Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in önceki gün (26 Ağustos) devlet başkanlığı emrini imzalayarak Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlıklarını tanıması, aralarında ABD'nin de bulunduğu Batılı ülkelerde büyük rahatsızlık yarattı. Buna karşılık Medvedev, Rusya'nın yeni bir "Soğuk Savaş"tan korkmadığını söyledi. Bu, Rusya ile Gürcistan arasında yaşanan çatışmalardan sonra Medvedev tarafından yapılan bir diğer sert açıklama oldu. Gözlemciler, Rusya Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanıyarak Batılı ülkelerin sinir noktalarına bastığı için, Rusya ve Batılı ülkeler arasındaki ilişkilerin zorlu bir süreçten geçeceği görüşünde birleşiyor.
Kosova geçen Şubat ayında bağımsızlığını ilan ettiğinde, birçok Rus uluslararası ilişkiler uzmanı artık "Pandora'nın kutusu"nun açıldığı, bu olayın akla gelmeyecek sonuçlar doğurarak tüm dünyayı etkileyeceği, hatta Soğuk Savaş'tan sonraki uluslararası düzenin de sarsılacağı tahminlerinde bulunmuşlardı. Aradan altı ay geçtikten sonra, Rusya'nın Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanımasıyla, Abhazya ve Güney Osetya da Kosova modelini örnek alarak "egemen ve bağımsız devlet" yolunu tercih etti. Ancak bu sefer Rusya ve Batılı ülkelerin "rolleri" değişti.
Kamuoyuna göre, Rusya Parlamentosu'nun Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını desteklemesi, aslında görünenden daha büyük bir simgesel anlam taşıyor. Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in devlet başkanlığı emrini bu kadar kısa sürede imzalaması beklenmiyordu. Ancak Rusya Parlamentosu'nun alt ve üst kanatlarında Devlet Başkanı'na Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanıma çağrısı yapıldığının ertesi günü, Medvedev hemen tepki göstererek, Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanıyan devlet başkanlığı emrini imzaladı. Gözlemciler, Medvedev'in bu kararının altında derin nedenler yattığını düşünüyor.
Öncelikle Rusya, Abhazya ve Güney Osetya sorunlarının çözüm sürecinde hakimiyeti ele almaya çalışıyor. Gürcistan ve Rusya'nın çatışmaya girmesinden sonra Rusya, Gürcistan hükümetine güvenini kaybederek Abhazya ve Güney Osetya sorunlarında Gürcistan hükümetiyle işbirliği yapma ümitlerini bir kenara bıraktı. Bunun yanında, çatışmadan sonra NATO ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gibi güçlerin müdahalesiyle, bölgede durum daha da karmaşık hale geldi. Rus uzmanlar, bu durumda Rusya'nın bazı "olağanüstü yöntemler" kullanarak, Batılı ülkelerle güç çekişmesinde inisiyatif kazanabileceğini ve Gürcistan'ın NATO'ya girmesini engelleme hedefine ulaşabileceğini savunuyor.
İkinci olarak, Rusya'nın Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanıması, Rusya'nın Gürcistan'la çatışmaya girmesinden sonra Batılı ülkelerin Rusya'ya uyguladığı baskılarla da bağlantılı. Bu süreçte Batılı ülkeler Rusya'yı "Gürcistan'ı işgal etmekle" suçladı; ayrıca Rusya'yı G-8 grubundan kovacakları, Dünya Ticaret Örgtü'ne katılım sürecini erteleyecekleri, 2014 Sochi Kış Olimpiyat Oyunları'nın evsahipliği hakkından yoksun bırakacakları ve NATO'nun Rusya'yla ilişkilerini yeniden gözden geçirecekleri tehditlerinde bulundu. Ayrıca ABD ve NATO da harekete geçerek Rusya'nın sabrının "alt sınırına" dokundu.
Bilindiği gibi ABD ve Polonya bu ayın ortasında, ABD'nin Polonya'da kuracağı füze kalkanı projesi konusunda aniden anlaşmaya vardı. Rusya, Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanıyarak Batılı ülkelere güçlü bir karşılık verilmiş oldu; ayrıca ilişkileri düzeltme "topu" da Batılı ülkelere atılmış oldu.
Kamuoyunda, Rusya ve Batılı ülkeler arasındaki ilişkilerin Soğuk Savaş'tan sonraki en düşük seviyesine indiği ve yeni bir Soğuk Savaş'ın eşiğine gelindiği görüşü hakim. Bu tür endişelere karşı, Rusya Devlet Başkanı Medvedev, önceki gün yaptığı konuşmada, Rusya'nın yeni bir Soğuk Savaş'tan korkmadığını söyledi. Ancak Medvedev, aynı gün CNN televizyonuna verdiği demeçte, Rusya'nın Soğuk Savaş'a değil, aralarında ABD'nin de bulunduğu Batılı ülkelerle gerçekçi ve yapıcı ilişkiler kurmaya ihtiyacı olduğunu; ancak bu hedefe ulaşılması için, yapıcı bir tavıra ve her iki tarafın iradesine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Gözlemciler, Rusya'nın Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanımasıyla, Rusya ve Batılı ülkeler arasındaki ilişkilerin ciddi bir sınanma sürecinden geçeceği görüşünde. Önümüzdeki dönemde, iki tarafın Abhazya ve Güney Osetya sorunlarındaki çekişmesi devam edecek, diğer bazı sorunlarda var olan çelişkiler de su yüzüne çıkacak. Ancak Batılı ülkeler, kaygısız bir şekilde Rusya'ya baskı ve tecrit politikası uygulayamayacak, Rusya da Batı'ya ilişkin stratejisinde ölçülü davranacak. Bu nedenle yeni bir Soğuk Savaş dönemine girme olasılığı düşük gözüküyor.
Yorumunuzu Gönderin
Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in önceki gün (26 Ağustos) devlet başkanlığı emrini imzalayarak Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlıklarını tanıması, aralarında ABD'nin de bulunduğu Batılı ülkelerde büyük rahatsızlık yarattı. Buna karşılık Medvedev, Rusya'nın yeni bir "Soğuk Savaş"tan korkmadığını söyledi. Bu, Rusya ile Gürcistan arasında yaşanan çatışmalardan sonra Medvedev tarafından yapılan bir diğer sert açıklama oldu. Gözlemciler, Rusya Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanıyarak Batılı ülkelerin sinir noktalarına bastığı için, Rusya ve Batılı ülkeler arasındaki ilişkilerin zorlu bir süreçten geçeceği görüşünde birleşiyor.
