Kentleşme düzeyi hızla yükseliyor

  Kentleşme düzeyi hızlı yükselen Çin'de kentsel gelişme sürecinde doğanın, kültür kaynaklarının ve ekolojik ortamın korunması, nüfus dolaşımı ve kent yönetimi gibi birçok sorunlar çözülmeye çalışılıyor. Konut ve Kent ile Köy İnşası Bakanlığı'ndan bir yetkili dün (19 Ağustos) Beijing'de konuyla ilgili bilgiler verdi.

  Kentleşme, insanlığın ekonomik ve toplumsal gelişmesinde doğal olan kaçınılmaz bir tarihsel süreçtir. Kentleşmenin hızlı adımlarla ilerlediği gelişmekte olan ülkelerin en büyüğü Çin'deki kentleşme düzeyi 1980'li yılların başlarında yüzde 20 civarındayken, bu oran geçen yıl yüzde 44.97'ye çıktı. Kentlilerde ve kasabalarda oturanların sayısı 594 milyonu buldu. Ancak hızlı kentleşme, öncelikle doğanın, kültür kaynaklarının ve ekolojik ortamın korunması açısından da bir takım meydan okumalar ortaya çıkardı. Buna karşı Çin Konut ve Kent ile Köy İnşası Bakanlığı Kent ve Kasaba Planlaması Müdür Yardımcısı Zhang Qin, Çin hükümetinin, kentsel planlama sürecinde yasalara göre doğanın, kültür kaynaklarının ve ekolojik ortamın korunması için sıkı önlemler aldığını belirterek şunları söyledi:

  "Bilimsel gelişme kavramının ortaya çıkmasıyla, ekolojik ortamın korunmasına ilişkin yasama çalışmaları alanında büyük ilerlemeler kaydedildi. Örneğin "Toprak Yasası", "Çevre Koruma Yasası" ve 1 Ocak 2008'de yürürlüğe giren "Kentsel ve Köysel Planlama Yasası"nda kültür kaynaklarının ve ekolojik ortamın korunması öncelikli görev olarak belirlendi. Planda bir önkoşul olarak belirlenen ekolojik ortamın korunması ilkesi doğrultusunda, konut inşa edilmesi yasaklanan ve sınırlanan bölgelerin saptanması gerekiyor."

  Çin, nüfus dolaşımının boyutu açısından dünyada birinci sırada yer alıyor. Köylü işçiler başta olmak üzere nüfus dolaşımına katılan insanların sayısı yaklaşık 150 milyon oldu. Bu sayı, yılda ortalama 5 milyonluk bir hızla artıyor. Konut ve Kent ile Köy İnşası Bakanlığı Köy ve Kasaba İnşası Ofisi Başkanı Li Bingdi, "kente giriş eşiğinin alçalarak" yüz milyonlarca köylünün kentlere ve kasabalara girip kent ve kasaba yaşamıyla gerçek anlamda kaynaşabilmesinin sağlanması gerektiğini kaydederek şöyle konuştu:

  "Bu kadar çok sayıda köylünün kente girip işçi olarak çalışması, ticaret yapması ve hizmet sektöründe çalışması, ülkemizin kentsel gelişmesine büyük katkıda bulunuyor. Onlar, saygı göstermemiz ve yardımcı olmamız gereken bir kesimdir. Bu insanların kentlilerle eşit ölçülere göre istihdam edilmesi ve eşit ücret alması sorununu çözebilecek bir sosyal güvenlik sisteminin kurulması gerekiyor."

  Li Bingdi, köylü işçilerin gerçek anlamda kentlere yerleşerek kentlilerle kaynaşmasını sağlamak için Çin hükümetinin şu anda birçok önlem aldığını söyledi.

  Gelişme sürecinde kentsel yönetim kolay bir iş değildir. Bir kentin yönetim düzeyi, o kentin siyaset, ekonomi ve kültür alanlarındaki gelişme ve toplumsal uyumuna doğrudan yansıyor. Konut ve Kent ile Köy İnşası Bakanlığı Kent İnşası Müdür Yardımcısı Bayan Chen, Çin'in tüm bölgelerinde dijital yöntemle kentsel yönetim uygulamalarına geçilmeye çalışıldığına işaret ederek bu yeni yönetim modelinin özelliklerini şu sözlerle anlattı:

  "Modern bilgi teknolojisi ile kentsel yönetim birleştirilerek kentsel yönetim anlayışı ve uygulamasında yenilik yaratıldı. Böylece tüm yönetim alanında biriken bütün sorunlara çözüm bulunmaya çalışılıyor. Geçmişteki pasif yönetim tarzı iniyasitifli yönetim yaklaşımına dönüştürülerek tesbit edilen sorunlara çözüm getirilmeye çalışılıyor."

  Dijital yöntemle kentsel yönetim verimi de önemli ölçüde yükseldi. Ayrıca kentsel yönetim ve denetimin birbirinden ayrılması yoluna da gidildi. Bayan Chen, ülkedeki 50'den fazla pilot kentte insanların çoğunun bundan memnun olduğunu söyledi. Üç yıl süren deneme aşamasından sonra bu yönetim tarzı ülkenin tüm kentlerine yaygınlaştırıldı.

  Şu an Çin'de 655 kent ve yaklaşık 20 bin kasaba kuruldu. Dünya ülkelerinin tümünün nüfus, kaynak ve çevre koruma sorunlarıyla karşı karşıya bulunduğu günümüzde, enerji tasarrufu sağlanması, çevre dostu ve verimli bir ekonomi ile uyumlu bir toplumsal yapıyı hedefleyen Çin'de kentleşmenin sağlıklı şekilde gelişmesinde ve kentin sürdürülebilir gelişmesinde göze çarpan başarılar elde edildi. Kentlerde insanların yaşam ortamı kaliesi sürekli yükselirken kentlerin kapasitesi de önemli ölçüde yükseldi.