|
|||||||||||||||||||||
|
Avro Grubu Zirvesi'nde kısa süre önce bankaların finansman sağlamalarına yardımcı olmayı amaçlayan hareket planının onaylanmasından sonra, Avro Bölgesi ülkeleri dün ayrı ayrı kendi piyasalarını kurtarma önlemlerini açıkladılar. Toplam tutarı 1 trilyon avroyu aşan sermayenin Avrupa ve dünya finans piyasalarına güç katması bekleniyor. Bu tarihte eşi görülmemiş ölçüde büyük piyasa kurtarma planının mevcut finans krizini sona erdirip erdirmeyeceğini ve bu kadar büyük miktarda sermayenin karşılığının alınıp alınmayacağını yine piyasalar belirleyecek.
Piyasaları kurtarma önlemlerine eşgüdüm sağlamayı amaçlayan ve Avro bölgesine üye 15 ülke liderleri tarafından 12 Ekim günü Paris'te onaylanan hareket planı uyarınca, Bölge üyesi ülkelerin hükümetleri, bankaların çıkaracağı tahvillere garanti vererek veya hisse senetlerini alarak, bankaların finansman kanallarının genişletilmesine yardımcı olacaklar.
Hareket planı doğrultusunda Avro Bölgesi'nin başlıca ülkeleri dün kendi önlemlerini açıkladı: Almanya, 400 milyarı bankalar arası borçlanma işlemlerinde kullanılmak üzere 480 milyar avro tutarında bir piyasayı kurtarma planı hazırladığını duyurdu. Fransa, 360 milyar avro tutarında yardım paketi hazırladı. Bunun dışında Hollanda 200 milyar, Avusturya ve İspanya 100'er milyar avroluk kredi garantisini kendi banka sistemlerine sağlayacak. Avro Bölgesi üyesi olmayan İngiltere de ülkedeki 2 bankaya 37 milyar sterlin yardım yapılacağını açıkladı. İtalya'nın 4 milyon ve Portekiz'in 2 milyon avroluk yardım paketleri de eklendiğinde AB ülkelerinin piyasaları kurtarmak için tahsis ettikleri sermayinin toplam miktarı 1.5 trilyon avroyu aşmış oldu.
Geçen hafta Avrupa borsaları tarihteki en karanlık haftayı yaşadı. AB'nin piyasayı kurtarma planları insanlarda "geç kalındığı" hissini uyandırıyor. Aslında finans krizinin Avrupa'ya yayılmasından beri AB ülkeleri krizle mücadeleden kaçınmadı, ancak baştan itibaren ortak strateji belirlenmediği için, piyasalardaki güvenin korunmasında etkili olunamadı. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Birliğin krizle mücadele edebilmesi için üye ülkeleri birçok defa eşgüdümlü olarak ortak çerçeve oluşturmaya çağırdı ve küresel krizle karşı karşıya oldukları süre boyunca AB ülkelerinin tek sesle konuşması gerektiğini vurguladı.
Avro Bölgesi ülkelerinin piyasayı kurtarma planını açıkladıkları dün, Avrupa'nın üç büyük borsasında yüzde 10'luk yükseliş meydana geldi. Dün geç saatlerde açılan ABD borsasında da önemli bir yükseliş görüldü. Dow Jones endeksi bir ara 580 puan arttı, ancak kapanışta bir miktar gerileyerek 9000'in hemen üzerine indi. Küresel borsalarda görülen bu yükselişlerin son günlerde dünya ülkelerinin kredi kriziyle ortaklaşa mücadele etmesi gibi unsurların etkisinden kaynaklandığına işaret eden gözlemciler, Avro Bölgesi'nin trilyon avroluk kurtarma planının piyasada olumlu etki yaratmasına rağmen, ABD'nin bundan önce ortaya koyduğu 700 milyar dolarlık piyasa kurtrma planına gösterilen tepkilere bakıldığında, Avro Bölgesi üyelerince hazırlanan planın giderek daha da ciddileşen finans krizini ve borsalardaki çalkantıları yeterince yatıştırıp yatıştıramayacağının yine piyasalar tarafından belirleyeceğini vurguluyor.
Verilere göre, dünyadaki borsaların değeri geçen hafta 6 trilyon dolar azaldı, yıl başından beri meydana gelen kayıp ise 27 trilyon doları buldu. Gözlemciler, AB ülkelerinin kurtarma planıyla piyasalarda güvenin yeniden oluşturulup oluşturulamayacağı konusunda belirsizlik bulunduğunu, çünkü yatırımcıların kaybının ortada olduğunu, hükümetlerin planlarının ise AB ülkelerinin krizle yüzleşme kararlılığını sadece bir tavır olarak temsil ettiğini savunuyor. Ekonomi uzmanları, AB'nin piyasayı kurtarma önlemlerinin finans kuruluşlarındaki sorunların reel ekonomilere yayılmasını önlemeyi amaçladığı görüşünde.
AB Komisyonu'nun ekonomi ve para işlerinden sorumlu üyesi Joaquin Almunia'nın sözcüsü dün yaptığı konuşmada, ekonomi büyüme hızının yavaşlaması ve vergi gelirlerinin azalması, ayrıca hükümetlerin bankalara aktardığı sermayelerin giderek artırılmasıyla, AB ülkelerinin kamu mali açılığının daha da ciddileşeceğini belirtti. Gözlemciler, büyük çaplı bütçe açılığının AB ekonomisinin büyümesini etkileyen ağır bir yük olacağını kaydettiler. Ancak finans krizi bir global sorundur, dünya ekonomisinin bütünleştiği bugün, en önemli görev de piyasaların güveninin yeniden oluşturulması olmalı.
AB dönem başkanlığını yürüten Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, dün Fransa'nın piyasayı kurtarma planını ilan ettikten sonra yaptığı konuşmada, "en büyük riskin henüz gelmediğini" ifade etti. AB Zirvesi 15 Ekim günü Brüksel'de düzenlenecek, toplantıda finans krizi daha da ele alınacak. Piyasalar, AB'nin yeni planı çıkarmasını bekliyor.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |