Değişim talebiyle ABD Başkanı Obama oldu

    ABD basını tarafından açıklanan ilk sonuçlara göre Demokrat Partili Senatör Barack Obama dün yapılan ABD başkanlık seçiminde zafer kazanarak ABD'nin 44. başkanı seçildi. Gözlemciler, Obama'nın rahatlıkla zafer kazanmasının, değişiklik isteğinin şu anda ABD vatandaşlarının ortak talebi olduğunu bir kez daha kanıtladığını belirtiyor..

    1961 yılında Hawii'de doğan Obama'nın babası ABD'de eğitim görmüş bir Kenyalı, annesi ise Kansas eyaletinin Wichita kentinde doğmuş bir kadındı. Dolayısıyla seçimi kazanan Obama, ABD tarihinin ilk Afrika asıllı başkanı olacak. Obama, 20 Ocak günü Beyaz Saray'da ant içerek göreve başlayacak. Seçim sonuçlarının belli olmasından sonra Cumhuriyetçi Parti adayı McCain, Obama'yı telefonla arayarak kutladı. McCain, kendisine oy verenleri artık görüş ayrılıklarını bir kenara bırakıp Obama'yı destekleyerek ülkenin refah ve istikrarını ortaklaşa korumaya çağırdı. ABD'nin mevcut başkanı George W. Bush da Obama'yı arayıp kutlayarak uygun bir zamanda Beyaz Saray'ı ziyarete davet etti.

    Gözlemciler, seçimi Obama'nın kazanmasının, değişim talebinin gücünü bir kez daha ortaya koyduğunu vurguluyor. Obama'ya oy verenler, ABD'de değişiklik yapılması gerektiğini belirtiyor.

    Seçimde zaferi Obama'nın kazanmasının nedenleri şöyle sıralanabilir:

    Öncelikle, ABD günümüzde iç ve dış politika açısından zor durumda kaldı. Özellikle, finans krizi, Demokrat Obama'nın zafer kazanması için güçlü temel hazırladı. ABD'de çıkan finans krizi artık tüm dünyaya yayılmış durumda. Bush yönetimi tarafından izlenen serbest kapitalizme dayalı ekonomik modelin sorunlu olduğu herkesçe görülüyor. Bu durumda Obama, seçim kampanyasında mevcut ekonomi politikasını çok eleştirdi. Obama, Demokrat Parti'nin geleneksel politikasını devam ettirerek, hükümetin ekonomiye müdahale işlevini güçlendirmesinden ve zengin ile yoksul arasındaki mesafenin azaltılarak ortak refahın gerçekleştirilmesinden yana olduğunu söyledi. Obama ayrıca finansal yardım paketi önerisi ortaya koydu. Cumhuriyetçi McCain ise, güçlü ve halkın kalbini kazanan bir ekonomik strateji ortaya koyamadı. Bu, finans krizinden etkilenen ABD vatandaşlarını hayal kırıklığına uğrattı.

    Dış politika açısından, Irak Savaşı gibi sorunlardan dolayı ABD vatandaşları Çumhuriyetçi Parti'nin dış politikasından hoşnutsuzluk duyuyor. Obama ise, başkanlığa seçilirse göreve başladıktan sonra 16 ay içinde askerleri Irak'tan geri çekeceğine söz verdi; ayrıca Afganistan'a 7 bin asker takviyesi yaparak terörle mücadeleye devam edeceğini de taahhüt etti. Öte yanadan Obama, İran, Suriye, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ve Venezuela gibi ülkelerin liderleriyle görüşeceğini belirtmişti. ABD'nin çıkarlarını gözeten bu esnek dış politika yaklaşımı, ABD vatandaşlarının kalbini kazandı.

    Bununla beraber Obama'nın zafer kazanması ABD'li seçmenlerin yapısındaki değişimle yakından ilişkili. Seçim öncesinde verilen haberlere göre ABD'ye göç edenlerin ve genç seçmelerin sayısı önemli ölçüde arttı. Obama'nın, bu seçmenler için büyük bir çekim gücü var.

    Gözlemciler, Obama'nın seçimi kazanmasına rağmen gelecekte verdiği sözleri yerine getirip getirmeyeceği ve ABD'yi zor durumdan çıkarıp çıkarmayacağının zamanla belli olacağını vurguluyor.