|
|||||||||||||||||||||
|
Sevgili izleyiciler merhaba. Bugün, 2008 Beijing Olimpiyat Oyunlarını ve Paralimpik Oyunlarını, Dünyaya Beijing'den aktarmak için kurulmuş olan IBC basın merkezindeyiz.
Türkiye'den gelen, TRT kurumunun çok değerli elemanları büyük bir özveriyle, Olimpiyat Oyunlarını, Türkiye'ye ulaştırmak için bu merkezde çalışmalarını sürdürüyorlar. Diğer ülke televizyon ekiplerinin yanında sayı olarak oldukça azlar ama, gözlerinde bu zor görevi yerine getirmenin mutluluğunu fark etmemek imkansız. TRT'den görevli olarak burada tanıma sansını elde ettiğim,Sayın Deniz Gücüyener Beyefendi yetmiş beş gündür, TRT ekibinin heyecan dolu bir mensubu olarak Beijing'de görev yapmakta. Deniz Bey'le sohbetimize, olimpiyat oyunlarında görev yaptığı ülkeleri sorarak başladık.
D.G.- İlk olimpiyatım, 1992 Barselona Olimpiyatları' ydı. Daha sonra, Sidney Olimpiyatları, Atina Olimpiyatları, yaz olimpiyatları. Ama, kış olimpiyatları da var. Onları da izledik. Torino Kış Olimpiyatları, Amerika'da South Lake City Kış Olimpiyatları'nda bulundum. Bu arada, bu sürede tabii, çok olimpiyatlar, dünya kupaları, Avrupa kupaları da yaşadık ama, bir kısmında direk ülke dışındaydım. Bir kısmını da ülkemdeki yayın kuruluşu, TRT'den izledik.
CRI- Peki, 2008 Yaz Olimpiyatları' nın diğer ülkelerde yapılan olimpiyatlardan farkı nedir?
D.G.- Bir defa Beijing, çok cazip bir ülke. Yani, otantiği çok, tarihi birikimi var, kültürel birikimi var. Asya'nın çok önemli bir ülkesi. Bütün bunlar birleşince çok cazip oluyor ve bu cazibeyi de bize yaşattılar Çinliler. Gerçekten iyi hazırlanmışlar. Kendilerini de kutlamak lazım bu anlamda. Çin, şimdiye kadar gördüğümüz olimpiyatlardan çok farklı bir organizasyon sergilediler. Bundan sonrakilerinin de burdan biraz sıkıntıları olacak gibi geliyor. Yani, zorlanacaklar. Mesela, Londra'nın işi zor gibi geliyor bana, bu olimpiyat hazırlığını görünce. Biz, tabii medyayı ilgilendiren ulaşım, çok önemli bizim için. Ulaşım, çok güzeldi, çok iyiydi. Bize sağlanan imkanlar fevkalade iyiydi. Bir sıkıntı yaşamadık, çok memnun kaldık. Gönülleri, çok güzel, çok yardımsever, güler yüzlüler. Hatta bir şeyimi kaybetmiştim. Devamlı peşimde koştular, " buldunuz mu? Buldunuz mu? Bulabilir miyiz ? diye." Yani, ben bıraktım, unuttum. Onlar bırakmadılar, unutmadılar. O kadar ilgi gösterdiler sağ olsunlar.
CRI- Beijing'e gelmeden önce, düşüncelerinizde Beijing, nasıl bir kentti? Geldikten sonra neler size farklı ya da aynı geldi?
D.G.- Çok fazla bir ilgimiz yoktu. Bu kadar mükemmel bulacağımı beklemiyordum. Altyapısı çok muazzam. Gerçi ben, üç-dört kez toplantılara da geldim. Son iki- üç yılını gözlemledim Beijing'in. Beijing, her yıl, hatta son olimpiyat yaklaşırken ay, ay gün, gün değişime uğradığını çok iyi gördüm. Binaları çok değişti. Süslemeleri, ışıklandırmaları, caddelerinin çiçeklendirilmesi, sokakları, işte o köprülerinin ışıklandırılmasını biraz o süreci yaşadım gibi. Müthiş bir değişim. Transformasyona uğradı yani bu kent, bu olimpiyatlar sayesinde. Beijing'de bu baya bir yaşandı.
CRI- Peki, gönüllülerden yola çıkarak, sizce Çinli insanın, yabancıya bakışı nasıl?
D.G.- Zaten bizi etkileyen en önemli olaylardan birisi o. Çok yardımseverler. Çok sıcaklar. Güler yüzlüler. Bu sadece hani, "gönüllüleri eğittiler, size belki öyle gözüküyor" diyorlar ama ben, sade halkın arasına da çok karıştım. Aynı duyguları, onların arasında da yaşadım. Gönüllülerinden tutun, sade halkına kadar herkes, sıcak. Kendiyle barışık bir halk olarak buldum. Bu beni çok mutlu etti, şaşırdım! Beijing, çok güvenli bir kent. Gecenin herhangi bir saatinde, korkusuzca sokaklarda yürüyebiliyorsunuz. Bu çok güzel bir olay.
CRI- Olimpiyat köyündeki yaşam, büyük kuş yuvası, su küpü. Bunlar size neler anlatıyor?
D.G.- Olimpiyat Kuş Yuvası, çok görkemli bir bina. Gerçekten iyi düşünülmüş. İçi de çok muazzam büyük. Bir de bu stadın büyüklüğüne rağmen, Çinliler baya ilgi gösteriyor ve stat dolu, tamamen, her zaman dolu. Paralimpiklerde yine dolu. Devamlı izliyorlar. Su küpünü de gördüm. Yani, çok etkileyici binalar. Işıklandırmaları enteresan. Mimari yapıları çok güzel, değişik. Çok etkileyici.
CRI- Son olarak da Çin yemekleri diyeceğim. Yetmiş beş gündür, Çin yemekleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
D.G.- Sosları biraz bize değişik geliyor. Tabii olabildiğince onlara özgü yemeklerden tatmaya çalıştık ama, sosları çok farklı olunca, sadece tattık. Ama, hemen hemen her çeşit yemeklerinden yedim. Burada benim bir dostum oldu. Bir Çinli Telekom yetkilisiyle, Torino Kış Olimpiyatları'nda tanışmıştık. Sağ olsun beni, çok değişik o Çinlilerin, eski krallarından kalma lokantalarına dahi götürdü. Oradaki değişik yemekleri tattırdı. Çok fevkalade güzel.
CRI- Peki Deniz Bey, katıldığınız için çok teşekkür ediyorum.
D.G.- Sağ olunuz.
Değerli izleyiciler, uzakları yakınlaştıran, barışı, dostluğu ve içtenliği yaşatan bir iletişim çeşidi sanırım olimpiyat oyunları. 2008 Beijing Olimpiyat Oyunları da bu görevini fazlasıyla yerine getirmiş görünüyor. Sporun birleştirici olma, evrensel olma yönünü kullanarak daha güzeli her fırsatta yakalamak umuduyla.
Hoşça kalın.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |