Eski çağdaki Olimpiyat Oyunları'nda, kadınların Olimpiyat Oyunları'na katılması yasaklandı. Bu kurala aykırı olan kadınlara büyük ceza verildi. Ancak, 1900 yılında düzenlenen Paris Olimpiyat Oyunlar'ında kadınların Olimpiyat Oyunları'na katılmasıyla ilgili önerinin ilk olarak öne sürüldüğünde, Olimpiyat Oyunları'nın kurucusu Pierre De Gübertin ilk olarak bu öneriyi reddetti.
Gübertin Olimpiyat Oyunları'nı yaygınlaştırmak için dünya ülkelerinde birçok konferans verdi. Ancak, aristokrat ailesinde büyüyen Gübertin, çok muhafazakâr bir insan ve kadınların spor alanında hiç avantaja sahip olmadığı görüşündeydi. Gübertin'in söylediği ünlü bir söz şöyledir: "Kadınların spor alanına yaptığı en büyük katkı, kendilerinin oğullarını başarı kaydetmeye taşvik etmek olur." Zamanın, birçok insan bu sözden etkilendi.
Eski çağdaki Olimpiyat Oyunları'nın geleneğini korumak isteyen Gübertin, erkek-bayan eşitliği düşüncesinin yayılmasını engelleyemedi. İkinci mordern Olimpiyat Oyunları'nda, ev sahibi ülke Fransa ilk olarak kadın sporcu gönderdi. Sonra, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İngiltere dahil olmak üzere ülkelerden gelen bayan sporcular da Olimpiyat Oyunları'na katıldı. Paris Olimpiyat Oyunları'nda, İngiliz tenis sporcusu Charlotte Cooper Olimpiyat tarihindeki ilk bayan şampiyon oldu.
Bundan sonra düzenlenen Olimpiyat Oyunları'nda, bayan sporcuların sayısı gittikçe arttı. Ancak, Uluslararası Olımpiyat Komitesi bayan sporcuların Olimpiyat Oyunları'na katılmasını resmen olarak kabul edemedi. Gübertin dahil Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin bazı üst düzey yetkilileri, kadınların Olimpiyat Oyunları'na katılmasını kararlılıkla reddetti. Ama ABD başta olmak üzere bazı ülkeler bayanların Olimpiyat Oyunları'na katılmasından yana oldu. 1924 yılında düzenlenen Paris Olimpiyat Oyunları sırasında, Uluslararası Olımpiyat Komitesi'nin 23. genel toplantısı düzenlendi. Toplantıda, kadınların Olimpiyat Oyunları'na katılma hakkı resmen kabul edildi.
Yorumunuzu Gönderin
