Çin ve ABD, finansal krize karşı işbirliği yapmalı

  ABD Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası ile dört ülkenin merkez bankaları, finansal krizin ekonomi üzerindeki etkilerini asgariye indirmek için, dün (8 Ekim) bugüne kadar görülmemiş acil bir ortak girişimde bulunarak, faiz oranlarını düşürdüler. Çin de ekonominin istikrarlı ve hızlı büyümesini sağlamak amacıyla bu girişime katıldı. Çin'in ABD'deki Büyükelçisi Zhou Wenzhong, çok sayıda ABD'li bilim adamının katılımıyla dün düzenlenen bir seminerde yaptığı konuşmada, tüm dünyada yayılan finansal krizle başa çıkmak için Çin ve ABD'nin işbirliği yapması gerektiğini savundu.

  Büyükelçi Zhou, Washington'daki Ulusal Politika Merkezi'nde düzenlenen Çin-ABD ekonomik ve ticari ilişkiler seminerinde yaptığı konuşmada, ABD'de konut kredisinin yol açtığı finansal krizin tüm dünyayı sardığını, ekonomik toplulukların çıkarlarının birbirlerine bağlı olduğu bu koşullarda, bir topluluğun zarar görmesinin diğerlerini de zarara uğratacağını belirtti. Çin'in bu gelişmeleri yakından izlediğine işaret eden Zhou şöyle konuştu:

  "Çin, Freddie Mac ve Frannie Mae'den büyük miktarda hisse senedi almanın yanı sıra ABD'nin borçlarını da satın aldı. ABD'nin finansal sisteminin bozulması, kuşkusuz Çin'in yatırım güvenliğini de etkiledi. Dolayısıyla ABD'deki finansal çalkantının gidişatını yakından takip ediyoruz. Durumun kötüleşmesini önlemek amacıyla ortak çaba harcamamız gerektiğini düşünüyorum."

  Zhou, Çin ekonomisinin yurtiçi ve yurtdışından birçok meydan okumayla karşı karşıya olduğu bu dönemde, sorumlu bir ekonomik topluluk olan Çin'in çeşitli önlemler alarak ekonomik gelişmeyi ve finansal istikrarı koruduğunu belirtti. Zhou, bu yıl doğal afetler nedeniyle büyük ekonomik kayba uğramasına rağmen, Çin hükümetinin zamanında etkili önlemler alarak iç ekonomik büyümeyi güvence altına aldığını ve böylece küresel ekonomik istikrara katkıda bulunduğunu kaydetti. Zhou şöyle konuştu:

"Bu yıl Çin ekonomisi, gelişme konusunda ciddi sınavlardan geçti. Bu yılın başlarında ülkede benzerine az rastlanan bir kar felaketi yaşandı; daha sonra tüm dünyayı şoke eden şiddetli bir deprem meydana geldi. Bunlara rağmen Çin ekonomisi yılın ilk yarısında yüzde 10.4'lük büyüme hızını korudu. Uluslararası finansal çalkantıların yaşandığı koşullarda Çin hükümeti, RMB'nin faiz oranı ve kredi oranını azaltma gibi sürekli ekonomik büyümeyi koruyacak olumlu önlemler aldı; ayrıca KOBİ'lerin kredi miktarını artırdı. Çin, bu yılın ikinci yarısında ekonominin istikrarlı şekilde gelişmeye devam etmesini sağlamaya çalışıyor."

  Büyükelçi Zhou, şu anki durum karşısında Çin ve ABD'nin işbirliği yaparak olumlu önlemler alması gerektiğini, krizin ancak ortak güç oluşturularak etkili şekilde aşılabileceğini belirtti:

"Çin ve ABD, dünyanın iki büyük motorudur. İki ülkenin ekonomisi, dünya ekonomisinin yüzde 40'ını oluşturuyor. Herhangi bir açıdan bakıldığında Çin ve ABD aynı gemide gidiyor. Çin, ABD'nin içinde bulunduğu zor durumdan bir an önce kurtulmasını içtenlikle arzuluyor. Önemli iki büyük ülke olan Çin ve ABD'nin yapıcı ortaklık ilişkilerini güçlendirerek, iki ülkenin hatta dünya ekonomisinin canlanmasına katkıda bulunacaklarını umuyorum."

  Seminere "Heritage Foundation" kurumunu temsilen katılan Asyalı araştırmacı Derek Scissors, Çin'in dünya ekonomisinin istikrara kavuşmasında yapıcı rol oynadığını savundu. Scissors, küresel ekonomiye hakim olan bu "bulutlu hava"da, Çin'in ekonomik açıdan önemli rol oynamaya devam edeceğine işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

  "Çin, hem kendi çıkarlarını hem de küresel çıkarları gözönünde tutarak, iç ekonomisinin sürekli gelişmesini sağlamak amacıyla devamlı çaba harcıyor. Ayrıca Çin'in yurtdışına yatırımları ve diğer ülkelerden ithalatı artırması, dünya ekonomisinde itici rol oynayacak."