|
|||||||||||||||||||||
|
her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.
bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
"içinde benzetmeler olan"
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok
uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan olmayan acıtan sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercan maviliğine
sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır
sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
bahçıvanlar değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır
bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar
verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz
sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
Allah'a inanmaktır
Yılmaz Erdoğan"
Canım Kızım,
Ekonomi haberlerinin savaş haberlerinin önüne geçtiği günlerden merhaba,
Sana bu mektubumda Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik iişkilerle ilgili haberleri aktarmaya devam edeceğim:
"Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) Serbest Bölgeler Müdürlüğü'nün organizasyonuyla temas ve incelemelerde bulunmak üzere İzmir'e gelen Çin iş adamları heyeti Ege Bölgesi Sanayi Odasını (EBSO) ziyaret etti.
Çin Makine ve Elektronik Sanayi Ticaret İthalat ve İhracat Odası Başkanı Wang Zhanxiong önderliğinde makine, gıda ve tekstil sektörlerini temsilen 15 iş adamından oluşan Çin heyeti, EBSO Başkanı Tamer Taşkın ile bir araya gelerek, görüş alışverişinde bulundu.
Tamer Taşkın, ziyarette yaptığı sunumla, Çin heyetine İzmir ve sanayi odası hakkında bilgi verdi. İzmir'in petro kimyadan demir çeliğe, gıdadan tekstile kadar değişik sektörlerde üretimin yapıldığı önemli bir sanayi ve ticaret kenti olduğunu belirten Taşkın, bu çerçevede EBSO'nun da 67 değişik sektörden 4 bin 500 üyesinin bulunduğunu kaydetti.Taşkın, Türkiye'nin 135 milyar dolar olan toplam ihracatının yüzde 20'sinin İzmir'den yapıldığını, yine toplam konteyner trafiğinin yüzde 50'sinin İzmir Limanı'ndan gerçekleştirildiğini belirtti. Oda üyelerinin 400'ünün çoğunluğu Avrupalı yabancı firmalar olduğuna işaret eden Taşkın, ''Tabii ki, Çinli firmaları da İzmir'de yatırım yapmaya bekliyoruz'' dedi.
Çin heyetine başkanlık eden Wang Zhanxiong da Türkiye'de yatırım yapmak istediklerini ve bu amaçla başta Ege Serbest Bölgesi olmak üzere İzmir'de çeşitli temaslarda bulunduklarını belirtti.
Burada edindikleri bilgileri, ülkelerine dönüşlerinde oda üyelerine aktaracaklarını dile getiren Zhanxiong, Çin ve Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesi için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.
Zhanxiong, iki günlük Türkiye ziyaretlerinde edindikleri en dikkat çekici bilginin, iki ülke arasındaki dış ticarette önemli ölçüde dengesizlik bulunduğunu saptamak olduğunu belirterek, ziyaretlerin karşılıklı sıklaştırılmasıyla, Türkiye aleyhine olan dengesizliğin giderilebileceğine inandığını sözlerine ekledi.
Haftaya devam etmek üzere seni özlem ve sevgiyle kucaklıyorum.
Öptüm.
Baban Cemil Kaptan
24 Ekim 2008
"Güneşi İçenlerin Türküsü...
Bu bir türkü: -
toprak çanaklarda
güneşi içenlerin türküsü!
Bu bir örgü: -
alev bir saç örgüsü!
kıvranıyor;
kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor
esmer alınlarında
bakır ayakları çıplak kahramanların!
Ben de gördüm o kahramanları,
ben de sardım o örgüyü,
ben de onlarla
güneşe giden
köprüden
geçtim!
Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi.
Ben de söyledim o türküyü!
Yüreğimiz topraktan aldı hızını;
altın yeleli aslanların ağzını
yırtarak
gerindik!
Sıçradık;
şimşekli rüzgâra bindik! .
Kayalardan
kayalarla kopan kartallar
çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını.
Alev bilekli süvariler kamçılıyor
şaha kalkan atlarını!
Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
Düşmesin bizimle yola:
evinde ağlayanların
göz yaşlarını
boynunda ağır bir
zincir
gibi taşıyanlar!
Bıraksın peşimizi
kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!
İşte:
şu güneşten
düşen
ateşte
milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!
Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!
Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk!
Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız,
toprak kokuyor bakır sakallarımız!
Neş'emiz sıcak!
kan kadar sıcak,
delikanlıların rüyalarında yanan
o «an»
kadar sıcak!
Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak,
ölülerimizin başlarına basarak
yükseliyoruz
güneşe doğru!
Ölenler
döğüşerek öldüler;
güneşe gömüldüler.
Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!
Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor!
Kalın tuğla bacalar
kıvranarak
ötüyor!
Haykırdı en önde giden,
emreden!
Bu ses!
Bu sesin kuvveti,
bu kuvvet
yaralı aç kurtların gözlerine perde
vuran,
onları oldukları yerde
durduran
kuvvet!
Emret ki ölelim
emret!
Güneşi içiyoruz sesinde!
Coşuyoruz,
coşuyor! ..
Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde
mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!
Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
Toprak bakır
gök bakır.
Haykır güneşi içenlerin türküsünü,
Hay-kır
Haykıralım!
Nazım Hikmet"
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |