Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Yeni Bir Sayfada Sana Bakmakdan yazılan bir mektup

(GMT+08:00) 2008-10-24 18:09:23 cri
"Yeni Bir Sayfada Sana Bakmak

her şey yapılabilir

bir beyaz kağıtla

uçak örneğin uçurtma mesela

altına konulabilir

bir ayağı ötekinden kısa olduğu için

sallanan bir masanın

veya şiir yazılabilir

süresi ötekilerden kısa

bir ömür üzerine.

bir beyaz kağıda

her şey yazılabilir

senin dışında

güzelliğine benzetme bulmak zor

sen iyisi mi sana benzemeye çalışan

her şeyden

bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor

belki tabiattadır çaresi

senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin

ve benim

bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim

anlarım bitkiden filan

ama anlatamam

toprağın güneşle konuşmasını

sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

sen bana ışık ver yeter

bende filiz çok

köklerim içimde gizlidir

gelen giden açan soran bere budak yok

bir şiir istersin

"içinde benzetmeler olan"

kusura bakma sevgilim

heybemde sana benzeyecek kadar

güzel bir şey yok

uzun bir yoldan gelen

tedariksiz katıksız bir yolcuyum

yaralı yarasız sevdalardan geçtim

koynumda bir beyaz kağıt boşluğu

her şeyi anlattım

olan olmayan acıtan sancıtan

bilsem ki sana varmak içindi

bütün mola sancıları

bütün stabilize arkadaşlıklar

daha hızlı koşardım

severadım gelirdim

gözlerinin mercan maviliğine

sana bakmak

suya bakmaktır

sana bakmak

bir mucizeyi anlamaktır

sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır

aşk sorgusunda şahanem

yalnız kelepçeler sanıktır

ne yazsam olmuyor

çünkü bilenler hatırlar

hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar

bahçıvanlar değil tüccarlardır

sen öyle göz

sen öyle toprak ve güneş ortaklığı

sen teninde cennet kayganlığı iken

sana şiir yazmak ahmaklıktır

bir tek söz kalır

dişlerimin arasından

ben sana gülüm derim

gülün ömrü uzamaya başlar

verdiğim bütün sözler

sende kalsın isterim

ben sana gülüm derim

gül sana benzediği için ölümsüz

yazdığım bütün şiirler

sana başlayan bir kitap için önsöz

sana bakmak

bir beyaz kağıda bakmaktır

her şey olmaya hazır

sana bakmak

suya bakmaktır

gördüğün suretten utanmak

sana bakmak

bütün rastlantıları reddedip

bir mucizeyi anlamaktır

sana bakmak

Allah'a inanmaktır

Yılmaz Erdoğan"

Canım Kızım,

Ekonomi haberlerinin savaş haberlerinin önüne geçtiği günlerden merhaba,

Sana bu mektubumda Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik iişkilerle ilgili haberleri aktarmaya devam edeceğim:

"Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) Serbest Bölgeler Müdürlüğü'nün organizasyonuyla temas ve incelemelerde bulunmak üzere İzmir'e gelen Çin iş adamları heyeti Ege Bölgesi Sanayi Odasını (EBSO) ziyaret etti.

Çin Makine ve Elektronik Sanayi Ticaret İthalat ve İhracat Odası Başkanı Wang Zhanxiong önderliğinde makine, gıda ve tekstil sektörlerini temsilen 15 iş adamından oluşan Çin heyeti, EBSO Başkanı Tamer Taşkın ile bir araya gelerek, görüş alışverişinde bulundu.

Tamer Taşkın, ziyarette yaptığı sunumla, Çin heyetine İzmir ve sanayi odası hakkında bilgi verdi. İzmir'in petro kimyadan demir çeliğe, gıdadan tekstile kadar değişik sektörlerde üretimin yapıldığı önemli bir sanayi ve ticaret kenti olduğunu belirten Taşkın, bu çerçevede EBSO'nun da 67 değişik sektörden 4 bin 500 üyesinin bulunduğunu kaydetti.Taşkın, Türkiye'nin 135 milyar dolar olan toplam ihracatının yüzde 20'sinin İzmir'den yapıldığını, yine toplam konteyner trafiğinin yüzde 50'sinin İzmir Limanı'ndan gerçekleştirildiğini belirtti. Oda üyelerinin 400'ünün çoğunluğu Avrupalı yabancı firmalar olduğuna işaret eden Taşkın, ''Tabii ki, Çinli firmaları da İzmir'de yatırım yapmaya bekliyoruz'' dedi.

