Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Yılın sonuna doğru yol alan günlerden yazılan bir mektup

(GMT+08:00) 2008-12-12 10:44:45 cri
"Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da

hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,

bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte

yani yürekte.

Meselâ bir barikatta dövüşerek

meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken

meselâ denerken damarlarında bir serumu

ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da

hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin

ama o bunun farkında değildir

ayrılmak istemezsin dünyadan

ama o senden ayrılacak

yani sen elmayı seviyorsun diye

elmanın da seni sevmesi şart mı?

Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık

yahut hiç sevmeseydi

Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da

hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Nazım Hikmet"

Canım Kızım,

Yılın sonuna doğru yol alan günlerden merhaba,

Yılın son günleri Türkiye-Çin ilişkilerinde yoğun bir trfiğe sahne oldu. Bğaziçi Üniversitesi ile Shanghai Üniversitesi arasında Konfüçyüs Enstitüsü kurulması anlaşması ve akademik işbirliği yapılmasına ilişkin anlayış muhtırası imzalandı.

Söz konusu iki belge geçen Çarşamba günü Beijing'de düzenlenen törende BÜ Rektörü Prof.Dr. Kadri Özçaldıran ve Shanghai Üniversitesi Başkan Yardımcısı Dr. Wu Song tarafından imzalandı. Rektör Prof. Dr. Özçaldıran, imzalanan iki belgeden birinin dünyadan yüzlerce üniversiteyle imzaladıkları gibi öğrenci ve öğretim üyesi değiş tokuşuna ilişkin bir belge olduğunu belirtti.

Çince'yi ve Çin kültürünü yaymak için dünyanın dört bir yanında şubesi bulunan Konfüçyüs Enstitüsü adlı bir yapılanma olduğuna işaret eden Prof.Dr. Özçaldıran. bunun Türkiye'deki şubelerinin İstanbul'da BÜ'de ve Ankara'da ODTÜ'de kurulduğunu söyledi.

Bir üniversite Konfüçyüs Enstitüsü kurduğunda Çin'deki bir üniversiteyle anlaşıyor ve bu üniversite enstitünün hocalarını temin etmeyi garanti ediyor. İmzalanan ikinci anlaşmaya göre Shanghai Üniversitesi BÜ'deki Konfüçyüs Enstitüsü'ne her sömestrde ihtiyaca göre hoca yollayacak.

Prof. Dr. Özçaldıran, gazetecilerin "Neden Çince?" şeklindeki sorusunu, "Çince önemli, çünkü Çin önemli, büyük bir dünya devi olma yolunda hızla ilerliyor. Neden İngilizceyse, neden Almancaysa, neden Fransızcaysa, nenden İtalyancaysa aynı sebepten ötürü Çin'ce" diye yanıtladı.

BÜ'de uzun yıllardır bir Japonca sertifika programı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Özçaldıran bunu Çince için de uyguladıklarını ve her iki programın da üniversitede çok popüler olduğunu söyledi.

Prof.Dr. Özçaldıran, bu programlara katılan öğrencilerin Japonya'daki veya Çin'deki bir üniversiteden burs alabildiğine ve kariyerleriyle ilgili önemli atılımlar yapabildiğine dikkat çekti.

Öte yandan, Kütahya Belediyesi ile kardeş şehir anlaşması bulunan Çin Halk Cumhuriyeti'nin Anqing kentinden gelen heyet, kentte temaslarda bulundu. Anqing Belediye Başkan Yardımcısı Li Shengrong ile belediye yöneticileri Chen Changqing, Li Jian, Song Guosheng ve You Guilin, bu ayın başlarında Vali Şükrü Kocatepe'yi makamında ziyaret etti.

Kocatepe, ziyaretten memnuniyet duyduğunu belirterek, Çinlileri özellikle çok çalışkan, azimli ve gayretli bir ulus olarak tanıdıklarını söyledi.

Çin'in sanayi ve ekonomideki başarısının dünyaya örnek olduğunu düşündüğünü ifade eden Kocatepe, ''Bu ilişkilerin kültürel, ekonomik ve sanayi alanlarında gelişerek devam etmesini ve Kütahya'nın Anqing'deki örnek çalışmalardan esinlenmesini diliyorum'' dedi.

Shengrong da kardeş şehir çalışmaları kapsamında Anqing ile Kütahya arasında yaklaşık 3 yıldır önemli bilgi ve kültür alışverişi ortamı oluştuğunu bildirdi.

Vali Kocatepe, Shengrong'a, Kütahya Valiliğinin amblemi bulunan çini pano hediye etti. Li Shengrong ve beraberindekiler, daha sonra, Kütahya Belediye Başkanı Mustafa İça'yı ziyaret etti.

İça, belediye toplantı salonundaki görüşmede yaptığı konuşmada, 6 milyon nüfuslu Anhui eyaletine bağlı Anqing'de yaklaşık 700 bin kişinin yaşadığını anımsattı.

Belediye meclisinin 7 Ocak 2005'te aldığı kararla kardeş şehir ilişkisine başlanan Anqing kentini 16-24 Ağustos 2005'te Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) yetkilileri, sanayici ve iş adamlarıyla ziyaret ettiklerini hatırlatan İça, şunları kaydetti:

''Bu ziyaretimizde çok güzel bir dostluk, kardeşlik, misafirperverlik görerek kardeş şehrimizi ve imkanlarını tanıdık. Anqing heyeti 26-28 Kasım 2005'te Kütahya'ya ziyarette bulundu. Daha sonra bilimsel konularda iş birliği için 9 Ocak 2007'de Anqing'den gelen üniversite heyeti ile DPÜ arasında önemli bir ilişki ortamı oluşturuldu. DPÜ'den iki öğretim görevlisinin Çin'de bulunduğunu memnuniyetle öğrendim. Bugün imzalayacağımız protokolle 2009 yılının çalışma takvimini ve karşılıklı ziyaret programını belirleyeceğiz. Memnuniyetle görüyorum ki Anqing ile ilişkilerimiz çok sıcak ve süratle gelişmekte. Özellikle tarım ve madencilik alanlarındaki imkanlarımızı bu işbirliğiyle karşılıklı geliştirmeyi hedefliyoruz.''

İça, ''Çin'in otomotiv üretim firması Cherry'nin Türkiye'de yatırım yapmak için arazi aradığını, Kütahya'daki 4 milyon metrekarelik araziyi onlara önerdiğini'' ifade etti.

Shengrong'un, Cherry'nin üst düzey yöneticilerinden birinin arkadaşı olduğunu ve ülkesine dönünce konuşup Kütahya'ya yatırım yapmaları konusunda onu ikna etmeye çalışacağını söylemesi üzerine İça, ''Kardeşlik böyle zamanda belli olacak'' diye karşılık verdi.

Konuşmaların ardından, İça ve Shengrong, kardeş şehir ilişkisine yönelik olarak 2009 yılında yapılacak çalışmaları içeren protokolü imzaladı.

İça, kendisine Anqingli bir ressamın çizdiği bez panoyu hediye eden Shengrong'a büyük çini vazo verdi.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile Çin Halk Cumhuriyeti'nin Changzhou kenti arasında da kardeş şehir ön protokolü imzalandı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, belediye meclis salonunda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Eskişehir'in tarihi bir gün yaşadığını, Çin'in Changzhou kentinden gelen heyeti ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını söyledi.

Changzhou'nun tarihi değerinin ötesinde Eskişehir için çok önemli bir özelliği olduğunu ifade eden Büyükerşen, şöyle konuştu:

''Koç Grubu'nun Beko fabrikaları buralardadır. Changzhou ile kardeş şehir kurulması haberi bizi mutlu etti. Bu dostluğun ekonomik ilişkiler başta olmak üzere kültürel ilişkilerde de devam edeceğini düşünüyor ve ümit ediyorum. Doğu, Uzak Doğu ve Rusya'da kardeş şehirlerimiz var. Çin ile tarih boyunca çok yakın ilişkilerimiz oldu. Değişen dünya siyasetleri ve ekonomisi karşısında Çin'in ulaştığı büyük başarıları yakından izliyoruz. Çin'in teknoloji alanında ilerlemesi bizi hem şaşırtıyor hem de insanlık adına sevindiriyor.''

