Kanada'da neden erken seçime gidiliyor?

    Kanada Başbakanı Stephen Harper tarafından dün (7 Eylül) yapılan açıklamada, Kanada Genel Valisi Michelle Jean'ın meclisi feshetme talebini kabul ettiği ve ülkede 14 Ekim'de erken seçim yapılacağı belirtildi. Gözlemciler, Harper'ın, ülkede Muhafazakar Parti'den yana esen rüzgârdan yararlanarak seçimlerden galip çıkıp iktidarını daha da sağlamlaştırma niyetiyle böyle bir karar aldığı görüşünde.

    Dün sabah Harper, Michelle Jean'le yaptığı kısa görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, dünya ekonomisinde yaşanan belirsizlikler nedeniyle ve Kanada ekonomisinin daha iyi gelişmesini güvence altına almak amacıyla, Kanada Genel Valisi'nin aynı gün 39. Meclis'i fethederek, 14 Ekim'de genel seçim düzenlenmesini kabul ettiğini söyledi. Harper, Kanadalıların "Nereye gideceklerine karar verme zamanı" geldiğini de ifade etti. Harper, muhalefetteki Liberal Parti'nin karbondioksit vergisiyle ilgili ileri sürdüğü politikanın, vatandaşların yükünü artırmanın yanı sıra dünya ekonomisinin yavaşladığı bugünlerde Kanada ekonomisine de istikrarsızlık getireceğini savunarak, seçmenleri "istikrar ve risk" arasında doğru bir seçim yapmaya çağırdı.

    Yasalara göre genel seçimlerin 19 Ekim 2009'da yapılması öngörülüyordu. Ancak Harper son günlerde yaptığı konuşmalarda, hükümetinin güven kaybetmesi ve meclisin de işlememesinden dolayı erken seçim yapılması gerektiğini söylemişti.

    Harper'ın bu açıklamasıyla Kanada tarihinde en uzun süre iktidarda kalan azınlık hükümeti de son bulacak ve ülkede son dört yıl içinde üçüncü genel seçim düzenlenecek. Harper'ın son günlerde hızlı bir şekilde seçim kampanyasına giriştiği dikkatleri çekiyor. Meclisteki üç muhalefet partisi olan Liberal Parti, Quebec Bloku ve Yeni Demokratlar tarafından yapılan açıklamalarda da seçime hazırlık sinyalleri verildi.

    Harper liderliğindeki Muhafazakar Parti Ocak 2006'da düzenlenen genel seçimlerde, 13 yıldır iktidarda bulunan Liberal Parti'ye üstün gelerek iktidarı ele geçirmeyi başarmıştı. Geçen iki yıl içinde Harper yönetimi, Kanada askeri birliklerinin Afganistan'daki konuşlanma süresinin uzatılması, Kyoto Protokolü'nde belirlenen sera gazları boşaltımının azaltılması yükümlülüğünden vazgeçilmesi gibi sorunlarda, muhalefet partilerinden gelen itirazlarla karşı karşıya kalmıştı. Son zamanlarda yurtiçindeki ekonomik sorunlardan kaynaklanan büyük baskıların yanı sıra bir dizi skandalla da karşı karşıya kalan Harper yönetiminin destek oranında düşüş görüldü.

    Gözlemciler, Harper'ın erken genel seçim kararını siyasi çıkarlarından yola çıkarak aldığını; gerek yurtiçi, gerekse uluslararası alandaki gelişmelerin, Harper'ın seçimi kazanması için elverişli olduğunu dile getirdi.

    Yurtiçine bakıldığında şu andaki ana muhalefet partisi olan Liberal Parti, henüz Muhafazakar Parti'yle boy ölçüşecek güçte değil; dolayısıyla genel seçimlerde Muhafazakar Parti karşısında bir tehdit oluşturmuyor. İkinci sırada, Kanada ekonomisinin geleceğindeki belirsizlikler geliyor. Uzmanlar Kanada'nın önümüzdeki yıl ekonomisinin daha da kötüleşeceğini, genel seçimlerin öngörülen tarihte yapılması durumunda, iktidardaki Muhafazakar Parti'nin, kötüye giden ekonomik koşullardan sorumlu tutulabileceğini savunuyor. Son olarak da Muhafazakar Parti, genel seçimler sayesinde imajını tazeleme fırsatı elde edecek.

    Uluslararası koşullar açısından bakılırsa, ABD'de Kasım ayında yapılacak genel seçimlerden Demokrat Partili Barack Obama'nın galip çıkması halinde, Liberal Parti'nin de bazı kesimlerin oyunu kazanacağı tahmin ediliyor. Çünkü Kanada'daki Liberal Parti, ABD'deki Demokrat Parti'nin görüşlerine yakın bir çizgide. Bunları gözönünde bulunduran Harper, iktidarını sürdürmek, imajını tazelemek ve yetkisini sağlamlaştırmak niyetiyle meclisi fethetme kararı aldı.