|
|||||||||||||||||||||
|
Fikret Bila
Milliyet-07.09.2008
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, milli futbol karşılaşması vesilesiyle Erivan'a yaptığı ziyaret, öncesinde olduğu gibi sonrasında da tartışılacak.
Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan'ın Radikal'in Ankara Temsilcisi Murat Yetkin'e verdiği mülakatta dile getirdiği maç davetine olumlu yanıt veren Cumhurbaşkanı Gül bir başlangıç yaptı.
Sarkisyan'ın uzattığı eli havada bırakmadı, bu ziyaretle Ankara'nın Erivan'dan adım bekleyeceği bir girişimde bulunmuş oldu.
Gül, ağır eleştirilere de muhatap oldu. CHP ve MHP ziyarete karşı çıktılar.
Eleştirilerin başında Ermenistan'ın anayasasında Türkiye'den toprak talebinin bulunması, Türkiye-Ermenistan sınırını tanımaması, Azeri topraklarını işgal altında tutması geliyor.
Ankara'nın konumu
Cumhurbaşkanı Gül'ün ziyaretini eleştirenlere göre, bu jestin bir karşılığı olmalı. Ziyaret öncesinde Erivan'dan böyle bir sinyal gelmediğine dikkat çeken muhalefet, sonrasında da pek umutlu değil.
Gül'ün ziyareti Ankara'nın duruşunu değiştirir mi?
Kafkasya ve Ermenistan konusunda uzman olan TOBB Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mithat Çelikpala, Türkiye ile Ermenistan'ın aradaki buzları eritmeleri gerektiğine inanan bir bilim adamı olmasına karşın, ziyaretin zamanlaması konusunda bazı kaygılar taşıyor.
Doç. Dr. Çelikpala'nın saptamaları şöyle:
1- Türkiye'nin, Ermenistan'ı diyasporanın nüfuzundan kurtaracak adımlar atması olumludur. Ancak, Gül'ün gezisi zamanlama açısından tartışılabilir. Bunun birinci nedeni Ankara'nın Gürcistan olayını öteleyip enerjisini Ermenistan'a çevirmiş olmasıdır. Oysa, Tiflis şu dönemde Türkiye için çok daha büyük bir stratejik öneme sahip. Türkiye, Azerbaycan ve Orta Asya'ya açılan tek kapısı olan ve çok önemli yatırımlar yaptığı Gürcistan'da sanki hiçbir şey olmamış gibi "oyun"dan çekilmiştir.
2- Gül'ün ziyareti her ne kadar yüksek sesle dillendirilmese de Azerbaycan'ı rencide etmiştir. Bu ziyaret yakında seçimlerin yapılacağı Azerbaycan'da Türkiye aleyhine iç politika malzemesi olarak kullanılacaktır. Bunun işaretleri gelmeye başlamıştır.
3- Gül'ün ziyareti Ermenistan iç politikasında kullanılacaktır. Gül bu ziyaretle Moskova'ya yakın olan Sarkisyan yönetimini desteklemiş olmaktadır. Koçaryan-Sarkisyan ekibi Karabağ ekibidir. Gül'ün desteği, Türkiye'ye daha yakın duran eski başkanlardan Petrosyan aleyhine bir malzeme oluşturacaktır. Oysa Türkiye'ye ve Batı'ya yakın duran, diyasporanın kontrolünde olmayan Petrosyan'ın elini zayıflatacaktır.
4- Sarkisyan ve selefi Koçaryan, Karabağ'da Azerilere karşı girişilen harekâtta milis liderler olarak işlev görmüşlerdir. Gül'ün Sarkisyan'a destek veren ziyareti Karabağ sorunu açısından Bakü'de soru işareti yaratacaktır.
Erivan cephesi
Çelikpala'ya göre, ziyaretin Erivan cephesine muhtemel yansımaları ise şöyle:
1- Sarkisyan, muhaliflerine karşı elini güçlendirecektir. Bu ziyareti Petrosyan'a karşı kullanacak ve Moskova lehine değerlendirecektir.
2- Türkiye'nin enerjisini Ermenistan'a çekerek, Moskova'nın da istediği gibi Türkiye'yi Gürcistan'dan uzaklaştırmış olacaktır.
3- Sarkisyan'ın eli Azerbaycan'a karşı da güçlenecek ve Karabağ'daki konumunu güçlendirecektir.
Çelikpala, ziyaretin Washington tarafından da desteklenmesinin önemine dikkat çekiyor. Çelikpala'ya göre, Washington hem Türkiye'nin kendisinden bağımsız olarak Gürcistan'da etkin olmasını istemiyor hem de Ermenistan üzerinden Tiflis'e alternatif bir enerji hattı açmak istiyor.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |