Olimpiyatlardan sonra Çin, dışa daha çok açılacak

    Beijing Olimpiyat Oyunları başarıyla tamamlandı. Oyunların yapıldığı 16 günü şöyle bir düşününce, akıllara şu soru geliyor: Olimpiyatlardan sonra Çin, dünyanın karşısına nasıl bir imajla çıkacak? Çin hükümeti, toplumu ve halkının, Beijing Olimpiyat Oyunları sırasında gösterdiği özgüven ve dışa açılma isteğinin, olimpiyatlardan sonra sürüp sürmeyeceği merakla bekleniyor.

    Çin'de reform ve dışa açılma politikasının uygulandığı son 30 yıl içinde, Çin'in ekonomik, bilimsel ve teknolojik gücü durmadan yükselerek, Beijing Olimpiyat Oyunları'nın düzenlenmesi için gerekli "donanım" sağlandı. Bunun yanı sıra dış dünyayla temasların günden güne artmasıyla, Çinlilerin düşünce yapılarında ve manevi dünyalarında olumlu değişimler meydana geldi. Böylece Beijing Olimpiyat Oyunları'nın başarıyla düzenlenmesi için "yazılım" güvencesi de sağlandı.

    Beijing Olimpiyat Oyunları sırasında Çin halkı ve basını, dünyaca ünlü Çinli atlet Liu Xiang 110 metre engelli koşusundan çekilince anlayış; ülkeye ilk altın madalyayı kazandırması beklenen Du Li bunu başaramayınca hoşgörü; yabancı sporculara saygı; yabancı ülke ve bölgelerin milli takımlarında yarışan Çinli sporculara da hoşgörü gösterdi. Tanınmış araştırmacı Tao Wenzhao, bunların Çinlilerin dışa açılma düşüncesinin göstergeleri olduğunu söyledi:

    "Bunun en iyi örneği Lang Ping. Lang, ABD Bayanlar Voleybol Takımı'nın teknik direktörü olarak çalışıyor. Beijing Olimpiyat Oyunları'nda ABD takımı, Çin Bayanlar Voleybol Takımı'nı yendi. Bu tür olaylar 20 veya 30 yıl önce olsaydı, kabul edilemezdi. Ancak şimdi herkes sağlıklı düşünüyor, duygularını kontrol edebiliyor. Çinliler artık, Çinli sporcuların yurt dışına gitmesiyle, farklı ülkeler ve kültürlerin etkileşim içine girerek birbirlerini tamamladığını savunuyor. Bu, sporla, olimpiyat oyunlarıyla ulaşmak istediğimiz bir hedefti. Bunun için Çinlilerin dışa açılma düşüncesi, Beijing Olimpiyat Oyunları'nda en iyi şekilde yansıtıldı."

    Güleryüzlü gönüllüler ve sıcakkanlı izleyicilerden hoşgörülü halka kadar, Beijing Olimpiyat Oyunları tüm dünyaya şunu kanıtladı: Çin halkı güzel yarınlara doğru ilerliyor, giderek dışa açılıyor, daha da olgunlaşıyor. Beijing Olimpiyat Oyunları'nın Çin'e verdiği bu hediye, en zengin manevi mirastır. Beijing Olimpiyat Oyunları'yla Çin dünyayla mükemmel bir şekilde kaynaştı; dünya da Çinlilerin performansıyla gerçek Çin'i tanıdı.

    Beijing Pedagoji Üniversitesi'ne bağlı Felsefe ve Sosyal Bilimler Fakültesi'nden Doçent Wu Shujun, görüşlerini şöyle aktardı:

    "Beijing Olimpiyat Oyunları, bizim övgüven ve hoşgörümüzü kanıtladı. Çin, yalnızca altın madalya elde etmekle kalmadı; olimpiyat oyunlarına katılma ve spordan keyif alma sürecinde, Çin halkının manevi dünyası da sergilendi. Bu, çok daha yüksek düzeyli bir verim."

    Beijing Olimpiyat Oyunları'nın Çin'de yarattığı olumlu etkiler abartılmamalı. Ancak Beijing Olimpiyatları'nın sağladığı zemin sayesinde, Çin'de son 30 yılda kaydedilen başarıların gösterildiği de bir gerçektir. Bu temelde, Çin'in reform ve dışa açılma sürecinde oluşturduğu modern ve dışa açılan imajı tüm dünyada kabul gördü.

    Çin, başarılarla kendinden geçmek yerine, soğukkanlı ve derin bir şekilde düşünmelidir. Dışişleri olsun, içişleri olsun, Beijing Olimpiyat Oyunları Çin için çok yönlü bir sınama oldu. Olimpiyat Oyunları'ndan sonra Çin'in gelişmesinin önünde yine çetin görevler bulunuyor.

    Çin uzmanı Qin Xiaoying, Çin'in Olimpiyat Oyunları vesilesiyle dışa açılma boyutunu daha da genişletmesi gerektiğini dile getirdi:

    "Beijing Olimpiyat Oyunları'nın en büyük etkisi, Çin'in dışa açılma başarılarının dünyaya sergilenmesi oldu. 1978 yılında reform ve dışa açılma politikası ilan edildi ama, bu yalnızca bir ilandır. 2008 Beijing Olimpiyat Oyunları ise, Çin'in 30 yıl içindeki başarılarını dünyaya tanıttı ve Çin'in gelecekte daha da açılacağının haberini verdi."

    30 yıl süren dışa açılma sayesinde, Çin ekonomisi ve toplumunda temel değişimler meydana geldi. Dışa açılmayla beraber gelen küresel rekabette Çin, içe kapalı bir ülkenin geleceği olmadığı ve dışa açılmanın ülkenin uzun vadeli gelişmesi için tartışılmaz bir önem taşıdığı sonucuna vardı. Çin Olimpiyat Oyunları'na evsahipliği yapmakla, dışa daha da açılacak bir gelişme yolu seçtiğini kanıtladı. Dışa daha açık bir Çin, ülkeyi refaha kavuşturmanın yanı sıra, dünyaya da daha büyük katkılar sunacaktır.