1932 yılının Mart ayında, Los Angeles Olimpiyat Oyunları'nın açılışına yalnızca 5 ay kalmıştı. İngiltere'deki Oxford ve Cambridge üniversiteleri, spor dolayısıyla dünyaca ün kazanmıştı. Bu iki üniversitede öğrenim gören birçok öğrenci Olimpiyat Oyunları'na katılmak için hazırlık yapmaya başladı. O dönemde Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim gören Robert Trainsdall, Olimpiyat Oyunları'na katılmamasına rağmen sporu çok seviyordu.
Bir gün, Trainsdall dersten sonra, her zamanki gibi üniversitedeki spor sahasına gitti ve birkaç öğrencinin engelli koşu antrenmanı yaptığını gördü. İlk defa engeli koşusu gören Trainsdall bu sporu çok merak etti. Antrenörün iznini aldıktan sonra, Trainsdall de bir deneme koşusu yaptı. Koşuyu tamamlayan Trainsdall, engelli koşu antremanı hakkında antrenöre sorular sordu.
Deneme koşusu ve antrenörle yapılan konuşma, Trainsdall'a büyük heyecan verdi. Eskiden engelli koşusuyla hiç ilgilenmeyen Trainsdall eve dönerken, engelli koşusu antrenmanına başlamaya ve vatanı olan İrlanda'yı temsil ederek Olimpiyat Oyunları'na katılmaya karar verdi.
Olimpiyat Oyunları'na katılmak için, eğitiminden ve işinden vazgeçen Trainsdall eşiyle birlikte terkedilmiş bir tren vagonuna taşındı.
1932 yılının Haziran ayında, Trainsdall İrlanda'da düzenlenen Olimpiyat eleme yarışmasına katıldı ve 400 metre engelli koşusunda birinci oldu. Böylece Trainsdall Olimpiyat Oyunları'na katılma hakkı kazandı.
Los Angeles Olimpiyat Oyunları'nın 400 metre engelli koşusu eleme yarışmalarının ilk turunda, Trainsdall Olimpiyat rekoru düzeyine ulaştı. Seyirciler, Trainsdall'ın performansıdan çok etkilendi. Trainsdall ise, Olimpiyat rekoru düzeyine ulaştığını bile düşünmedi.
Finalde, Trainsdall bir önceki Olimpiyat şampiyonu olan ve kısa bir süre önce yapılan 200 metre koşusunda birinci olan sporcu da dahil olmak üzere güçlü rakiplerle karşılaşmıştı. Sonunda, Strainsdall 0.2 saniye farkıyla şampiyon oldu.
Yorumunuzu Gönderin
