Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Fikret İlze: " Dünyanın en büyük kapalı alanına sahip bir havaalanı, Beijing International  Airport."

(GMT+08:00) 2008-08-21 13:17:58 cri

Değerli dinleyiciler, Sayın Fikret İlze'yle sohbetimizin ikinci bölümüyle, tekrar sizlerleyiz.

CRI- Olimpiyat oyunlarından hemen önce, yapımı tamamlanan ve dünyanın en büyük kapalı alanına sahip, yeni terminal binası hizmet vermek için hazır. Yeni terminal binasını, nasıl değerlendiriyorsunuz?

F.İ.- Dünyanın en büyük kapalı alanına sahip bir havaalanı, Beijing International Airport. Çok güzel bir ambiyansı var. Özellikle fotoğraflarına baktığınızda veyahut da uçaktan iniş anında, yukarıdan baktığınızda görüntü mükemmel. Zaten, havaalanına otomobille yaklaşırken de, büyük bir şaşa, ışık huzmesiyle karşılaşıyorsunuz. Havaalanının içi de keza aynı şekilde. Havaalanın içine girdiğinizde, tavanın yüksekliği, büyüklüğü gerçekten insanı etkiliyor. Ama operasyonu tabii ki, olumsuz yönde etkiliyor, mesafelerin uzun olmasından dolayı. Düşünün havaalanının içinde, uçağa ulaşabilmek için, trenle geçmek zorundasınız.

CRI- Çok yakın zamanda maalesef, deprem gerçeğiyle karşılaşan Çin, hızla yaralarını sarıyor. Bu konuda da söylemek istedikleriniz var mı dinleyicilerimize?

F.İ.- Tabii ki, Türkiye'deki en büyük depremi yaşamış bir Türk olarak, akabinde Beijing'e geldikten sonra da Beijing'e, pek yakın olmasa da uzak bir bölgede yaşanan bir deprem, doğal olarak etkiliyor sizi. Olumsuz yönde etkiliyor. Depremin insanlara getirdiği acıyı, İstanbul'da yaşarken de görmüştüm. Burada, Çinliler de benzer acıları yaşadılar. Ama, Çin devleti, yaraları çok kısa süre içerisinde sarmaya başladı ve devam ediyor da. Zannediyorum geride kalanların hayata yeniden sarılabilmeleri için, Çin devleti, halkıyla birlikte, halkının da büyük desteği oldu çünkü bu konuda. Geride kalanlara, hayata sarılmaları için, büyük bir destek verecektir ki zaten, veriyor da şu an.

CRI- Çin'in başka hangi kentlerini gördünüz Beijing dışında? Çin'i tanımak için, neler yapıyorsunuz?

F.İ.- Şanslıyım ki, görevli olarak iki defa Shanghai'ya gittim. Shanghai'ya gitmişken, oraya çok yakın, Hangchuo şehrine gittim ki, mavi ve yeşilin, -bizim Karadeniz'e birazcık benzetirim orayı.- birleştiği. Bir de çok güzel, çok temiz bir şehirdir. Bunun dışında, bir de Uygur bölgesini görme şansım oldu. İki yıl evvel, dört günlük bir seyahat planlamıştım. Tanrı dağlarını görme şansım oldu. Çok da güzeldi.

CRI- Çince konusunda neler söylersiniz bana? Çince öğrendiniz mi?

F.İ.- Çince, çok fazla öğrendim diyemem çünkü, çok fazla zamanımız olmadığı için, eğitim alam şansına da sahip olamadım. Ancak, iş arkadaşlarımızla, dışarıdaki Çinlilerden alabildiğimiz kadarını aldık. Hayatı kolaylaştıracak kadar bir Çinceye, ulaştık. Gönül isterdi ki, ilk geldiğimiz zamanlar Çince, bir eğitim alıp, daha iyi bir seviyede olmak.

CRI- Ama, çalışma şartlarınız buna uygun değil, değil mi?

F.İ.- Maalesef.

CRI- Sizin gibi Çin'de, görev yapacak olanlara, ya da Çin'de yerleşik yaşamak isteyeceklere önerileriniz neler olacaktır Fikret Bey?

F.İ.- Çin'e gelirken, bütün ön yargılarını geride bırakıp gelmelerini tavsiye ederim. Bir çok şeye açık olmalarını isterim. İnsanlarla olan ilişkilerine girmekte hiç zorlanmamalarını, direk bir şekilde arkadaş edinmeye çalışsınlar, aynı şekilde yemek konusunda, ön yargılarını bırakıp, buraya gelmelerini tavsiye ederim. Denesinler, eminim ki belli süre sonra, damak tatlarına uygun yemekleri bulacaklar ve bu tatlardan da vazgeçemeyecekler.

CRI- Hemen size sorayım, Çin yemeklerini nasıl buldunuz? Şimdi Çin yemekleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

F.İ.- Tabii ki ben, ön yargıyla geldiğim için, maalesef uzun bir süre direndim, Çin yemeklerine karşı. Ancak, alıştıktan sonra, gerçekten çok güzel Çin, yemekleri olduğunu gördüm. Gerçekten vazgeçilmez tatlar var.

CRI- En çok hangi bölge yemeklerini seviyorsunuz?

F.İ.- En fazla, Sichuan bölgesi yemeklerini seviyorum. Biraz acılı olmasından dolayı olabilir.

CRI- Peki Fikret Bey, bize vakit ayırdığınız için, çok teşekkür ederim.

F.İ.- Rica ederim. Bu şansı bana verdiğiniz için, ben size teşekkür ederim.

Sevgili dinleyiciler, Güzel bir söz vardır, " En uzak mesafe, ne Çin, ne de Hindistan'dır. En uzak mesafe, yan yana duran ama, yürekleri uzak olanların arasındadır" diye. Umarım, yüreğinize yakın olanlar, hep yanınızda olsun, mesafeler engelli olmadan.

Dostlukla kalın,

Hoşça kalın.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040