Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Hoş geldin Pekin Konsensusu!

(GMT+08:00) 2008-09-30 21:40:07 cri

    Meliha Okur

    Sabah 25.09.2008

    Borç alan ekonomiler mi güçlü? Yoksa borç veren ekonomiler mi? Malum, Türkiye ve ABD gibi ekonomiler bol bol borç alıyor. Almanya, Rusya, Çin gibi ülkeler ise bol bol borç veriyor.

    Dolayısıyla bol rezerve sahip olan ekonomiler her zaman daha rahat nefes alıyor gibi görünse de bu kez tablo farklı.

    Adına "Finansal Titanik" dediğimiz son dalga başka bir yol gösteriyor!

    Bu dalga hem borç alan ülkeleri, hem borç veren ülkeleri sarsacak! Çünkü batık banka tahvilleri her ülke bankasının kasasında duruyor.

    Bu kriz "Yerel" değil, "Küresel."

    Krizi, yatırım bankacılığı tetikledi. Risk alan asırlık yatırım bankaları birer birer sahadan çekildi. İpotekli kredilerde şişen aktif fiyatları tepetaklak aşağıya iniyor. Otorite, piyasalarda düzeltme olmadan çözüm yolu bulmaya çalışıyor. Türev ürünlerde durum daha da farklı. Aşırı kaldıraç nedeniyle kırılganlık arttı. Kimse ne olacağını kestiremiyor.

    Ama yepyeni bir dünya düzeni kurulacağı kesin. Peki, yeni düzen ne getirir?

    Ekonomist Mehmet Öğütçü, "Çöken 'Washington Konsensusu' yerine çoktan 'Pekin Konsensusu' geçti" diyor.

    Adına, "Çin Modeli" denilen yeni yapılanmayı bakın nasıl anlatıyor:

    "Bu, özgün model olarak resmen geçen yıl tanımlandı. Devlet politikası olarak benimsendi. Washington Konsensusu'ndan farklı olarak yalnızca şişkinlik yaratacak büyümeye ve dış borçların aksamadan geri ödettirilmesine değil, koordine edilmiş toplum içinde yaygın bir biçimde dağıtılan, aynı zamanda toplumsal koşulları ve çevre sorunlarını da göz önüne alan bir büyümeyi hedefliyor."

    Peki, bu yeni modelde varolan dev kurumların durumu ne olacak? Öğütçü'ye göre; liberal ekonominin, özelleştirmenin, serbest ticaret ve yatırım rejiminin faziletlerini OECD, IMF, Dünya Ticaret Teşkilatı gibi etkin oldukları çok taraflı uluslararası kuruluşlar ya da ikili ilişkiler üzerinden empoze eden bu felsefeyi, "Tek yol devrim" saplantısıyla savunan batı, inanırlığını yitiriyor.

    Artık himayeci ticari önlemler, ekonomiye daha sık devlet müdahaleleri olacak...

    Stratejik sektörlere destek gelecek...

    Belki de "Ulusal Şampiyonlar" yaratma dönemi yeniden hortlayacak.

    Bilginize!..

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040