Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Mehmet Kayhan: "Altı iklimi, altı mevsimi birden yaşıyor burası."

(GMT+08:00) 2008-11-06 14:20:13 cri

Merhaba değerli dinleyiciler. Bir "Türklerin Gözüyle Çin" programımızla daha sizlerleyiz. Bugün ki konuğum, defalarca Çin'e seyahatlerde bulunmuş ve hemen hemen Çin'in her köşesini görmüş bir beyefendi. Sayın Mehmet Kayhan.

CRI- Mehmet Bey, dinleyicilerimize kendinizi tanıtmanızla başlayalım sohbetimize. Kimdir Mehmet Kayhan?

Mehmet Kayhan- Ben, 1930, belki 1931 yılında, ilkbaharın acı baharında, bahçelere gübre indirilirken doğmuşum. 1675 metre yükseklikte bir nahiyede doğdum. Dört yaşına kadar orada kaldım. Dört yaşında Konya'ya geldik. İlk ve orta, lise tahsilimi Konya'da yaptım. 1949 yılı meslek lisesi mezunuyum. 1950 senesinde Konya'da atölye açtım ve aynı işime devam ediyorum büyüterek.

CRI- Çin'e ilk gelişiniz ne zaman olmuştu? Geliş amacınız neydi?

M.K.- Makine almak. Çin makineleri. Biz, biraz geç kaldık. Daha önce uyanmamız gerekirdi. Geç kaldık. Bundan altı sene evvel geldim ben. Bir acenteyle birlikte geldik. Hem gezdirdi. Hem gösterdi, hem makine sattı bana ve ondan sonra ben kendim gelir oldum. İlk geldiğimle, bugün arasında Çin, çok farklı. Yollar boştu. Üç tekerlekli, tekerleği ayağıyla sürdüğü bisikletlerin üzerine sandalye koymuş, onunla gidiyordu halk. Ama, şimdi bunu görmedim. Varsa bile, ben göremedim. Pek az herhalde. Sonra insanları da çok farklı oldu. İnsanları değişti. Sokakları değişti. Bilhassa bu gelişimde çok daha farklı buldum. Yollarda otomobil yoktu o kadar. Şimdi aşırı otomobil var. Şehirler arasında gittik, sekiz yüz kilometre yaptık bu sefer. O zaman, ilk gelişimde, Shanghai civarında, dört gün falan, şehirler arası dolaştık minibüsle. Çeşitli fabrikaları gezdik. O zaman da yoktu, hiç vasıta yoktu. Çok fark etti şu anda. Teknikleri de gelişti. Daha önce yaptığı makineler, aynı adamın yaptığı makine de değişti.

CRI- Peki, size göre Çin, nasıl bir ülke?

M.K.- Bana göre Çin, hikayelerinden dinlediğime göre, aç bir millet. Şimdi karnını doyuran bir millet olmuştu, ilk geldiğimde. Ücretler de çok düşüktü o zaman. 40-50 dolara çalışılıyor aylık deniyordu. Şimdi daha yükseğe çalışılıyor, baya üç yüz doları da duydum ben. Asgari ücret civarı,o civardaydı, 200- 300 dolar. Kendini zor doyuruyordu. Şimdi tam doyar olmuş. Ama, politikaları tahminim, milletin, işçinin, çalışanın ücretini tam vermiyor ama, ekonomiyi büyütüyor. Zaten, bir memleketin ekonomisi, işçiden, memurdan kısarsanız yükselir. Baya yükselmiş. Yirmi sene sonra falan, dünyada bir dev olacak gibi geliyor. Ben istikbalini çok parlak görüyorum.

CRI- Çin'in hangi bölgelerini gördünüz? Bize gözlemlerinizden bahseder misiniz?

M.K.- Beijing civarı, Dalian, Harbin, Xi'an, Qiqiha'er, kuzeyine doğru. Shanghai civarı bir hayli geniş, dört günlük bir otomobille dolaşmamız var. Guilin, Guang zhou, Shengzhen, Hong Kong buralarını gördüm.

CRI- Hemen hemen her yerini görmüşsünüz Çin'in. Size göre nasıl bir coğrafya?

M.K.- Bizde deriz ki, üç- dört iklimi bir arada barındıran. Burada beşinci iklim de var. Hatta altıncı iklim de var, Sibirya var ve Tropikal var. Altı iklimi, altı mevsimi birden yaşıyor burası. Beni biraz ilgilendirdi. Bizim bir Çukurova'mız var, bir de Söke Ovamız var. Bunlar belki buranın kırkta, ellide biri, belki yoktur. Burada, Beijing'den başlıyor, Shanghai'ya kadar giden büyük bir ova var. Bir de muazzam bir sulama var. Hep su içinde bu ova. Büyük nehir diye bir nehir var, devasa bir şey. Oradan bir kaç kere, arabamızı da bindirdik. Feribotlarla geçtik. Boğaz gibi bir yer ve çok sulanıyor. Zaten uçakla baktığınız zaman, her yer bataklık gibi, pirinç ekiyorlar. Bir kere, büyük bir hırsla çalışılıyor. Güzel bir yer.

CRI- Son olarak Çin yemekleri hakkındaki düşüncelerinizi de merak ediyorum. Çin yemeklerini seviyor musunuz?

M.K.- Efendim, Çin yemeklerine ben bayılıyorum. Ben biraz zaten, oburum! Yemek seçmem. Ama, çok güzel yemekleri. Ufak tefek nüans farkları ama, o buraya göre. Ben çok beğeniyorum yemeklerini. Gayet iyi. İnsanları sevecen.

CRI-Peki Mehmet Bey, programımıza vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim.

M. K.- Çok rica ederim. Ben teşekkür ederim.

Sevgili dinleyiciler, tekrar karşılaşıncaya kadar esen kalın.

Hoşça kalın.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040