Çin heyetine başkanlık eden Wang Zhanxiong da Türkiye'de yatırım yapmak istediklerini ve bu amaçla başta Ege Serbest Bölgesi olmak üzere İzmir'de çeşitli temaslarda bulunduklarını belirtti.

Burada edindikleri bilgileri, ülkelerine dönüşlerinde oda üyelerine aktaracaklarını dile getiren Zhanxiong, Çin ve Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesi için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.

Zhanxiong, iki günlük Türkiye ziyaretlerinde edindikleri en dikkat çekici bilginin, iki ülke arasındaki dış ticarette önemli ölçüde dengesizlik bulunduğunu saptamak olduğunu belirterek, ziyaretlerin karşılıklı sıklaştırılmasıyla, Türkiye aleyhine olan dengesizliğin giderilebileceğine inandığını sözlerine ekledi.

Haftaya devam etmek üzere seni özlem ve sevgiyle kucaklıyorum.

Öptüm.

Baban Cemil Kaptan

24 Ekim 2008

"Güneşi İçenlerin Türküsü...

Bu bir türkü: -

toprak çanaklarda

güneşi içenlerin türküsü!

Bu bir örgü: -

alev bir saç örgüsü!

kıvranıyor;

kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor

esmer alınlarında

bakır ayakları çıplak kahramanların!

Ben de gördüm o kahramanları,

ben de sardım o örgüyü,

ben de onlarla

güneşe giden

köprüden

geçtim!

Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi.

Ben de söyledim o türküyü!

Yüreğimiz topraktan aldı hızını;

altın yeleli aslanların ağzını

yırtarak

gerindik!

Sıçradık;

şimşekli rüzgâra bindik! .

Kayalardan

kayalarla kopan kartallar

çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını.

Alev bilekli süvariler kamçılıyor

şaha kalkan atlarını!

Akın var

güneşe akın!

Güneşi zaptedeceğiz

güneşin zaptı yakın!

Düşmesin bizimle yola:

evinde ağlayanların

göz yaşlarını

boynunda ağır bir

zincir

gibi taşıyanlar!

Bıraksın peşimizi

kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!

İşte:

şu güneşten

düşen

ateşte

milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!

Sen de çıkar

göğsünün kafesinden yüreğini;

şu güneşten

düşen

ateşe fırlat;

yüreğini yüreklerimizin yanına at!

Akın var

güneşe akın!

Güneşi zaaptedeceğiz

güneşin zaptı yakın!

Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk!

Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız,

toprak kokuyor bakır sakallarımız!

Neş'emiz sıcak!

kan kadar sıcak,

delikanlıların rüyalarında yanan

o «an»

kadar sıcak!

Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak,

ölülerimizin başlarına basarak

yükseliyoruz

güneşe doğru!

Ölenler

döğüşerek öldüler;

güneşe gömüldüler.

Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!

Akın var

güneşe akın!

Güneşi zaaaptedeceğiz

güneşin zaptı yakın!

Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor!

Kalın tuğla bacalar

kıvranarak

ötüyor!

Haykırdı en önde giden,

emreden!

Bu ses!

Bu sesin kuvveti,

bu kuvvet

yaralı aç kurtların gözlerine perde

vuran,

onları oldukları yerde

durduran

kuvvet!

Emret ki ölelim

emret!

Güneşi içiyoruz sesinde!

Coşuyoruz,

coşuyor! ..

Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde

mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!

Akın var

güneşe akın!

Güneşi zaaaaptedeceğiz

güneşin zaptı yakın!

Toprak bakır

gök bakır.

Haykır güneşi içenlerin türküsünü,

Hay-kır

Haykıralım!

Nazım Hikmet"

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040