|
|||||||||||||||||||||
|
Gürcistan Dışişleri Bakanlığı, dün (2 Eylül) Rusya'nın Tiflis Büyükelçiliği'ne bir nota göndererek Rusya'yla diplomatik ilişkileri kestiklerini duyurdu. Rusya'ya aynı gün iletilen diğer bir notada ise, Gürcistan'ın Güney Osetya'daki çatışmaların çözümü konusunda Rusya'yla imzaladığı anlaşmayı feshettiği bildirildi. Kamuoyunda Gürcistan'ın attığı bu yeni adımların Rusya'yla gerginliği daha da tırmandırdığı, dolayısıyla Rusya ile Avrupa arasındaki ilişkilerin de ciddi bir sınavla karşı karşıya bulunduğu görüşü hakim.
Gürcistan Dışişleri Bakanlığı tarafından gönderilen notalarda, Rusya'nın Tiflis Büyükelçiliği'nin çalışmalarının bugünden itibaren durdurulması, ayrıca barış gücü adı altındaki Rus askeri birliklerinin Gürcistan'dan çekilmesi istendi. Rusya'nın Gürcistan'daki temsilcisi Andrey Smaga aynı gün Tiflis'te yaptığı açıklamada, Gürcistan'ın Rusya'yla diplomatik ilişkileri kesme kararını bir "hata" olarak nitelerken, Rus diplomatların bir kaç gün içerisinde Gürcistan'dan ayrılacağını belirtti.
Gürcistan'ın Rusya'yla diplomatik ilişkileri kesmesi, beklenen bir olay. Rusya'nın 26 Ağustos günü bir açıklama yaparak Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlıklarını tanımasının ardından Gürcistan Parlamentosu, 28 Ağustos günü bir karar alarak hükümetten Rusya'yla diplomatik ilişkileri kesmesini istedi. Gürcistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigori Vaşadze 29 Ağustos günü verdiği demeçte, konsolos dışındaki bütün diplomatlarını Rusya'dan geri çağıracaklarını açıklayarak parlamento kararını uygulamakta olduklarını söyledi. Rusya'nın Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlıklarını tanımasına karşı Gürcistan'ın bu ülkeyle diplomatik ilişkileri kesmesinin yalnızca bir zaman meselesi olduğuna işaret eden gözlemciler, Gürcistan yönetiminin kendi vatandaşlarından ancak radikal bir tavır sergilemekle destek, Batı'dan ise daha fazla yardım alabileceği görüşünü savunuyordu. Buna rağmen Gürcistan'ın bu kararı, Rusya'yla Güney Osetya'daki çatışmalar konusundaki diyalog yapılmasını daha da olanaksız hale getirdi. Bu nedenle iki ülke arasındaki gerginliğin daha uzun sürmesi bekleniyor.
Rusya-Gürcistan gerginliği, Rusya ile Avrupa arasındaki ilişkileri doğrudan etkiliyor. Hatırlanacağı gibi Avrupa Birliği, Rusya'yı ateşkes anlaşmasında belirlendiği gibi Gürcistan topraklarındaki askerlerini tümüyle geri çekme taahhüdüne bağlı kalmamakla suçlamanın yanı sıra, Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlıklarını tanımasını da kınayarak Rusya'ya yaptırım uygulama tehdidinde bulundu. Ancak Avrupa Birliği dönem başkanlığını yürüten Fransa'nın girişimleri sonucunda AB tutumunu yumuşattı. Rusya ise, Batı'nın her türlü olası "sert tutumu"nu şimdiden göze almış durumda. Nitekim Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, "Soğuk Savaş veya başka hiç bir şey Rusya'yı korkutamaz" demişti. Aynı zamanda Medvedev, "Soğuk Savaş"ı değil, başta ABD olmak üzere Batı ülkeleriyle gerçek anlamda yapıcı ilişkiler kurmak istediklerini belirterek, bu hedefin gerçekleşmesinin ancak ve ancak gerçekçilik ve her iki tarafın iradelerini kararlı bir şekilde ortaya koymalarıyla mümkün olabileceğinin altını çizmişti.
Avrupa'daki komşu ülkelerle iyi komşuluk ilişkileri kurmak, Avrupa Birliği'nin öncelikleri arasında yer alıyor. AB'nin bu yıl Rusya'yla imzaladığı yeni "Ortaklık İlişkileri ve İşbirliği Anlaşması" da bu amaca hizmet ediyor. Rusya da ABD ve Avrupa'yla yeni bir çatışmaya girmek ve yaptırımla karşılaşmak istemiyor. Rusya Başbakanı Vladimir Putin, kısa süre önce bir Alman televizyonuna verdiği demeçte, Avrupa Birliği'nden Gürcistan-Rusya çatışmasına soğukkanlı bir bakış açısıyla yaklaşmasını isterken, Güney Osetya ve Abhazya cıvarında asker konuşlandırma niyetinde olmadıklarını ve Avrupa Birliği ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü'nün söz konusu iki bölgeye gözlemci göndermelerini arzu ettiklerini kaydetti. Bundan hem Rusya'nın, hem de Avrupa Birliği'nin birbirleriyle düşman olmayı istemediği anlaşılıyor.
Sonuçta Rusya ile Avrupa arasında Abhazya ve Güney Osetya sorunları çerçevesinde cereyan eden güç mücadelesi önümüzdeki dönemlerde de sürecek ve bazı konularda yeni anlaşmazlıklar ortaya çıkabilecek. Dolayısıyla Rusya-Avrupa ilişkileri, düşük seviyede dalgalanmaya devam edecek. Buna rağmen gerek Avrupa'nın, gerekse ABD'nin, Rusya'yı tümüyle tecrit etme politikası izlemesinin, Rusya'nın ise baskılara karşı çok radikal bir tutum sergilemesinin pek mümkün olmadığı, dolayısıyla yeni bir "Soğuk Savaş" döneminin başlaması olasılığının son derece düşük olduğu savunuluyor.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |