Arafat'ın vefatından 4 yıl sonra barış durumu

    Filistin Ulusal Yetki Organı'nın eski başkanı Yaser Arafat'ın vefatının 4. yıldönümü dolayısıyla 11 Kasım günü onbinlerce Filistinli Batı Şeria'daki Ramallah kentinde anma etkinlikleri düzenledi. Çin Uluslararası Radyosu'nun Kudüs'teki muhabiri, Arafat'ın eski basın danışmanının oğlu Sari el-Halili'yle görüştü.

    Arafat'ın anısına, Ramallah'taki Filistin Ulusal Yetki Organı Başkanlığı yakınlarında geçen yıl Kasım ayında yapılmaya başlanan mozolenin inşaatı yeni tamamlandı. ABD'nin Annapolis kentinde Uluslararası Orta Doğu Barış Konferansı düzenleme kararı alındığı zaman herkes barış ümidi beslemeye başlamıştı. Ancak aradan bir yıl geçtikten sonra, insanlar Filistin-İsrail barış anlamasına bu yıl içerisinde varılamayacağı gerçeğiyle yüzyüze gelerek hayal kırıklığına uğradı. Halili bu konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

    "Doğrusu bu konuda ben de pek ümitli değilim. Barış görüşmelerinde hiçbir gelişme sağlanamadı. İsrail, Gazze Şeridi ve Batı Şeria'ya uyguladığı ablukayı gittikçe yoğunlaştırıyor. Gazze'nın dışında, Batı Şeria'da da durum aynı. Burada İsrail ordusunun 500 kontrol noktası bulunuyor."

    Halili, şu anki durumdan büyük ölçüde İsrail'in sorumlu tutulması gerektiğini savunarak şöyle konuştu:

    "Eğer İsrail gerçekten barış görüşmelerini ilerletmek istiyorsa en azından Batı Şeria'da bizlere uyguladığı sınırlamaları gevşetmesi gerekiyor. Bu, geçen yıl Annapolis kentinde üzerinde fikirbirliğine varılan bir konu."

    Orta Doğu barış sürecinde ABD başından beri önemli bir rol oynadı. Birçok Filistinli ABD Başkanlığı'na seçilen Barack Obama'ya büyük ümitler besliyor. Ancak Halili'nin görüşü farklı.

    "Obama olsun Bush olsun, Demokrat Parti olsun Cumhuriyetçi Parti olsun, ABD yönetiminde pek fark olmaz. Yapılabilecek değişiklikler, onların iç politikasında olur."

    Halili, eğer Orta Doğu barış süreci ilerletilmek isteniyorsa, öncelikle Filistin içindeki bölünmüşlüğün giderilmesi gerektiğine dikkat ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Bence Filistin toplumunda mevcut olan en büyük sorun, bölünmüşlük. Bu, 1948 yılından sonra yaşanan İsrail-Filistin çatışmasından daha zor bir durum. Çünkü bu sorun, Filistin'in kendisinden kaynaklanıyor. Bence El Fetih ile Hamas masaya oturarak, yetki ve kontrol gücü için değil, devlet açısından görüşme yapmalı."

    Ancak 10 Kasım'da Mısır'da yapılması öngörülen Filistin ulusal uzlaşma toplantısından önce Hamas'ın beklenmedik şekilde bu toplantıya katılmayacağını açıklaması barış çabalarına gölge düşürdü. Dünkü anma toplantısında Filistin Ulusal Yetki Organı Başkanı Mahmud Abbas, bunu sert bir dille eleştirerek bölünmeye yol açan durumdan Hamas'ın sorumlu tutulması gerektiğini söyledi. Abbas'ın bu açıklamasıyla, bazı Filistinliler, iki grubun görüşme masasına yeniden oturmasının zorlaştığını savunuyor. Bu konuda Halili şöyle konuştu:

    "Eğer ilgili taraflar İsrail işgaline son verme tutumundan hareket edip genel sorunlar üzerinde anlaşmaya varabilirse, İsrail'le görüşme yapılabilir ve Filistinlilerin yasal hak ve çıkarları için mücadele edilebilir. Görüşmelerde ilerleme, ancak Filistindeki bütün grupların "birleşik bir Filistin varlığı" oluşturması halinde kaydedilebilir. Ancak iki grubun masaya oturtmasını sağlayacak bir temel henüz oluşturulamadı."

    Çeşitli zorluklara rağmen Halili barışın geleceğine ümitle bakıyor.

    "Filistinliler, her an barışı gerçekleştirmeye hazır."