|
|||||||||||||||||||||
|
Geride bırakacağımız 2008 yılında dünyamız, görkemli anların yanı sıra çaresizliğe, krizlerin yanı sıra da umut ışıklarına sahne oldu. İşbirliği ve gelişme dünyamızın esas akımı olmaya devam ederken, karmaşık sorunlar, çelişkiler ve çatışmalar da varlıklarını sürdü. Büyük devletler arasındaki ilişkilere baktığımızda, Rusya'nın Batı ülkeleriyle ilişkilerinde sergilediği sert tavır, özellikle Gürcistan'la askeri çatışma yaşanmasından sonra Rusya ile Batı arasında diplomasi alanındaki güç mücadelesine askeri çatışmaların da eklenmesi, dikkat çekiciydi.
Hatırlanacağı gibi, Rusya ile başta ABD olmak üzere Batı ülkeleri arasında Kafkaslar'daki güç mücadelesi, son yıllarda adım adım açığa çıktı. Bu yıl Güney Osetya'da yaşanan silahlı çatışmalar ise bu mücadelenin en çarpıcı örneği oldu. Gürcistan ile Rusya'yla yakın ilişkileri sürdüren Güney Osetya arasında Ağustos ayında aniden alevlenen gerginlik, kısa sürede Rusya ile Gürcistan arasındaki silahlı çatışmaya dönüşmüştü. Olayı Çin Uluslararası Radyosu Moskova muhabiri Jin Zhong'dan bir kez daha dinleyelim:
"7 Ağustos gününü 8 Ağustos'a bağlayan gece Gürcistan, top, tank ve zırhlı araçlarla Güney Osetya'nın merkezi Tshinvali'ye saldırdı. Olaya sert tepki gösteren Rusya'nın, Tshinvali'ye bir zırhlı birlik göndermesi üzerine silahlı çatışmalar patlak verdi. Bunun ardından NATO'ya bağlı çok sayıda askeri gemi, Gürcistan'a insani yardım taşımak gerekçesiyle Karadeniz'e girerek Rus Karadeniz Donanması'yla karşı karşıya geldi."
Gürcistan'la silahlı çatışmalardan sonra Rusya, dış politikada sert tavrını sürdürdü. Avrupa'da Kosova'nın bağımsızlığına kararlılıkla karşı çıkan Rusya, Batı'yı Güney Osetya sorunu hakkında çifte standart uygulamakla suçladı. Orta Doğu'da İran ve Suriye başta olmak üzere ABD karşıtı ülkelerle ilişkilerini yoğunlaştırarak geleneksel nüfuzunu artıran Rusya, "ABD'nin arka bahçesi" olarak bilinen Latin Amerika'da Küba ve Venezuela gibi ülkelerle askeri alanda ve enerji alanında işbirliğini hızlandırdı. Bunun yanı sıra Rusya, zengin enerji rezervinden güç alarak uluslararası petrol ve doğal gaz ticaretinde Ruble kullanılmasını ve aynı zamanda yeni küresel ekonomi düzeninin oluşturulmasını istedi, askeri harcamaları artırarak geniş kapsamlı askeri tatbikatlar düzenledi ve ayrıca Karayipler'e filolar göndererek doğrudan gövde gösterisinde bulundu.
Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, Batı'ya karşı sert tavır izlemelerinin nedenini şöyle açıkça ifade etmişti:
"Bizi ciddi sınavlarla karşı karşıya bırakan, oluşturulmakta olan küresel füze savunma sistemidir. Çevremizde kurulan askeri üsler, doğuya sınırsız bir biçimde genişleyen NATO'nun bize verdiği bir 'hediye'dir".
ABD'nin Doğu Avrupa'da füze savunma sistemi oluşturması, Kosova'nın statüsü ve NATO'nun doğuya yayılmaya devam etmesi, jeopolitik güvenliğine büyük önem veren Rusya'yı tarihte benzeri görülmemiş bir biçimde rahatsız etti. Nitekim dönemin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen Şubat ayında düzenlenen basın toplantısında şu uyarıda bulunmuştu:
"Genelkurmayımız ve uzmanlarımız, küresel füze savunma sisteminin ulusal güvenliğimizi tehdit edeceği kanısında. Bu olgu ortaya çıktığında gerekli önlemler almak ve füzelerimizi bize tehdit oluşturan hedeflere yöneltmek zorunda kalacağız. Her zaman uyarıda bulunduk. Siz (ABD) o adımı atarsanız, biz de gerekli tepkiyi göstermek zorunda olacağız."
Batı kamuoyunda Rusya ile Batı arasındaki ilişkilerin "Soğuk Savaş" dönemine benzer uzun süreli bir gerginliğe geri döneceği endişesi dile getirilirken, Rus uzmanlar, Batı'yla ilişkilerine iyimser bakıyor. Moskova Uluslararası İlişkiler Fakültesi araştırmacılarından Dr. Tatiana Shankeina, görüşlerini şöyle dile getirdi:
"İyimser bir tutum içindeyim. 'Yeni Soğuk Savaş'ın gelmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü böyle bir durum, hiç bir sorunu çözemeyeceği gibi, ABD, Avrupa ve Gürcistan'la ilişkilerimizi daha da gerginleştirecektir. İki taraf arasında bir denge noktası var. Gerektiğinde yeni bir temel üzerinde, yeni bir görüşme süreci başlatılır."
Çinli uzmanlar ise Rusya'nın sert tavrını bir büyük devletin güvenliği tehdit edilmesi durumunda gösterdiği bir "normal tepki" olarak görüyor. Çin Sosyal Bilimler Akademisi'nden Rusya uzmanı Jiang Yi, buna ilişkin olarak şunları söyledi:
"Rusya'nın bu sert tavrının uzun süreceğini düşünmüyorum. Eğer Batı, NATO'nun genişlemesi ve füze savunma sistemi gibi konularda Rusya'nın çıkarlarını göz önünde bulundurursa, aralarındaki ilişkilerin düzeltilmesi mümkün olacaktır. Ayrıca mevcut küresel finans krizi, özellikle enerji fiyatlarındaki büyük düşüş de bir bakıma Rusya'nın Batı'yla mücadele için gerekli gücünü zayıflattı."
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |