|
|||||||||||||||||||||
|
Merhaba sevgili dinleyiciler. Bugün ki " Türklerin gözüyle Çin" programımızda, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu adına, Olimpiyat Oyunlarını yakından izleyen bir konuğumuzla birlikteyiz. Sayın Cüneyt Kıran. Programımıza ve Beijing'e hoş geldiniz.
CRI- Cüneyt Bey, dinleyicilerimize kendinizden bahseder misiniz?
Cüneyt Kıran- Hoş bulduk. 1968, Ankara' da doğdum. Anadolu lisesini bitirdikten sonra, İktisat Fakültesini okudum ve okurken, TRT' nin açtığı spikerlik sınavlarına girdim ve 1989 yılında, daha öğrenciyken çalışmaya başladım, TRT kurumunda, Türkiye'nin Sesi Radyosu'nda ilk görevim. Dokuz sene, Türkiye'nin Sesi Radyosu'nda görev yaptıktan sonra, 1998 yılında, Spor Haberleri Müdürlüğü'ne,Haber Dairesi Başkanlığı'na bağlı olan bir birimimiz, oraya transfer oldum. Evet, on sene olmuş. On senedir de spor spikeri olarak kurumda hizmet veriyorum.
CRI- Ne kadar süredir Beijing'desiniz? Beijing'e ilk geleceğinizi öğrendiğinizde neler hissettiniz?
C.K.- Çok heyecanlandım. Bu benim Beijing'e üçüncü gelişim aslında. Geçtiğimiz yıl, 2007 yılında, doğru telaffuz ediyor muyum, bilmiyorum, Changping bölgesinde, Dünya Tekvando Şampiyonası düzenlenmişti. Bir yıl önce o vesileyle Beijing'e geldim, beş-altı günlüğüne ama, hiç bir şey görmemişim. Çünkü Changping, biraz daha uzakça bir yer. Siz daha iyi biliyorsunuz. Bir-iki kere Beijing'e gelip, gitme şansım oldu. Olimpiyatlar için, görevlendirileceğimi düşünüyordum. Ama, tabii Türkiye'de de yapılacak işler var. Bize, Türkiye'deki işler kalsaydı, gerçekten üzülürdüm. Çin'de, Olimpiyat izlemenin farklı olacağını tahmin ediyordum, düşünüyordum. Çok heyecanlandım, çok mutlu oldum buraya geleceğimi öğrenince. Daha sonra bir de Paralimpik için görevli olduğumu öğrenince, katmerlendi. "Hadi Beijing, Paralimpik" diyince, ikinci sefer bu fırsatı kaçırmak istemedim, severek tekrar geldim.
CRI- Peki bu gelişinizde Beijing'i gezme şansınız, görme şansınız oldu mu? Sizce Beijing nasıl bir kent?
C.K.- Beijing, çok güzel bir kent. İnsan eliyle yapılmış, çok güzel bir kent. Biraz bana hani başkent Ankara'yı hatırlattı. Doğal güzellik diye düşündüğünüz zaman, belki çok fazla bir şey yok. Fakat burada insanoğlu, muhteşem bir eser çıkartıyor diye düşünüyorum. Beijing içerisindeki gölleri gördüm. O göllerin, suni göl olduğunu öğrenince, şaşkınlığım bir kat daha arttı. Zaten Çin kültürü, yerleşik ve çok eski bir kültür. Eski Yasak Şehri gezme şansım oldu. Cennet Tapınağı'na gittim. Yani pek çok yerini gördüm. Boş bulduğum vakitlerde hutongların içine de girdim. Orada hayat acaba nasıl devam ediyor. Yani bir dönüşümü, bir tarihe tanıklık ettiğimi hissettim, gerçekten büyük keyifle. Geride kalan az günümü nasıl değerlendireyim, onu düşünüyorum şimdi.
CRI- Olimpiyat Oyunları açılışı, kapanışı ve müsabakalar sırasında yaşananlarıyla uzun süre konuşulacak sanırım. Sizin genel olimpiyat oyunları hakkında ki görüşleriniz nelerdir?
C.K.- Bu benim, üçüncü Olimpiyatım. Sidney ve Atina'yı gördüm. Sidney'de, 2000 senesinde, daha tecrübeli ağabeylerimiz, arkadaşlarımız bana şunu söylemişti. " Müthiş bir Olimpiyat. Sidney, çıtayı çok yukarıya koydu. Bunu kim geçebilir, bilemiyoruz." Atina, açıkçası biraz Sidney' in gölgesinde kaldı. Hazırlıkları çok geç tamamlayabildiler. Sidney' in, kimin geçebileceğinin cevabını da Beijing verdi. Açılış töreni çok güzeldi. Gerçekten müthiş bir organizasyon. Tam bir uyum ! Zaten, şunu da öğrendik; Çin kültürünün, temel öğelerinden biri harmoni, yani uyum olarak adlandırılıyor ve on yedi bin kişinin görev yaptığı bir gösteri, bir şölen. İki bin sekiz davulcunun geri sayımıyla başladı, hatırlarsınız. Yani oradaki uyum, insanın tüylerini diken diken etti ve bir kere daha dedim ki, ben ne kadar şanslı bir insanım. Bu mesleği yapıyorum ve burada oturdum, bu atmosferi yaşayabiliyorum. Gerçekten açılış töreniyle olsun, organizasyonların düzenli bir şekilde işleyişiyle olsun, yapılmış pırıl pırıl tesisleriyle, güvenliğiyle, gönüllülerin inanılmaz çabasıyla bence Çin, çok güzel bir Olimpiyat düzenledi. Daha da önemlisi, bu çıtayı düşürmeden, eşiği düşürmeden, Paralimpik'te de aynı tempoyu, aynı seviyeyi sürdürebilmeleri. Çünkü, Olimpiyat çok yorucu bir şey. Onun arkasından, bunu devam ettirebilmek büyük başarı. Gerçekten tebrik etmek lazım.
CRI- Tesislerden bahsettiniz. Üç simge vardı, Beijing 2008 Yaz Olimpiyatlarında. Olimpiyat köyü, kuş yuvası ve büyük su küpü. Bu tesisler hakkında genel görüşünüz nedir?
C.K.- Hani diyoruz ya çıta, çıta. Gittikçe yukarı konuluyor. Su Küpü, mimari olarak da çok güzel bir bina. Dışardan kendini gösteren. Keza içi son derece modern. Ben daha çok olimpiyat stadında görev yapma fırsatı buldum. Olimpiyat stadı, nefis bir tesis. Benim ama, ufak bir eleştirim oldu açıkçası. O da meşale yönünden. Meşale de çok hoş tasarlanmış fakat, stadın yapısı sebebiyle, bazı bölgelerde meşaleyi göremiyorsunuz şehrin içerisinde. O alev simgedir. Onun gözden kaçtığı yerler var. Ama olsun dedik, onu da sineye çektik !
Sevgili dinleyiciler Sayın Cüneyt Kıran'la sohbetimizin ikinci bölümünü, önümüzdeki hafta, aynı gün dinleyebilirsiniz.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |