|
|||||||||||||||||||||
|
Çin merkez bankası olan Çin Halk Bankası 26 Kasım akşamı faiz oranının ve finans kuruluşlarının zorunlu ihtiyat akçesi oranının düşürüldüğünü duyurdu. Dünya ekonomisinin gerileme içinde bulunduğu koşullarda, Çin Halk Bankası'nın faizde ve zorunlu ihtiyat akçesinde indirim yapması piyasanın beklentisi olması rağmen, son 11 yıl içindeki en büyük düşüşün meydana gelmesi ise beklentileri aştı. Çinli ekonomistler, faiz oranını büyük ölçüde düşürmenin, Çin Merkez Bankası'nın aktif mali politika ve uygun boyutta esnek para politikası uyguladığının somut işareti olduğu gibi, deflasyonu önlemek için alınan önleyici nitelikte bir uygulama olduğuna işaret etti.
Faiz oranının üç ayda beş kez düşürülmesi, Çin'in daha önceki para politikasında yapılan ayarlamalarda görülmedi, yüzde 1.08 tutarındaki düşüş de son 11 yıl içindeki en yüksek düşüş oranı oldu. Asya Kalkınma Bankası'nın Çin Temsilciliği'nde çalışan Zhuang Jian, büyük ölçülü faiz oranı düşüşünün, Çin hükümetinin deflasyon ve ekonomik daralmayı önleme kararlılığını gösterdiğini savundu.
"Faiz oranını düşürmenin, Çin'in ekonomide meydana gelebilecek hızlı gerilemeye, hatta deflasyon endişesine karşı aldığı karar olduğu görüşündeyim. Bu uygulama, piyasanın güvenini ve uygun miktardaki ekonomik büyüme oranını korumayı, ayrıca istihdam olanaklarını güvence altına almayı amaçlıyor."
Küresel ekonomik krizin etkisiyle, Çin ekonomisinde belirsizlik unsurları artıyor. Çin Devlet İstatistik Müdürlüğü'nün verilerine göre, Çin'in gayri safi yurt içi hasılasının büyüme hızı, son beş çeyrekte geriledi. Çin'in ihracat miktarı artmaya devam ederken, artış oranı dikkat çekici şekilde yavaşladı. Ülkenin güneydoğusundaki sahil bölgelerinde bazı işletmeler üretimilerini ve çalışan sayısını azalttı. Bu durum karşısında Çin merkezi hükümeti, bu ayın başında, halkın yaşamını ilgilendiren projeler, altyapı tesisleri ve ekolojik çevrenin inşasını ve afet sonrası yeniden yapılanma çalışmalarını hızlandırma gibi, ekonomik büyümeyi ilerletmeyi amaçlayan 10 maddelik önlem açıkladı. İlk tahminlere göre, bu uygulamalar için, 2010 yılına kadar 4 trilyon yuan harcanacak.
Ekonomistler, Merkez Bankası'nın faiz oranındaki son indiriminden sonra, para politikasının "uygun şekilde esnek olacağına" işaret ederek, bunun işletmeleri yeni yatırım yönleri aramaya yönlendireceğini ileri sürdü. Ayrıca faiz oranının büyük boyutta düşmesi, vatandaşların konut alma masraflarını düşürecek. Çin Halk Üniversitesi'ne bağlı Finans ve Menkul Kıymetler Araştırma Enstitüsü'nden Prof. Zhao Xijin, faiz oranının büyük boyutta düşürülmesinin, merkezi hükümetin iç talebi genişletme kararıyla eşgüdümlü olduğunu ifade etti.
"Faiz oranının düşürülmesi, hükümetin mali politikasına destek sağlayan bir uygulamadır. Bu uygulama, konut kredisi krizinin yol açtığı finansal kriz ve bu krizin Çin ekonomisi dahil, dünyadaki reel ekonomilere getirdiği etkilere karşı koymayı amaçlıyor. Aktif mali politika ortaya koyduk, bu politika ekonomiyi canlandırmayı amaçlayan 4 trilyon yuan tutarındaki projelerle ve 10 uygulamayla hayata geçirilecek."
Faiz oranının yanı sıra, finans kuruluşlarına yönelik zorunlu ihtiyat akçesinin oranı ve merkez bankasının tekrar borçlanma oranı da düşürüldü. Bu, ticari bankaların alabileceği kredi miktarını artıracak, işletmelerin, özellikle KOBİ'lerin kredi alma zorluklarının azaltılmasına ve işletmelerin finans ve yatırım masraflarının düşürülmesine yardım olacak, ihracatı azalan ve iç talebi de küçülen imalat sektörüne fayda sağlayacak.
Adı geçen iki uzman, faiz oranının bu defa büyük ölçüde düşürülmesine rağmen, Çin'in aktif mali politika ve uygun şekildeki esnek para politikasını uygulamaya başladığı ve dış ekonomik ortamdaki durum halen ciddiyetini koruduğu için, faiz oranı ve zorunlu ihtiyat akçesi oranının daha da düşürülmesi olasılığı bulunduğunu belirtti. Prof. Zhao Xijun, bu konuda şöyle konuştu:
"Geçen yılın başlarında istikrarlı para politikası uygulamaya başladık, o zamanlar zorunlu ihtiyat akçesi oranı yüzde 9 civarındaydı. Bu defa yapılan indirimden sonra bu oran halen yüzde 14 seviyesinde. İstikrarlı para politikası uygulandığı dönemde mevduat oranı yüzde 2'nin biraz üstünde, kredi oranı ise yüzde 4'ün üstündeydi. Şimdi yüzde 1.08 oranında indirime gidildikten sonra da bu iki oran istikrarlı para politikası döneminin üzerinde. Bu nedenle daha da indirim yapılması olasılığı söz konusu. "
Uzmanlar, ekonomide daha büyük iyileşme meydana gelmesi için sadece para politikasında ayarlama yapılmasının yeterli olmadığına işaret etti. Faiz oranındaki düşüşün işletmelerin masraflarını büyük ölçüde azaltacağını, ancak finans krizinin etkisi altında yerli işletmelerin çözmesi gereken sorunun masraf değil, talep sorunu olduğunu belirten uzmanlar, sadece mali politikalar ve para politikalarıyla, sosyal güvence sisteminin iyileştirilmesine destek sağlanması ve vatandaşların tüketiminin genişletilmesi durumunda, iç talep sorununun temelden çözülebileceğini vurguladı.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |