|
|||||||||||||||||||||
|
Belki ben
o günden
çok daha evvel,
köprü başında sallanarak
bir sabah vakti gölgemi asfalta salacağım.
Belki ben
o günden
çok daha sonra ,
matruş çenemde ak bir sakalın izi
sağ kalacağım...
Ve ben
o günden
çok daha sonra:
sağ kalırsam eğer,
şehrin meydan kenarlarında yaslanıp
duvarlara
son kavgadan benim gibi sağ kalan
ihtiyarlara,
bayram akşamlarında keman
çalacağım...
Etrafta mükemmel bir gecenin
ışıklı kaldırımları
Ve yeni şarkılar söyleyen
yeni insanların
adımları...
Nazım Hikmet"
Canım Kızım,
Mesafelerin kısaldığı günlerden merhaba,
Bu mektubumda sana hızlı trenle yeni "İpek Yolu" projesinden bahsedeceğim.Yaklaşık 2 bin yıl önce Çinliler tarafından açılan ve dünya ticaretinde önemli bir konuma sahip ''İpek Yolu''nun trenlerle katedilmesi konusunda Türkiye ile Çin arasında görüşmelere başlandığı bildirildi.
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, bu yıl ilki düzenlenen ''Lojistik ve Transport Fuarı''nın açılışında yaptığı açıklamada, fuar kapsamında Çin Halk Cumhuriyeti Demiryolu Bakan Yardımcısı Kaizhou Peng önderliğindeki heyeti ağırladıklarını ve bazı konular üzerinde görüştüklerini söyledi.
Görüşmeler sırasında İpek Yolu'nun yeniden hayata geçirilmesi yönünde hızlı tren alt yapısının oluşturularak dünya transport sektörüne önemli katkı sağlanabileceğini belirttiklerini bildiren Tüzmen, şöyle devam etti:
''Çin Halk Cumhuriyeti tüm dünya için oldukça önemli. Çünkü oldukça büyük bir nüfusu var ve dünya taşımacılığında gerek kara yolu gerek demir yolu konusunda önemli bir potansiyeline sahip. Şu an itibariyle 2,3 trilyon dolar civarında ticareti olan Çin'in, önümüzdeki süreçte bu rakamı 10 trilyon dolara çıkarması planlanıyor. Böylesine büyük ticaret hacmi olan bir ülkeyle ortak projeler geliştirmemiz, kalkınma hızımıza ivme kazandırır.''
Türkiye'nin lojistik kabiliyetini iyi şekilde kullanarak, Mersin başta olmak üzere çok sayıda ilin son derece büyük kalkınma hızı yakalayacağını ifade eden Tüzmen, ''Çin'den yapılan ticaretin bir kısmını bile Türkiye üzerinden taşındığımızı düşünürsek, önemli lojistik girdisi yaratabiliriz'' dedi.
Yapılan görüşmelerde Çin heyetinin ''Mersin'in Akdeniz başta olmak üzere tüm bölge coğrafyası için önemli lojistik merkezi olabileceğini'' bildirdiklerini vurgulayan Tüzmen, şöyle konuştu:
''Bizim amacımız transport seferlerini Pekin, Kazakistan'dan Mersin'e getirmek. Yani bu kapsamda hızlı trenlerle demiryolundan oluşan bir İpek Yolu yaratmak. Yaptığımız görüşmelerde heyete bu projemizden bahsettik. Projemizi (üzerinde çalışalım) şeklinde yorumladılar. Yani yaptığımız görüşmeler bir anlamda yeni İpek Yolu'nun yaratılması noktasında bir ön çalışma.''