Büyükerşen, Eskişehir'in tarihteki ünlü İpek Yolu dolayısıyla Çin'le ilişkisi bulunduğunu anımsatarak, ''Geçmişte Çin'den başlayan dünya ticareti Asya'yı geçip Anadolu'ya geldiğinde Eskişehir bir düğüm noktasıydı. Birbirimizi tanıdıkça daha çok seveceğiz, büyük ölçeklerdeki iş birliğinin planlarını yapacağız'' dedi.

Changzhou yetkilileri ile bilim, teknoloji, sanat, kültür, spor, sağlık ve eğitim gibi alanlarda karşılıklı çalışmalarda bulunmak üzere anlaşmaya vardıklarını ifade eden Büyükerşen, ''İki kent gelecek yıl Changzhou'da düzenlenecek protokolle kardeş şehir ilan edilecek'' diye konuştu.

Changzhou Belediye Başkan Yardımcısı Sun Guojian da Eskişehir ile kardeş şehir protokolünü imzalamanın gururunu yaşadıklarını belirterek, iki kentin çok yakın gelecekte resmi olarak kardeş şehir haline geleceğini bildirdi.

Eskişehir'in Changzhou'nun 11. kardeş şehri olacağını ifade eden Guojian, şunları söyledi:

''Eskişehir bizim çok önemli bir şehir. Eskişehir'den çok etkilendik. Coğrafi pozisyonu, Asya ve Avrupa arasında köprü görevi yapması ve uzun bir geçmişi olması bizi etkiledi. Eskişehir'in üç bin yıllık geçmişi olduğunu söylendi. Bu Changzhou'nun 500 yıl daha yaşlı bir kent olduğunu gösteriyor. Bu da gösteriyor ki birçok konuda birbirimize benziyoruz. Tarım, tekstil ve sanayi alanlarında iş yapabileceğimiz çok açık. Birbirimizi daha yakından tanımalıyız. Bunu çok istiyoruz. İş birliği yapacağımız çok konu var. Bu sadece ekonomi üzerine yoğunlaşmayacak. Bilim, teknoloji, spor ve kültür alanlarında da iş birliği yapacağız.''

Konuşmaların ardından, Büyükerşen ve Guojian, ön protokolü imzaladı.

Haftaya devam etmek üzere seni özlem ve sevgiyşe kucaklıyorum.

Öptüm.

Baban Cemil Kaptan

12 Aralık 2008

"Beşinci Mektup

Ayrılık diye bir şey yok.

Bu bizim yalanımız.

Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.

Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?

Güneş çoktan doğdu.

Uyanmış olmalısın.

Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?

Öyleyse ayrılmadık.

Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz.

Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum.

Önce beklemekten.

Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan.

İkisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın.

Bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar,

Sonra yürümesini, konuşmasını, büyümesini...

Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasını,

Kanunlara saygı göstermesini,

İnsanları sevmesini, aldanmasını, aldatmasını bekliyorlar.

Ve sonra ölümü bekleniyor insanoğlunun.

Ya o? Ya o?

İnsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat,

Çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor,

Saadet bekliyor yaşamaktan.

Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık.

Aradıklarının çoğunu bulamamış,

Beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak

Göçüp gidiyor bu dünyadan.

İşte yaşamak maceramız bu.

Yaşarken beklemek, beklerken yaşamak

Ve yaşayıp beklerken ölmek!

Özleme bir diyeceğim yok.

O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası.

O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı.

O tek güzel yönü bekleyişlerimizin.

İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı,

Yaşantımız özlemlerle güzel.

Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin.

Bir kokusu var bütün çiçeklere değişmem.

Bir ışığı var, bir rengi var seni özlemenin, anlatılmaz.

Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam;

Seni özlediğim içindir.

Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni;

Seni özlediğim içindir.

Yaşıyorsam; içimde umut varsa,

Yine seni özlediğim içindir.

Seni bunca özlemesem; bunca sevemezdim ki!

Ümit Yaşar Oğuzcan"

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040