Deniz Genez Aydın: "Olimpiyat oyunları tek başına zaten büyük bir olay. Ama Beijing, bunu çok daha büyük bir hale getirdi."

Değerli dinleyiciler, Sayın Deniz Genez Aydın'la sohbetimizin ikinci bölümüyle sizlerleyiz.

CRI- Bu kadar güzelliğin yanı sıra Beijing, günlük yaşamını da sürdürdü tabii ki olimpiyat oyunları sırasında. Beijing halkı nasıl yaşadı? O dönemde Beijing nasıl bir kentti?

D.A.- Beijing, düşünülenin aksine aslında sakin bir kentti. Çünkü güvenlik önlemleri ve alınan diğer önlemler nedeniyle, özellikle trafikte alınan önlemler nedeniyle, ciddi bir sakinlik vardı Beijing'de. Öyle bir keşmekeşi hiç yaşamadık. Son derece iyiydi, düzenliydi her şey. Günlük yaşam çok fazla etkilenmedi, etkilendiği noktalarda da herkes son derece hoşgörülüydü. Güzelliklerden biri de şu oldu tabii, aynı gün içerisinde bütün taksi şoförleri, aynı renk gömlek ve aynı renk kravat takmaya başladılar. Yani bunu başka hiç bir yerde başarmak herhalde mümkün değil. Biraz önceki soruyla bağlantılı olarak, aslında taksilerde bu dört yıl içinde değişti. İlk geldiğimizde çok küçük, bir buçukluk, ikilik taksiler vardı. Çok minik, küçük kırmızı taksiler vardı. Bu dört yıl içinde olimpiyat hazırlığı içinde, taksilerin bütün modelleri yenilendi, hepsi büyüdü. Çift renk haline geldi. Yeni tasarımlar yapıldı. Olimpiyat nedeniyle, gerçekten ciddi bir atılım, ciddi bir hazırlık yaşandı ve olimpiyatlar süresincede bunu, her alanda, yaşamın her alanında bir şekilde gösterdiler. Yolları süslediler, çiçekli tanklar yaptılar, heykeller yaptılar, ışıklar sabaha kadar yandı ki, normalde burada saat on gibi kapanıyor buradaki ışık gösterileri. Olimpiyat süresince, gece on ikilere, birlere kadar her taraf ışıl ışıldı.

CRI- Olimpiyat stadı ve çevresi hakkında düşüncelerin nelerdi? O kocaman kuş yuvası ve su küpü, özellikle gece ışıklarıyla muhteşem görünüyordu, sen de aynı fikirde misin?

D.A.- Evet kesinlikle çok güzeldi. Hatta biz, bir kaç kere özellikle sırf dıştan ışıkları seyretmek için stada gittik. Benim küçük bir oğlum var, o ışıklara bayılıyor. Çok güzel, "kuş yuvasına gidelim, kuş yuvasına gidelim diye." Tabii küpün ışıklandırılması da çok ilginç, son derece teknolojik bir şey. Olduğu gibi Led ekran biliyorsun. İnanılmaz bir şey. Küpün ve kuş yuvasının hemen yanında da olimpiyatların organize edildiği büyük bir bina var. Aslında binayı öyle bir yapmışlar ki, binanın çatısı kıvrılmış kağıt şeklinde. Hem ışıklandırılması, hem de gösterileri o kadar güzel ki binada. Aslında tabii, uyanamamışız, onu daha önceden kaç senedir var bina. Oraya bakıp da gösterilerin ana temasını, açılışın ana temasını yakalamak mümkünmüş zamanında. Tabii bu kadar ince düşünülmüş olması da ayrı bir hoşluk bence.

CRI- Peki, uzun süredir Beijing'de yaşayan bir yabancı olarak, olimpiyat oyunları senin için ne ifade etti?

D.A.- Olimpiyat oyunları tek başına zaten büyük bir olay. Ama, Beijing bunu çok daha büyük bir hale getirdi. Hem dünyanın birlikteliği, " Bir rüya, bir dünya" sloganıyla sağlamaya çalıştıkları etki, hem kendi güçlerini dünyaya göstermek açısından, ciddi bir çaba harcadılar ve bu çabalarında da büyük ölçüde başarılı oldular. Her şeye rağmen ki, bir sürü ülke ya da grup diyeyim, bunu bozmaya çalıştı. Bir takım öncesinde özellikle olaylar çıkartılmaya çalışıldı ama, bütün bunlar gayet güzel ve sessizce bertaraf edildi ve bence olabilecek en olaysız, en sorunsuz, en iyi olimpiyat yaşandı, bu kadar büyük, bu kadar kalabalık bir ülke için.

CRI- Her organizasyonda olduğu gibi, eminim bir dolu da aksaklıklar olmuştur. Senin keşke şöyle yapılsaydı dediğin konular oldu mu?

D.A.- Çok büyük bir aksaklık yaşanmadı işin açığı. Ama, tabii keşkeler her zaman vardır. Benim, keşke dediğim en önemli olay, açılışın özellikle şehirde bulunan dev ekranlarda verilmemesi. Bunu yapabilirlerdi aslında. Özellikle, The Place gibi, Swiss Otel gibi, bir sürü büyük yerde, büyük binanın cephesinde boydan boya, kocaman Led ekranlarla kaplı. Fakat hiç birinde açılış verilemedi ne yazık ki. Çünkü hepsi City Tv'ye bağlı ve daha sonradan, CCTV'den, City Tv'nin kasetleri göstermeye başladılar. Ama, o anda, naklen açılış töreni verilemedi maalesef. Bence, öyle bir organizasyon her şeyi çok daha mükemmel hale getirebilirdi diye düşünüyorum.

CRI- Peki, bundan sonrasında bu kent ve bu ülke için, olimpiyat oyunlarının ne tür katkısı olacak Denizciğim? Bunu da son olarak senden alalım.

D.A.- Bir kere Çin, artık bütün dünyaya gücünü ve kendini gösterdi. Bu çok önemli bir etki yaratacak bütün dünyada. Ama, bu etki bence çift taraflı olacak. Bu Çin içinde büyük bir olay. Sadece olimpiyatlarla değil, bundan sonrada yaptığı her şeyde de bu büyüklüğünü korumak durumunda kalacak. Bu büyük bir sorumluluk getiriyor aynı şekilde. Tabii böyle bir organizasyonu becermiş olmak kendine güvenlerini artırmıştır eminim. Bunun dışında, ben sanıyorum ki, bundan sonra daha büyük veya benzeri organizasyonlara imza atmak için, daha talep kar olacaktır Çin. Umuyorum her şey güzel olur, Çin içinde, bizim içinde, burada yaşayanlar içinde. Tabii ülkelerimiz arsındaki ilişkiler içinde diye düşünüyorum.

Denizciğim, beni kırmadığın ve vaktini ayırdığın için çok teşekkür ediyorum.

Değerli konuklar, Çin'de yaşanan bu büyük organizasyonun ucundan, bucağından şahidi olmanın verdiği heyecanla diyorum ki, istenince yapılamayacak bir şey yokmuş. Çin, başarıya tüm insanıyla inandı ve başardı. Bizler de keyfini yaşamak ve bu tarihe şahit olmak şansını yakaladık.

Umarım amaçlarınıza ulaşma yolunda azminiz ve yüreğiniz hep sizlerle olsun.

Sevgiyle kalın, hoşça kalın.