Mahmut Akıllı: "Tek kelimeyle Çin'de, kendimizi yabancı bir ülkede hissetmiyoruz."

Sevgili dinleyiciler, Sayın Mahmut Akıllı'yla sohbetimizin üçüncü bölümüyle, sizlerleyiz.

CRI- Bildiğimiz kadarıyla Avrupalı üreticiler, maliyeti düşürmek adına, üretimlerinin bir kısmını Çin'de gerçekleştirmektedirler. Sizin birlik olarak, benzer bir düşünce ya da çalışmalarınız var mıdır?

M.A.- Aslında, Çin'le olan ilişkilerin, batı dünyasının ilişkilerinin bir boyutu. Yani, üretim maliyetleri, girdi maliyetleri batıda arttı, Çin'de ucuz diye gelmek aslında pekte öyle doğru bir karar değil. Bugün, yarın burada da maliyetler yükselebilir. Bizim, böyle bir niyetimiz şöyle ki, Türkiye'deki makine sektörünün şu andaki gelmiş olduğu durumda biz, ihracattan sıkıntı yaşamıyoruz. Üretimi, seri üretimi, yani ölçek ekonomisine geçerek, seri üretimi yapmakta zorlanıyoruz. Bu da, girdi maliyetlerindeki kaynaklarımızın sınırlı olması. Başta finans. Yan sanayiden elde edeceğimiz parçalarla. Yoksa biz, ihracatta başta Almanya, ikinci Rusya, üçüncü Amerika, İngiltere, İtalya, Fransa, İspanya, sıralamada böyle gider. Buradan bir yere gelmek istiyorum. ABD, İngiltere, İtalya, Fransa bunlar makine ihracatında, burada Çin,Japonya ve Tayvan'ı da ilave ettiğimiz zaman, lider ülkeler. Biz, bu dünyada makine sektörünün en büyük ihracatını yapan Almanya. En büyük ithalatını yapan Amerika. Biz, bu ülkelere ihracat yapıyoruz. Makinelerimiz kaliteli. Batı standartlarına uygun. Satış sonrası servis hizmetlerimizi sağlamadan, kurmadan makine satmamayı planlıyoruz. Bizim, Çin'le ilgili olarak şunu söyleyebilirim. Çin'le yapacağımız, çok birden fazla iş birliği var. Sadece ücret düşüklüğünden değil, bizim üretmiş olduğumuz makineler, Çin'deki mevcut makinelerden daha kaliteli. Fiyatı daha yüksek. Bu, bizdeki olan bilgi ve farkı, kendilerinde olan diğer üstün durumları bir araya getirerek, bunu en verimli şekilde, iki ülkeye yararlı nasıl kullanabiliriz, bu iradeyi ortaya koymamız gerekiyor.

CRI- Gözlemlediğim kadarıyla Türk standı, dizayn olarak, 2008 CIMES fuarındaki en ilgi çeken stantlardan biriydi. Sizin, hem fuar için, hem de stant için düşünceleriniz nelerdir?

M.A.- Fuar için, fuarda verilen hizmetler itibariyle, biz fuar yönetimiyle herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Bilhassa memnuniyet verici yaklaşımları oldu. Standımızı, Alptekin Beyler yaptı. Kendilerinden memnunuz. Alan gayet geniş. Koridorlar geniş. Hiç bir fuarda görmediğimiz, bir rahat alan, ortam vardı. Tabii, Batı Avrupa'dan katılımcı firma sayısı azdı. Diğer hollerde vardı da, bizim bulunduğumuz yerde yoktu. Ben gelecek açısından, umut verici. Biz, tekrar burada olmayı istiyoruz. Hatta, diğer o Shanghai'daki fuarlara katılmayı. İkili işbirliği ve ticari faaliyetler için, önümüzdeki aylarda bu yaptığımız görüşmeleri, yönetim kurulu, genel sekreterliğimiz derinliğine bir tartışıp, irdeleyecek. Çin' e yeni bir stratejik plan düşünüyoruz. Bunu hayata geçirmek için de en kısa sürede karar vereceğiz.

CRI- Sohbetimizin sonunda Çin yemekleri hakkındaki düşüncelerinizi de sormak istiyorum. Bu kısa sürede tadabildiğiniz yemekler oldu mu? Çin yemekleri size göre nasıl?

M.A.- Çin yemekleri; her ülkenin kendi yemek kültürü var. Bizim Türkiye'deki yemek alışkanlıklarımız, zevklerimiz, tatlarımızla, buradaki yemekleri anlattıklarında çok ürkmüştüm. Ona göre, bir şeyler getirdim. Ama, ilk akşam ki yemeğimizden tutalım, daha sonra ki yemeklerimize, hiç öyle sıkıntı yaşamadık. Memnunuz. Gayet güzeldi. İyiydi.

CRI- Peki, Mahmut Bey, programımıza katıldığınız için çok teşekkür ediyorum.

M.A.- Ben, teşekkür ediyorum. Sağ olun.

Değerli konuklar, bir daha ki programda karşılaşıncaya kadar, kendinize iyi davranın diyorum.

Hoşça kalın.