|
|||||||||||||||||||||
|
Birleşmiş Milletler tarafından 2000 yılında hazırlanan Binyıl Kalkınma Hedefleri'nde yer alan sekiz hedefin en önemlisini dünyada yoksul ve aç nüfusun 2015 yılında 1990'a göre yarı yarıya azaltılması oluşturuyor. Binyıl Hedefleri'ne ulaşılması için öngörülen sürenin yarısının geçmesine karşın dünyada açlık çeken nüfusta azalma yerine artış görüldü. Bunun nedenlerinin başında tahıl krizi geliyor.
Dünya tahıl fiyatları, bu yılın ilk yarısında sürekli arttı. Örneğin Sierra Leone'da tahıl fiyatlarında yüzde 300'e varan çılgın bir artış görüldü. Tahıl fiyatlarındaki yüksek artış nedeniyle Orta Amerika'daki Haiti'de, Afrika ülkelerinden Mozambik, Kamerun ve Fildişi Kıyısı'nda ve Asya'daki Filipinler, Endonezya ve Bangladeş'te aç insanlar sokaklara dökülerek protestolarda bulundu, hatta bazı ülkelerde kanlı çatışmalar ve siyasi krizler yaşandı.
Birleşmiş Milletler'in istatistikleri, Binyıl Kalkınma Hedefleri'nin gerçekleştirilmesi için öngörülen sürenin yarısının geçmesine karşı dünyadaki yoksul nüfusun 923 milyona yükseldiğini gösterdi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, bu durumdan duyduğu derin kaygıyı şöyle ifade etti:
"Tahıl fiyatları, geçen bir yıl içerisinde yüzde 50'den fazla arttı. Buna bağlı olarak tüm dünyada aç ve yoksul nüfusun 100 milyon kişi arttığı tahmin ediliyor. Bu durum, Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Hedefleri'nin gerçekleşmesini ciddi biçimde tehdit ediyor."
Bunun yanı sıra, 2050 yılında 9 milyarı aşması beklenen dünya nüfusunu besleyebilmek için küresel tahıl üretiminin yaklaşık iki katına çıkarılması gerekecek. Mevcut ciddi sorunlara çözüm getirmek amacıyla Birleşmiş Milletler'e bağlı 27 kuruluşun yöneticilerinin katılımıyla Nisan ayında İsviçre'de olağanüstü bir toplantı yapıldı. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, toplantıda tahıl kriziyle mücadeleyi amaçlayan önlem paketini şöyle açıklamıştı:
"Kısa, orta ve uzun vadeli önlemler almaya karar verdik. Önceliğimiz, açlık çeken insanları doyurmaktır. Birleşmiş Milletler olarak uluslararası toplumu, özellikle gelişmiş ülkeleri 755 milyon dolar acil para yardımı yapmaya çağırıyoruz."
Bunun ardından Haziran ayında Roma'da düzenlenen Dünya Gıda Güvenliği Üst Düzey Toplantısı'nda, yoksul ülkelere toplam 20 milyar dolar yardım sağlanması taahhüdünde bulunulmuştu. Ancak bu yılın ortalarında patlak veren finans krizi, verilen taahhütlerin yerine getirilmesini zorlaştırdı. BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO'nun hükümetler arası işbirliğinden sorumlu yetkilisi Abdülrıza Abbasian, şu noktaya işaret etti:
"Finans krizinin dünya tahıl güvenliği üzerinde yaratabileceği etkiler üretimde ve tüketimde kendini gösterecektir. Başta ABD ve Avrupa olmak üzere dünyada tahıl üreten başlıca ülke ve bölgelerde yaşanan kredilendirme krizi nedeniyle tahıl üreticilerinin sermaye ve kredi elde etmesi zorlaştı. Ekonomik kriz, aynı zamanda talebe de etki yaratarak et ve süt gibi ürünlerin tüketimini azaltacak, tahıl tüketimini ise artıracaktır."
Haziran ayında düzenlenen toplantıda verilen 20 milyar dolar yardım sözünün tümüyle yerine getirilmesinin çok zor olacağını savunan Abbasian, dünyanın daha ciddi tahıl kriziyle karşı karşıya bulunabileceği uyarısında da bulundu.
Gelişmekte olan bir büyük ülke olarak Çin, yoksul ülkelerin tarım üretim düzeyini yükseltmesi için elinden gelen her türlü yardımı sağlıyor. Bu kapsamda Çin Başbakanı Wen Jiabao, BM Binyıl Kalkınma Hedefleri'nin ele alındığı üst düzey toplantıda, Çin hükümetinin kararlarını şöyle açıklamıştı:
"Önümüzdeki beş yılda gelişmekte olan ülkelerde kurduğumuz tarım teknolojileri örnek merkezlerinin ve yurt dışına gönderdiğimiz ziraat uzmanları ile teknik personel sayısını iki katına çıkaracağız; gelişmekte olan ülkelerden 3 bin kişiye Çin'de tarım eğitimi vereceğiz; gelişmekte olan ülkelerin tarım üretim kapasitesinin artırılmasına yardım sağlamak üzere FAO'ya 30 milyon dolar hibe ederek bir fon oluşturacağız; tahıl sıkıntısı çeken ülkelere yönelik ihracatı ve yardımları artıracağız."
Çin'in aldığı kararlar, FAO yetkilileri tarafından takdirle karşılandı. FAO yetkililerinden Abbasian, Çin'in 1 milyar 300 milyon kişinin beslenme sorununu çözmekle dünyanın gıda güvenliğinin gerçekleştirilmesine en büyük katkıyı yaptığını kaydederek şunları söyledi:
"Çin, büyük bir ülke. Çin'de siyasi istikrar sağlandı, hükümetin iktidar yetkinliği de çok yüksek. Birçok önleyici tedbir içeren tarım politikası sayesinde Çin, tahıl fiyatlarının artışından ciddi bir biçimde etkilenmedi. Kendi ihtiyacını karşılayan Çin, aynı zamanda tahıl ihracatı da yaptı. Bugüne kadar Çin, dünya tahıl piyasasındaki baskıyı artırmadı."
Küresel gıda güvenliğini koruyacak temel yol, dünya tarımının gelişmesinin hızlandırılmasından geçiyor. Dünyanın gıda güvenliğini koruma, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un deyişiyle "asla yenilgiye izin verilmeyen bir savaştır". Silahsız bu savaşta nihai zafere ulaşılması, uluslararası toplumun ortak arzusudur.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |