Çin-Avrupa Forumu

    Çin-Avrupa Forumu'nun 3. toplantısı önceki gün (10 Eylül) Almanya'nın Hamburg kentinde başladı. Toplantının açılışına katılan Çin Başbakan Yardımcısı Zhang Dejiang ve Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, yaptıkları konuşmalarda, ikili ilişkilerin ve işbirliğinin derinleştirilmesinin önemini vurguladılar. Gözlemciler, bu toplantının son zamanlarda ikili ilişkilerde yaşanan sorunların giderilmesi, karşılıklı anlayışın derinleştirilmesi, ortaklık ilişkilerinin hızlandırılması için olumlu anlam taşıdığı görüşünü dile getirdi.

    İlki 2004 yılında Hamburg Ticaret Odası tarafından düzenlenen Çin-Avrupa Forumu, o tarihten bu yana iki yılda bir toplanıyor. "Hamburg Zirvesi: Çin'in Avrupa'yla karşılaşması" başlığı altında üç gün sürecek son toplantıda, Çin-Avrupa ticari ilişkileri, iklim ve çevre koruma, Çin'in gelişme geleceği gibi konular tartışılıyor.

    Toplantının açılışına, Çin ve Avrupa ülkelerinin siyaset, sanayi, ticaret, bilim ve teknoloji çevrelerinden 380 kişi katıldı. Çin Başbakan Yardımcısı Zhang Dejiang, yaptığı konuşmada, Çin ve Avrupa arasında eşitlik ve karşılıklı yarara dayalı kapsamlı stratejik ortaklık ilişkilerinin geliştirilmesinin son derece büyük potansiyele ve geniş ufka sahip olduğunu vurguladı. Zhang, AB'nin Çin'in en büyük ticaret ortağı olduğunu, Çin'in AB'yle ilişkilere büyük önem verdiğini ve Çin ve Avrupa arasındaki kapsamlı stratejik ortaklık ilişkilerinin giderek olgunlaştığını kaydetti. Çin ve Avrupa arasındaki ortak görüşlerin fikir ayrılıklarından, ortak çıkarların da anlaşmazlıklardan daha fazla olduğuna dikkat çeken Zhang, Çin hükümetinin Çin ve Avrupa arasında yaşanan anlaşmazlık ve fikir ayrılıklarını daima yapıcı bir tavırla gidermeye çalıştığını söyleyerek, tarafları ikili ilişkileri küresel ve stratejik bakış açısıyla değerlendirmeye çağırdı.

    Barışçı gelişme yolunda ısrar eden Çin'in öteden beri dünya barışını ve gelişme davasını hızlandıran önemli bir güç olduğuna değinen Çin Başbakan Yardımcısı, istikrarlı, dışa açık, gelişen ve müreffeh bir Çin'in, dünya ve Avrupa ülkeleri için meydan okuma değil fırsat, tehdit değil ortak olduğunu kaydetti. Zhang, Çin'in AB'nin entegrasyon inşasına daima destek verdiğini ve AB'nin uluslararası işlerde daha etkin yapıcı rol oynamasını olumlu karşıladığını vurguladı. Zhang, Çin'in Avrupa'yla birlikte çeşitli alanlardaki somut işbirliğini derinleştirerek ortak kazanç gerçekleştirmeye hazır olduğunu ve bunun her iki halkın da temel çıkarlarına uygun olduğu gibi, bölge ve dünyanın barışına da yararlı olduğunu belirtti.

    Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier ise açılışta yaptığı konuşmada, Çin ve Avrupa'nın "sorumluluk üstlenerek" küresel ortaklık ilişkilerini hızlandırması çağrısında bulundu. Steinmeier, güvenlik ve ekonomideki istikrarın korunması ile hammadde kıtlığı gibi sorunları, dünyanın hiçbir ülkesinin ya da kuruluşunun tek başına aşamayacağına dikkat çekti. Steinmeier, "yeni düzen" arayışı içinde olan dünyanın, Çin gibi gelişmekte olan ülkelerle diyalogu güçlendirmesi gerektiğinin altını çizdi. Steinmeier, geçen bir yılın Çin-Avrupa ve Çin-Almanya ilişkileri açısından kolay olmadığını, ancak taraflar arasındaki istişarelerin bundan dolayı durdurulmadığını kaydetti.

    Almanya ve Çin arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesini ve siyasi ilişkilerin normale dönmesini takdirle değerlendiren Steinmeier, yine Hamburg'da gerçekleştirilen Almanya-Çin Airbus işbirliği projesinin de bunun iyi bir örneği olduğunu söyledi. Steinmeier ayrıca, iki ülke arasında hukuk devleti ve insan hakları gibi alanlarda diyalogun da yeniden başlatıldığına işaret etti.

    Çin-Avrupa Forumu 3. Toplantısı'na katılan diğer temsilciler de Çin-Avrupa ilişkilerinden beklentilerini dile getirdiler. Hamburg Ticaret Odası Başkanı Frank Horch, toplantının adil bir diyalog mekanizması oluşturulmasında köprü görevi görmesini beklediğini ifade ederek, AB'nin Çin'i eşit bir ortak olarak değerlendirmesi çağrısında bulundu.

    Almanya kamuoyunda, Çin-Avrupa Forumu'nun, iki taraf arasındaki ekonomik ve siyasi diyalog için önemli bir platform haline geldiği savunuldu.