Engelliler Olimpiyatları kapanış özel programı

    Geride bıraktığımız 11 günde dünyanın dört bir yanından gelen 4 bini aşkın engelli sporcu, 20 dalda 471 altın madalya için mücadele vererek Beijing Engelliler Olimpiyatları'nın "Aş, Kaynaş ve Paylaş" şeklindeki ana temasını en iyi biçimde gözler önüne serdi.

    Beijing Engelliler Olimpiyatları'nın ilk gününde İngiltere bisiklet takımı üç altın madalya kazanarak üç dünya rekoru yeniledi. Takım üyelerinden David Simon, dünya rekoru kırarak şampiyon olduktan sonra heyecanını şu sözlerle dile getirdi:

    "Altın madalya boynuma asıldığında çok heyecanlandım. Engelliler olimpiyatlarına madalya kazanmak için katıldım. Ancak bu an gerçekleştiğinde yine heyecanlandım. Kendimi çok çok mutlu hissettim."

    Beijing Engelliler Olimpiyatları'nda çok sayıda ilk yaratıldı. Örneğin Slovakya'dan gelen tekerlekli sandalyeli sporcu Veronika Vadovicova, bayanlar 10 metre havalı tüfek yarışmasında şampiyon olup Beijing Engelliler Olimpiyatları'nın ilk altın madalyasının sahibi oldu. Laoslu halterci Simay Eay, erkekler 48 kiloda bronz madalya kazanarak ülkesine engelliler olimpiyatlarının tarihindeki ilk madalyayı kazandırdı... Bütün bu ilkler, sağlıklı insanlardan kat kat fazla harcanan çabaların sonuçları olarak gerçekleşti.

Türk bayan engelli sporcu Gizem Girişmen

    Okçulukta şampiyon olup Engelliler Olimpiyatları'nda altın madalya kazanan ilk Türk bayan engelli sporcu Gizem Girişmen, şunları söyledi:

    "(Okçuluktan) vazgeçmeyi hiç düşünmedim. Çünkü zorluklar hayatın her alanında var. Bunları aşmak, insanların elinde. Biz çalıştıkça, biz bir şeyler yapmaya çalıştıkça ancak bu zorlukları aşabiliriz. Zorluklar her zaman olacaktır. Bunları çözmek, bizim elimizde."

    "Sen yüzümü yavaşça okşadın; vücudumu sessizce ısıttın. Seni göremiyorum, ancak yanımda olduğunu biliyorum..." Görme engelli bir şarkıcı olan Yang Haitao'nun Beijing Engelliler Olimpiyat Oyunları'nın açılış töreninde seslendirdiği "Gökyüzü" adlı bu şarkı, engelliler ile sağlıklı insanlar arasındaki yakın duygu bağını ifade etti. Bu bağ, engelliler olimpiyatları boyunca her yerde kendini gösterdi. Görme engelli sporcular arasındaki judo yarışmalarında sıkça görülen el tutuşması, bunun bir örneğiydi. Bir gönüllünün, bir teknik direktörün veya bir hakemin uzattığı eller, sporcuların yarışmaları tamamlamasına yardımcı olan birer "göz" oldu.

    Engelli sporcular, yarışma sahalarında başarılı derece elde etmekten çok, yarışmanın verdiği zevki yaşadılar. Beijing Engelliler Olimpiyatları'nın erkekler oturarak voleybolünün bir grup maçında Irak takımı, Bosna-Hersek'e 3-0 yenilmesine rağmen bütün izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. Çünkü Iraklı sporcular, Beijing Engelliler Olimpiyatları'na başarılı derece elde etmekten çok rüyalarını gerçekleştirmek için katıldı. Irak takımının kaptanı Seyid Hamid, izleyicilere olan teşekkürlerini şöyle ifade etti:

    "Burada bulunan herkese teşekkür etmek istiyorum. İzleyiciler, bizleri sanki kendi sporcularıymışız gibi en heyecanlı biçimde karşıladı, en coşkun şekilde alkışladı; Irak halkının yanında olduklarını böylece gösterdi. Onlara ve bütün Çin halkına teşekkür ediyoruz."

    Engelliler için spor, yalnızca altın madalya ve onur değil, yaşama cesareti ve özgüven de kazandıran bir uğraş. Bu yılın Mayıs ayında meydana gelen şiddetli Nargis kasırgasının yarattığı ciddi doğal afette onlarca yakınını kaybeden ve kendisi de yaralanan Myanmarlı engelli sporcu Winn Niang, spordan cesaret aldığı için bütün zorluklara rağmen Beijing Engelliler Olimpiyatları'na katıldığını belirterek şunları kaydetti:

    "Kendimi çok şanslı hissediyorum. Çünkü spor sayesinde tarif edilemeyecek zevk ve mutluluk tattım, aynı zamanda yaşamaya devam etmek için güç buldum. Madalya için mücadele etmem, ülkeme onur kazandırmanın yanı sıra rüyalarımı gerçekleştirmek içindir. Sporu yaşamım boyunca sürdüreceğim."

    Türkiye'nin Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Engelliler Olimpiyatları'nın engelli sporcular için taşıdığı önemi şöyle anlattı:

    "Paralimpik, dünyada daha önemsenen bir duruma geldi. Umuyorum ki ilerde olimpiyatlarla eşdeğer bir yoğunlukta olacak. Bütün ülkeler bu konuda çok duyarlı. Sporcular çok titiz, çok ciddi hazırlanıyorlar. Ülkemizde de son yıllarda engelli spora verilen önem çok arttı. Gerek sporcu sayısında, gerek kulüp sayısında, gerekse katıldığımız organizasyon sayısında son yıllarda önemli artış var. Burada olimpiyata katılmış olma, herkese çok önemli tecrübeler kazandırıyor. Bu, ülkemize de yansıyacak, ülkemizde engelli sporun gelişmesine bir katkı sağlayacaktır."