|
|||||||||||||||||||||
|
"Beijing Olimpiyatları, Çin'in dünyaya açılmasında bir dönüm noktasıdır. Çin, Beijing Olimpiyatları'ndan önce ekonomik bakımdan dünyayla bütünleşti, olimpiyatlardan sonra da toplumsal ve kültürel açılardan dünyayla bütünleşecektir." Bu, Çin basınında yaygın olarak dile getirilen bir görüş... Gerçekten de Çin hükümetinin geçen yedi yılda olimpiyatlar için harcadığı çabalar sayesinde Beijing Olimpiyatları'nda uluslararası toplumun ortak özellikleri öne çıkıyor. 30 yıl süren reform ve dışa açılma uygulamalarıyla Çin, dünyayla her geçen gün daha da bütünleşiyor. Olimpiyatlar ise, Çin'in dünyaya yakınlaşmasında yeni bir dönüm noktası olacaktır.
Bundan yedi yıl önce, dönemin Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Juan Antonio Samaranch, 29. Yaz Olimpiyat Oyunları'nın Beijing'de düzenleneceğini duyurdu. Bu açıklamayla Çinliler, büyük bir sevincin yanı sıra, büyük bir görevi de omuzlarında hissetti.
Çin'in küresel bir spor şenliği olan olimpiyat oyunlarına ev sahipliği için başvuruda bulunması, yalnızca uluslararası statüsünü yükseltmeyi değil, Olimpiyat Hareketi'ne katkı yapmayı ve uluslararası yükümlülüğünü yerine getirmeyi de amaçlıyordu. Aradan geçen yedi yılda Çin, yüksek sorumluluk duygusuyla olimpiyatları başarıyla düzenlemek için yoğun çaba harcadı. Olimpiyat tesislerinin inşasından basın hizmetlerine, hava kalitesinden güvenlik düzenlemelerine, gönüllü hizmetlerinden büyük bir özenle hazırlanan bütün törenlere kadar her alanda harcanan çabalar, Çin ulusunun misafirperverlik ve sorumluluğa dayalı kültürel geleneğini ortaya koyduğu gibi, uluslararası yükümlülük ile taahhütlerine bağlı kalma kararlılığını, dolayısıyla da uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi olduğu gerçeğini tüm dünyaya göstermiş oldu.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Jacques Rogge, Beijing Olimpiyatları'nın açılışından hemen önce düzenlenen basın toplantısında, komitenin yedi yıl önce verdiği karar hakkında şunları söylemişti:
"Uluslararası Olimpiyat Komitesi, olimpiyatlara ev sahipliği yapma hakkını Çin'e verdiği için asla pişman değildir. 8 Ağustos gününe gelindiğinde olimpiyat oyunlarının büyük cazibesi ve kusursuz organizasyonu, bütün tartışmaları silip götürecektir."
Beijing Olimpiyatları için belirlenen bazı düşünce ve kavramlar, Çin'in Olimpiyat Hareketi'ne ve dünyayla ilişkilerine yaklaşımlarını, evrensel değer yargılarını benimseyişini ve beş bin yıllık medeniyetin felsefesi ve hoşgörü anlayışını gözler önünde serdi. Bunun bir örneği de Beijing Olimpiyatları'nın "Bir Dünya, Tek Rüya" şeklindeki sloganıdır. Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao, bu slogana açıklık getirirken şöyle konuştu:
"'Bir Dünya, Tek Rüya' sloganı, Olimpiyat Ruhu'nu, aynı zamanda Beijing Olimpiyat Oyunları'nın amacını ortaya koydu. Bu sloganla Çin halkının dünyanın bütün halklarıyla birlikte Olimpiyat Ruhu altında temas ve işbirliğini yoğunlaştırarak, uluslararası Olimpiyat Hareketi'nde yeni bir sayfa açmayı, aynı zamanda insanlığı daha güzel yarınlar yaratmayı arzuladığı mesajı veriliyor."
Olimpiyat Ruhu'nun özünü ortaya koyan bu slogan, aynı zamanda Çin'in ülküsüyle dünyanın ülküsünün mükemmel birleşmesidir. Beijing Olimpiyatları'nın "Kültürel Olimpiyat", "Yeşil Olimpiyat" ve "Bilim ve Teknolojiye Dayalı Olimpiyat" şeklindeki üç ana kavramı ise, Çin'in olimpiyatları insanlığın evrensel değer yargılarına ve uluslararası standartlara uygun biçimde düzenleme yönünde verdiği sözdür.
"Sen ve ben, kalp kalbe aynı dünya köyünde yaşıyoruz, rüyalarımız için binlerce kilometre kat ederek Beijing'de buluştuk."
Beijing Olimpiyatları'nın ana şarkısı "Sen ve Ben", bütün dünya halklarının bir aile olması yönündeki güzel arzuyu temsil ediyor.
Bütün olimpiyat oyunlarının kendine özgü özellikler taşıdığını hatırlatan Jacques Rogge, "Beijing Olimpiyatları, dünya nüfusunun beşte biri tarafından düzenlenen bir oyundur ve böyle bir oyunu yalnızca Çin düzenleyebilir" demişti. Beijing Olimpiyat Oyunları'na yönelik ilgi, bir anlamda Çin'e de yönelik sayılır. Beijing Olimpiyatları, dünyanın Çin'i yakından görerek yeniden tanımasına imkân sağladı.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi eski pazarlama müdürü Michael Payne, Beijing Olimpiyatları hakkındaki görüşlerini şöyle dile getirdi:
"15 kere olimpiyatlara katıldım; ancak bunların hiçbirinde, evsahibi ülke olimpiyatları Beijing kadar önemsemedi. Tüm dünyada bir Çin rüzgârı esiyor ve Çin, uluslararası toplumla bütünleşiyor. Olimpiyatlar, Çin'in kendisini dünyaya göstermesi için ideal bir fırsattır."
30 yıl süren reform ve dışa açılma uygulamaları sonucunda Çin, kapısını daha fazla açıp dünyayla daha fazla bütünleşmenin Çin'in ilerlemesi için vazgeçilmez bir yol olduğunu anladı. Beijing Olimpiyatları'yla Çin, dünyaya yakınlaşma sürecinde büyük atılım gerçekleştirmiş olacak. Beijing Olimpiyatları, Çin'in her yönüyle dünyayla bütünleşmesinin simgesi olacaktır.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |