|
|||||||||||||||||||||
|
AB Komisyonu tarafından 26 Kasım günü açıklanan geniş çaplı ekonomiyi canlandırma paketinin takdirle değerlendirildiği toplantının bitiminde alınan kararda, pakette öngörülen 200 milyar avroluk sermaye miktarı uygun bulunarak, bu miktarın üyelerin ekonomik büyümesini hızlandırmaya yeterli olacağı ifade edildi. Kararda, söz konusu paketin AB ülkelerinin ekonomik krizin üstesinden gelmesine sağlam zemin hazırladığı savunulmakla birlikte, uygulanmasına ilişkin karar hükümetlere bırakıldı. Paketin 11 Aralık günü yapılacak AB Kış Zirvesi'ne sunulması kararlaştırıldı.
Bunun yanı sıra toplantıda finansal hizmet kuruluşlarının reformuna ilişkin rehber nitelikli önlemler de saptandı. Buna göre, bankaların bireysel mevduatlara yönelik güvence limiti değiştirilecek, bankaların kayıtlı sermayelerine sıkı kurallar getirilecek, ayrıca sigorta şirketlerinin ödeme gücüne açıklık getirilerek Avrupa Menkul Kıymetler Yatırım Fonu'na yönelik denetimler artırılacak. AB maliye bakanları, finans krizine karşı Birlik üyelerine daha fazla yardım sağlamak amacıyla, "Kriz Fonu" olarak adlandırılan orta vadeli mali yardım fonunun üst limitinin 12 milyar avrodan 25 milyar avroya çıkarılmasını da kabul etti.
Gözlemciler, finans kriziyle mücadelede Avrupa Birliği ülkelerinin ulusal ekonomi politikaları arasındaki eşgüdümün yoğunlaştırılmasının, ortak politika belirlenmesinden çok daha zor olduğunu; ancak eşgüdüm sağlanamaması durumunda da finans piyasasını kurtarma çabalarının etkili olamayacağını ve reel ekonominin krizden etkilenmesinin kaçınılmaz olacağını savunuyor. Nitekim 1 Aralık günü yapılan Avro Bölgesi maliye bakanları toplantısında, AB Komisyonu'nca hazırlanan vergi indirimi planı reddedildi. Avro Bölgesi Başkanlığı'nı yürüten Lüksemburg Başbakanı ve Maliye Bakanı Jean Claude Juncker, katma değer vergisi oranının düşürülmesiyle sağlanacak esnekliğin, tüketim üzerinde beklenilen etkiyi yaratmayabileceğini ifade ederek, Avro Bölgesi ülkelerinin İngiltere'yi örnek alarak katma değer vergisi oranını düşürmeyeceğini belirtti.
Ekonomiyi canlandırmak için yapılacak harcamalar konusuna gelince, Fransa ve İngiltere, AB hükümetlerinin ekonomiyi canlandırmak için "cesur bir plan" hazırlaması gerektiğini savunuyor. Ancak Almanya ve Doğu Avrupa'daki bazı AB ülkeleri bu fikre sıcak bakmıyor. Almanya Maliye Bakanı Peer Steinbrück, 32 milyar avroluk ekonomiyi canlandırma paketi hazırladıklarına dikkat çekerek, daha fazla bütçe açığı tehlikesine rağmen, piyasayı kurtarmak için kendilerinden ek harcama yapmalarını beklemenin mantıksız olduğunu savundu. Bazı ülkeler ise, AB Komisyonu'ndan, Birlik üyelerinin bankacılık sektörüne yardım planlarını en kısa sürede onaylamasını istiyor. Buna karşın AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, adil rekabet ilkesine ters düşen yardım planlarına onay veremeyeceklerini, aksi halde sektörde adaletsiz rekabet yaşanacağını vurguladı. Ancak yoğun baskılar karşısında AB Komisyonu, belirli ölçüde taviz vermek zorunda da kalıyor. Komisyon'un rekabet işlerinden sorumlu üyesi Neelie Kores, dünkü maliye bakanları toplantısında, finans krizine karşı bankacılık sektörüne daha fazla hükümet yardımı sağlamak üzere Noel Bayramı'na kadar ek bir paket açıklayacaklarını söyledi.
Avrupa Birliği'nin reel ekonomisini kurtarmasının aciliyeti üzerinde duran gözlemciler, Birlik üyeleri arasında ve üyeler ile AB yönetimi arasında "ortak" veya "bireysel" eylemler hakkındaki tartışmaların devam ettiğine işaret ederek, bu sorun çözülmedikçe AB ekonomisinin sıkıntıdan kurtulmasının mümkün olamayacağını dile getirdi.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |