Rusya sözünde durdu

    Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, dün (8 Ekim) Fransa'nın Evian kentinde düzenlenen uluslararası politika toplantısında, Rus barış birliklerinin aynı gün Güney Osetya ve Abhazya yakınlarındaki "Güvenlik Bölgesi"nden çekileceğini açıkladı. Rusya'nın Gürcistan-Güney Osetya çatışma bölgesindeki barış birliği komutanı Murat Kulahmetov da aynı gün yaptığı açıklamada, Rusya'nın barış birliklerinin Güney Osetya'nın "Güvenlik Bölgesi"ndeki altı güvenlik noktasından çekilmeye başladığını ve çekilme eyleminin aynı gün tamamlanacağını doğruladı. Rusya'nın bu girişimi AB tarafından olumlu karşılandı. Gözlemcilere göre, sözünde duran Rusya Avrupa'yla işbirliğini yeniden başlatma niyetinde.

    Hatırlanacağı gibi 8 Eylül'de Medvedev ile AB Konseyi dönem başkanlığını yürüten Fransa'nın Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy arasında Moskova'da gerçekleştirilen görüşmede, Güney Osetya çatışmalarının çözümünü amaçlayan altı ilke planı ve iki ek önlem konusunda anlaşmaya varılmıştı. Bu anlaşma uyarınca, AB'nin Gürcistan'ın Abhazya'ya karşı silah kullanmamasına kefil olmasını takip eden yedi gün içinde Rusya, Poti ve Senaki arasındaki beş gözlem noktasından askerlerini çekecek; AB'nin 1 Ekim'de Güney Osetya ve Abhazya'ya 200'ü aşkın gözlemci konuşlandırmasını takip eden 10 gün içinde de, Güney Osetya ve Abhazya'daki tüm askerlerini çekecekti.

    Rusya sözünde durdu ve öngörülen tarihte bu bölgelerden geri çekildi. AB'nin dış politika ve güvenlikten sorumlu yüksek temsilcisi Javier Solana, dün yaptığı açıklamada, AB'nin Gürcistan'daki gözlemci heyetinin Rusya'nın çekilmesine ilişkin haberi doğruladığını açıklayarak, Rusya'nın bu girişimini olumlu karşıladıklarını ifade etti.

    Gözlemciler, Rusya'nın sözünde durmasıyla, son zamanlarda soğuyan Rusya-Avrupa ilişkilerinin önünde yeni bir ufuk açılacağını dile getirdi.

    Her şeyden önce Rusya verdiği sözü yerine getirerek, AB'nin güvenini kazandı. Bu anlamda Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Güney Osetya çatışması konusunda takındığı tutumda gözle görülür bir "değişiklik" meydan gelmesi kamuoyunun dikkatini çekti. Sarkozy, Güney Osetya sorununda Rusya'nın Gürcistan'a karşı silah zoru kullandığını, ancak Gürcistan'ın da Güney Osetya'ya saldırdığını ve bunun yanlış olduğunu savundu. Sarkozy ayrıca, Gürcistan krizini Avrupa ve Rusya arasındaki karşılıklı güveni zedeleyen diğer bir unsur olarak niteledi. Rusya'nın Güney Osetya'dan çekilmesini olumlu karşılayan Sarkozy, Rusya ve AB arasında yeniden güven oluşturulması gerektiğini, bunun da stratejik ortaklık ilişkisi kurulmasının bir önşartı olduğunu söyledi. Bunun yanı sıra Sarkozy, toplantıda Rusya'yla birlikte Pan-Avrupa güvenlik sistemini yeniden tanımlamak amacıyla, 2009 yılının sonuna kadar Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü Zirvesi düzenlenmesi çağrısında bulundu.

    Sarkozy'nin bu çağrısı, Medvedev tarafından daha önce defalarca ileri sürülen yeni Pan-Avrupa Güvenlik Sistemi oluşturulması önerisine olumlu bir cevap olarak değerlendirildi.

    Bunun yanı sıra, giderek tüm dünyaya yayılan finans krizi, Rusya ve AB arasındaki işbirliği açısından yeni bir fırsat doğurdu. Giderek tırmanan finans krizine karşı AB ve Rusya da diğer ülkeler gibi önlem almaya başladı. Gerek jeopolitik açıdan, gerekse ekonomideki tamamlayıcılık ve enerjideki arz-talep ihtiyaçları bakımından, AB ve Rusya arasında birçok alanda sıkı bağlar bulunuyor. Bu nedenle günümüzde finans kriziyle ortaklaşa mücadele etmek, tarafların şu anki çıkarları bakımından en geniş "ortak payda" olacak. Bundan dolayı Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ve Rusya Devlet Başkanı Medvedev, dün Evian'da bir araya gelerek, tüm dünyayı sarsan finans krizine ilişkin bir dünya zirvesi düzenlenmesi ve AB-Rusya Ortak Ekonomik Alanı oluşturulması konusunda fikir birliğine vardı.

    Gözlemciler, Rusya'nın sözünde durmakla AB'nin güvenini yeniden kazandığını, günümüzde tüm dünyada etkili olan finans krizi karşısında ortak harekete geçerek krizi aşmanın Rusya-AB ilişkisinin gelişmesine yeni fırsatlar getireceğini, ancak birçok konuda uzun süre fikir ayrılıkları yaşayan AB ve Rusya'nın anlaşmazlıklarını bir kenara bırakarak aralarında yeniden karşılıklı güven sağlayıp sağlayamayacaklarının zamanla belli olacağını düşünüyor.