Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Murat Meta- "Benim, ilk geldiğim sene ki Beijing'le şimdi ki Beijing arasında aşırı bir farklılıklar var."

(GMT+08:00) 2008-10-30 18:02:54 cri

  Sayım Murat Meta'yla sohbetimizin üçüncü bölümünden merhaba.

CRI- Uzun süredir Beijing'desiniz. Çok büyük bir değişim yaşadı Beijing. Bunun için neler söylersiniz?

M.M.- Benim, ilk geldiğim sene ki Beijing'le şimdi ki Beijing arasında aşırı bir farklılıklar var. Özellikle olimpiyat döneminde yaşanan değişiklikler çok fazla. Mesela, Beijing'in havası değişti diyebilirim. İnsanlar da olimpiyatların önemli olduğunu, yani yabancıların buraya gelerek, onların kültürlerini tanımak istediklerinin farkındalar. Bundan dolayı daha ılımlılar, önceden de öylelerdi ama, daha bir yabancıya karşı daha bir sıcaklar.

CRI- Gönüllü olarak olimpiyat oyunlarında çalışmak size neler kattı?

M.M.- Elbette kattığı tecrübe çok fazla. Özellikle böyle büyük bir organizasyonda, olimpiyat organizasyonunda, benim aldığım görev belki çok küçük bir görev. Gönüllü olarak, karşılaşan sorunlarda yardımcı olmak.

CRI- Çok gerekli bir görev ama.

M.M.- Bence de böyle. Gerçekten çok güzeldi.

CRI- Peki, Türklere yakın oldunuz göreviniz gereği. Sizce, olimpiyat oyunları sırasında, Türklerin Çin'e, bakışı nasıldı?

M.M.- Sadece Türklerle sınırlamayalım. Yabancıların bu olimpiyat oyunlarına nasıl baktığını söyleyeyim. Olimpiyat oyunlarının Çin'de, olması biraz yabancılar için, tuhaf geldi bence. Çünkü Çin, biraz diğer ülkeler gibi değil, Uzaktan bakıldığı zaman. İçinde yaşayan tabii biliyor. Fakat, uzaktan bakıldığı zaman Çin, kapalı bir ülke diye düşünülüyor. Bundan dolayı, kuralların çok sıkı olduğu düşünüldü bence. Halbuki, aslında kurallar çok katı veya sıkı değildi. Olması gereken boyuttaydı. Çünkü, burada bir çok insan var. Onların güvenliği vesaire. Bir sürü konu var. Bunların hepsi düşünülmesi gerekiyordu.

CRI- Yani Çin, üstüne düşen iyi ev sahipliğini yaptı mı?

M.M.- Yaptı. Tamamıyla yaptı. Çok iyi bir organizasyondu. Dörtdörtlüktü diyebiliriz, açılışından kapanışına kadar.

CRI- Arkadaşlarınızdan da bahsedelim istiyorum. Çinli arkadaşlarınız var mı? Onlarla neler paylaşıyorsunuz?

M.M.- Burada, Çinli, Türk, Koreli, Japon çok fazla, bir sürü arkadaşımız var. Ben genelde Çinli arkadaşlarla çok daha iyi anlaşabiliyorum. Belki de kolay alıştığım için buraya. Ya da aileyle beraber yaşamamın da faydası diyebilirim. Çinli arkadaşlarımla...Genelde Türk arkadaşlarımla neler yapıyorsam,aslında onlarla da aynı şeyleri yapıyorsun. Mesela, yemek yemeler, aslında Çin'de çok meşhurdur. O yemek düzenlemeler, bütün arkadaşlar toplanıp, bir sürü yemek söyleyip, ondan sonra gece yarılarına kadar, eğlenme. Bunun haricinde, KTV' ye gidiyoruz. Türkiye'de pek yaygın değil ama, burada çok popüler diyebilirim. Eğlenceli oluyor. Benim Çince şarkı söylemem, onlara çok eğlenceli geliyor.

CRI- Çin yemekleri nasıl sizce? Damak tadınıza uyuyor mu?

M.M.- Ben seviyorum, kendim de yapıyorum. Ama, benim yaptıklarım biraz kuzey doğu yemekleri. Çünkü gerçekten benim damak tadıma göre diyebilirim. Çin'in güney yemeklerinden de bazı beğenerek yediklerim var.

CRI- Son olarak, Çince eğitimin size, ne tür ufuklar açacağını düşünüyorsunuz?

M.M.- Benim, Çince öğrenmeye başladıktan sonraki hedefim, şöyle söyleyeyim. Etrafımdakiler, yani arkadaş çevrem ya da aileden akrabalar, babamın iş arkadaşları olsun, sordular, " neden Çin? Neden Çin'e gidiyorsun?" Çünkü, benim üniversiteden arkadaşlarım hepsi de, Avrupa'ya gittiler. İşte, İngiltere, Almanya orada okumaya başladılar. Ya da Amerika'da okumaya başladılar. Ben onlara tuhaf geldim yani. Neden Çin'e gidiyorum? Şöyleydi benim bütün düşüncem, hedefim; Türkiye'de diyelim ki on kişiden, dokuz kişisi, İngilizce biliyor. Ama, Çinceyi ele alırsak, on kişiden belki beş kişisi, belki dört kişisi, belki üç kişisi. Ben bu üç kişi içinde, bir kişi olmak istedim. Dokuz kişi içinde bir kişi değil. Onun için Çin'i, tercih ettim. Bir de, gerçekten severek öğreniyorum.

CRI-Değerli dinleyiciler, bir programımızın daha sonuna geldik. Sayın Murat Meta, bize vakit ayırdığınız için, çok teşekkür ederim.

M.M.- Rica ederim.

Yazdan kalan güzel günlerden birinden daha size hoşça kalın derken, umut dolu yarınlara, sevgiyle kavuşun diyorum.

Sevgi yolunda ışığınız yüreğiniz olsun.

Dostlukla kalın, hoşça kalın.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040