Tüzmen, konunun takipçisi olarak görüşmelere devam edeceklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
''Proje her iki ülkeye de çok mantıklı geliyor. Çünkü deniz yoluyla ulaşım uzun sürüyor. Demiryoluyla desteklenirse transport çok daha önemli bir önem kazanacaktır. Çin önümüzdeki süreçte 10 trilyon dolarlık bir ticaret hacmini yakalayacak. Bunu Avrupa'ya nasıl bağlayacak? Sadece deniz yoluyla mümkün değil. Bu kapsamda demir yolu da önemli bir çalışma olacak.
Bu projeyi kendi üzerimizden sağlayabilirsek, Çin ile olan ikili ilişkilerimizde de çok olumlu yansımalar sağlanır. Bu projeyi biz sunduk. Onlar da çok değerli buldu. Zaten bu projeyi DTM ve Ulaştırma Bakanlığı ile birlikte uzun zamandan beri düşünüyorduk ve hayata geçirebilmek için zaman kolluyorduk.''
Çin'in 78 bin kilometrelik demir yolu ağı bulunduğunu, 10 bin kilometrelik de hızlı tren alt yapısı oluşturduklarını dile getiren Tüzmen, ''Çinliler, Pekin'de saatte 350 kilometrelik hız yapabilen tren projesini hayata geçiriyorlar. Ayrıca Ankara-İstanbul hızlı tren projesinin de bir kısmını Çinliler yapıyor. Demiryolu taşımacılığında önemli pozisyon üstlenen Çinliler'in Türkiye'deki yatırımları da her geçen gün artıyor'' diye konuştu.
Yaklaşık 2 bin yıl önce Çin'in açtığı İpek Yolu, bu ülke ile Avrupa, Asya ve Afrika arasındaki köprü olarak kabul edilmiş, doğu ve batı arasındaki alışverişe önemli katkı sağlamıştı.
İpek Yolu, tarihte Çin'den Orta Asya üzerinden Güney Asya, Batı Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika'ya uzanan kara ticaret yoluydu. İpek Yolu'nun oluşumu, medeniyetler arasında doğrudan temas ve kültürel alışveriş yapılmasına yardımcı olmuştu. 9. yüzyıldan sonra Avrupa ve Asya kıtalarındaki ekonomik oluşumda değişiklikler meydana gelmekle birlikte özel olarak denizcilik teknolojisi büyük ölçüde geliştiği için deniz ulaşımının ticaret faaliyetlerinde oynadığı rol her geçen gün arttı. Bu nedenle karadaki geleneksel ticaret yolundaki faaliyetler günden güne zayıfladı ve 10. yüzyılda hüküm süren Çin'in Song Hanedanı döneminde İpek Yolu ticaret yolu olarak kullanılmadı.
Uzun geçmişe sahip olan İpek Yolu, dünya medeniyetinde çok önemli rol oynarken, son yıllarda UNESCO tarafından ortaya çıkarılan İpek Yolu ile ilgili yeni araştırma planında İpek Yolu, Doğu ve Batı arasındaki diyalog ve teması artırdığı için ''Diyalog Yolu'' olarak da adlandırıldı.
Haftaya devam etmek üzere seni özlem ve sevgiyle kucaklıyorum.
Öptüm.
Baban Cemil Kaptan
17 Ekim 2008
"Artı Sonsuz
yağmurun yerden göğe yağdığı
bu gece yasak bölgedeyim
büyük çingenelerin çaldığı
kaçak silahların içindeyim
sevişmek kapısının kapandığı
bir nabız yoklar ki daima
hızlı bir nabız yoklar elim
öpüştüklerim hırsızlama
çirkin bir ağızda dişlerim
bir bıçak değer dudağıma
gök yarıldıkça şimşeklerden
soğuk aynalarda kilitliyim
tırnaklarımdaki elektrikten
su gibi erir iliştiklerim
kıvılcımlar uçar kirpiklerimden
doğumdan öncesini yaşıyorum
henüz belli olmadı kimliğim
vücudunu arıyor ruhum
bir yerde atomun çekirdeğiyim
bir yerde artı sonsuzum
Attila İlhan"
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |