Olimpiyat günlerinden yazılan bir mektup

"Havuz

Akşam Yine Toplandı Derinde

Canan gülüyor eski yerinde

Canan ki gündüzleri gelmez

Akşam görünür havuz üzerinde,

Mehtab kemer taze belinde

Üstünde sema gizli bir örtü

Yıldızlar onun guldür elinde...

Ahmet Haşim"

Canım Kızım,

Olimpiyat günlerinden yine merhaba,

Bu mektubumda sana son günlerin bazı haberlerinden bölümler aktaracağım. İlk haber olimpiyatın bir başka boyutuyla ilgili. "Büyük Çin pazarında Adidas-Nike savaşı" başlıklı haberde şöyle deniyor:

"Finale yaklaşan 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları bir yandan sporcuların diğer yandan da dev spor ürünleri markalarının rekabetine sahne oluyor.

"Özellikle Nike ve Adidas, milyar dolarlık bir çekişmeye girerek, dünyanın en hızlı büyüyen spor giyim pazarı Çin'den ciddi paylar kapmak için olimpiyatı kullanıyor.

"Adidas ve Nike, olimpiyatlar süresince Çinli tüketicilere benzeri olmayan bir yatırım yaptı. Alman Adidas sponsorluk ve bütünleşik pazarlama faaliyetlerine 190 milyon dolar harcarken, ABD'li rakibi Nike'ın da 150 milyon dolara yaklaştığı belirtiliyor. Ancak 400 milyon 20 yaş altı nüfusu bulunan Çin'de elde edecekleri pazar payı yapılan tüm yatırımların meyvelerini toplamalarına yardımcı olacak. Çin'de çok sayıda insanın hâlâ sporla arası iyi değil fakat uzmanlar olimpiyatlarla beraber bu durumun değişeceğini düşünüyor. Bu da 1.3 milyar nüfuslu pazardaki potansiyeli gösteriyor.

"Adidas, hem Pekin Olimpiyat Oyunları'nın hem de Çin Olimpiyat Komitesi'nin sponsoru. Olimpiyat meşalesini taşıyanlar, resmi görevliler ve gönüllüler bu markanın ürünlerini giyiyor. Çinli şampiyon sporcular da Adidas giyiyor.

"Adidas China Başkan Yardımcısı Paul Pi, "Madalya kazanan her Çinli sporcu podyuma Adidas kıyafetleriyle çıkacak" diyor ama Nike da 22 branştaki Çin takımlarının sponsoru. Nike, Çin'deki 1 milyar dolarlık satış hedefini 1 yıl öncesinde; bahar aylarında yakaladığını duyurdu. Yine de Adidas pazarda rakibinin önünde. 2008'in ilk yarısında satışlarını yüzde 60 artıran Adidas, 2010'a kadar pazarda 1.5 milyar dolara ulaşmayı hedefliyor. Zou Marketing Spor Uzmanı Terry Rhoads, 2025'e kadar Çin'in pazar büyüklüğünde ABD'yi geçeceğini öngörüyor.

"Çin'in ABD karşısındaki en büyük avantajı ise son 5 yıldır ekonomisinin her yıl yüzde 30 büyümesi. Paul Pi, "Küresel alanda lider olmak istiyorsanız Çin'de de lider olmak zorundasınız" diyor. İki dev markanın Çin dışındaki rekabeti ise daha amansız. Adidas neredeyse iki günde bir mağaza açıyor. Adidas'ın yıl sonuna kadar Çin'deki mağaza sayısı da 5 bini bulacak. Adidas'ın Kuş Yuvası Stadı'nın yakınlarındaki Sanlitun'da geçen ay açtığı 4 katlı ve 3170 metrekarelik mağazası, dünyanın en büyük Adidas mağazası oldu.

"Olimpiyatların ev sahibi 1.3 milyar nüfuslu Çin'in atletizmdeki gururu Liu Xiang, finale çıkamadı. 110 metre engelli elemelerinde sakatlanan Xiang, böylece olası bir altından oldu. Yarış start'ı verildiğinde birkaç kez topallayarak adım atan Xiang, çıkış hatalı olmasına rağmen kulvardaki yerini alamadı ve tünel girişine yöneldi. Xiang'ın elenmesiyle Kuş Yuvası'ndaki Çinliler göz yaşlarını tutamadı.

"2004 Atina ve 2007 Dünya Şampiyonası'nda altın alan Xiang, kendi evinde tek bir yarışa katılamadan oyunlardan çekilmek zorunda kaldı.

"Bu gelişme en çok Xiang'ın sponsoru Nike'ı üzdü. Çünkü Çinli atlet finale çıkıp altın madalyayı alsaydı Nike, Çin'deki yerini daha da sağlamlaştıracaktı. Ama madalyayı Nike ayakkabılarıyla kazanacak Xiang, madalyayı takarken Adidas kıyafet giyecekti."

"Çin internette öne geçti, ABD'li teknoloji devlerinde panik başladı" başlıklı haberde ise şu sözlere yer verildi:

"Uzaktan yapılan tahminler, elde net veri olmadan hazırlanan analizler üç aşağı beş yukarı böyle bir sonuca ulaşılacağını söylüyordu ama Çin Hükümeti, geçen günlerde ülkenin internet kullanımı ile ilgili ilk defa resmi istatistikleri yayınlayınca gerçek ortaya çıktı: Çin, internet kullanıcısı sayısında Amerika Birleşik Devletleri'ni geçti.

"Bu sonucun ardından hemen Çinli internet şirketlerinin Google, Yahoo, Facebook gibi Amerikan devlerine karşı şansları değerlendirilmeye başlandı. Haziran ayı itibarıyla Çin'deki internet kullanıcıları 253 milyona ulaştı. Böylece 1.3 milyar nüfuslu ülke, 220 milyon kullanıcıyla dünyanın en çok internet kullanıcısına sahip ülkesi ABD'yi geçmiş oldu.

"Çin Hükümeti'nin yaptığı araştırmaya göre, ülkedeki internet kullanıcılarının yüzde 70'i, 30 yaş ve altındaki kişiler. Özellikle bloglar ve sosyal ağlar sayesinde, öğrenciler arasında internet kullanımı çok hızlı yaygınlaşıyor. 253 milyon Çinli internet kullanıcısına sadece son bir yıl içinde eklenen kişi sayısı, tam 90 milyon. Son 6 ayda eklenen ise 43 milyon. Bu sayının 39 milyonunu tek başına lise öğrencileri oluşturuyor. Liselerdeki inanılmaz büyümeyi bir kenara bırakın, ülke nüfusunun şu anda sadece yüzde 19'unun internet kullanıcısı olduğunu dikkate aldığınızda bile bu konuda Çin ile zaten kimsenin baş etmesinin mümkün olmayacağını anlıyorsunuz. Halbuki Amerika'daki 220 milyon internet kullanıcısı, 300 milyonluk ülkede yüzde 70'e gelindiğini gösteriyor. Ya da başka bir ifadeyle, artık doyuma ulaşıldığını.

"Bu büyüme rakamları, Çinli ve Amerikalı internet siteleri arasında süren rekabetin de bundan sonra Çinli şirketler lehine olacağının kanıtı. ABD'li yatırım şirketi Morgan Stanley'in yaptığı bir araştırmaya göre Çin'deki online reklam pazarı şu anda her yıl yüzde 60-70 büyüyor. 2008 itibarıyla ise toplam 1.7 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Önümüzdeki 3-4 yıl için Çin internet piyasasında yaşanacak büyümeyi tek bir sözcükle ifade ediyorlar: Hiper-büyüme."

Haftaya devam etmek üzere seni özlem ve sevgiyle kucaklıyorum.

Öptüm.

Baban Cemil Kaptan

22 Ağustos 2008

"Karanfil Ölüleri

günler güz yanığı

sonsuza giden raylarda gümüş

kum susan çöller gibi

yalana buyruk akıyor

bıkıyor zaman...

senin maviliğinden eser yok

haki yeşil bir yaz

ve tel örgülerde

karanfil ölüleri...

bazı salak kuşlar

konduğu pencerelere tutsak

yalan yanlış konmalara zemin

haki yeşil bir yaz

hasret mavisinde karanfil ölüleri

önünden tren geçen hemzenin hayat

duran zaman

esneyen saatler

amaçsız bir bit yarışı

yürüdükçe uzayan

koştukça beton yollar

ve yollarda

karanfil ölüleri...

limanlarında denizsiz yaşanan

ezan vakti küheylan

kuşluk vakti beyinsiz bir şehir

diken biriktiren bir koleksiyoncu

ve gül kokumsuz çim bahçelerde

karanfil ölüleri...

bezgin çamurlarda

nefsi müdafadır bir tozun direnişi

kimsenin bikinisini çıkarmadığı

haki yeşil bir yaz

ve yarasına işeyen kırık haziran makamında

erotik

karanfil ölüleri...

sormadan konuşan ahmak

yalan değil gölge değil iz hiç değil

sanal bir serinliğe sığınan

çağıl çağıl bir nehir bile değil

çağlayan diliyle ırmamak

ve ırmaklarda

karanfil ölüleri...

yaprağına kırmızı

kıvrımına şarkılar

dallarına suskun bir hayat öpücüğü

ve haki yeşil bir yaz içre yazılan

sıkkın şiirlerde

karanfil ölüleri...

Yılmaz Erdoğan"