de bunun asla ilk etkiyi yaratamayacağını vurgulamıştım. Gerçekten de öyle oldu. Aynı para, hatta belki daha fazlası harcandı ama o kaybolan etki yerine tam olarak konulamadı. Buna karşın özellikle İngiltere Başbakanı Gordon Brown'ın attığı cesur adımlara ABD'de atmaya başlayınca krizin artık yavaş yavaş atlatılma aşamasına doğru ilerlediğini sezinlemeye başlamıştık. Bence Senato'nun otomotiv sektörüne yönelik bu red kararı krizin üçüncü kes aşağıya doru dönüm noktasını oluşturuyor. İşler yeniden kötüye gitmeye başladı. Senato belki ileride bu desteği onaylayacak ama bu onay hiçbir zaman önlerine ilk geldiğinde onaylamaları kadar olumlu etki yapmayacak. ABD, bu krizi çok kötü yönetiyor.

Onun için sürekli söylediğim sözü bir kez daha söyleyerek bitireyim. Bu krizi ne Çin ne de Avrupa bitirebilir. Bu krizi ancak ABD bitirebilir. Ne yazık ki onlar da bitirmek bir yana krizi uzatmakla meşguller.