|
|||||||||||||||||||||
|
Çin'i ilk kez ziyaret eden Ukrayna Başbakan Yardımcısı Ivan Vaciunik, mikrofonumza şunları anlattı:
"Çin'e gelmeden önce Beijing'deki gıda, içme suyu ve hava kalitesi hakkındaki bazı tartışmaları duymuştum. Çin'e geldikten sonra Çin mutfağının tadına bakma imkanına sahip oldum. Demek istediğim, Çin'e hiç bir endişe taşımadan geldim, geldikten sonra da haklı olduğumu gördüm."
Yine Çin'e ilk kez gelen Alman bayan atlet Feil Friederike ise şöyle konuştu:
"Açıkçası Çin'e gelmeden önce buradaki hava kalitesinin antrenmanlarımı etkileyebileceğinden endişe ediyordum. Ancak Beijing'e geldikten sonra çok yanıldığımı anladım."
Tıpkı Vaciunik ve Friederike gibi, çok sayıda başka yabancı da, Çin'e gelmeden önce Çin ve Beijing hakkında bazı olumsuz bilgiler edinmişti. Ancak Beijing'e geldiklerinde bildikleri Çin ile gördükleri Çin arasında epey fark olduğunu açık bir dille ifade ediyorlar. Bu duruma yol açan nedenlere gelince:
Her şeyden önce gelişmekte olan büyük bir ülke olarak Çin, 30 yıl süren reform ve dışa açılma uygulamaları sonucunda toplum, ekonomi, bilim, teknoloji ve kültür alanlarında büyük değişimlere sahne oldu. Çinliler bile bu değişimleri tanımak ve anlamak için zamana ihtiyaç duyuyor. Dünya için ise bu süre, daha da uzun olacak.
Bunun yanı sıra dünya kamuoyununun Batı medyasının kontrolünde ve hatta tekelinde olması nedeniyle insanlar, dünyaya Batı basınının bakış açısıyla bakmak zorunda kalıyor. Sorumsuz davranan bazı Batı basın kuruluşlarının çeşitli nedenlerden dolayı Çin hakkında gerçek dışı haberler vermesi, "bilinen Çin" ile "görülen Çin" arasında farklar olmasına yol açıyor. Bu durumu değiştirmek için dünya Çin'i doğrudan tanımaya ihtiyaç duyuyor. Bu da çeşitli vesileleri gerektiriyor.
Çin İletişim Üniversitesi Uluslararası İletişim Merkezi Müdürü Chen Weixing, Beijing Olimpiyatları'nın dünyanın hızla gelişen Çin'i tanımasına elverişli bir platform sağladığına işaret ederek, dünyanın Çin'i tanımasının en etkili yolunun yerinde görmek olduğunu belirtti. Chen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gelişmiş ülkelerin basın kuruluşları, çoğu yabancının Çin'e bakış açısını belirler durumundadır. Olimpiyatlar, yabancıların Çin hakkındaki önyargılarının giderilmesinde önemli rol oynayabilir."
Çin'de "Bir kere görmek, yüz kere duymaktan iyidir" şeklinde yaygın bir atasözü vardır. Bu atasözünün anlamını en iyi anlayanlar, olimpiyatları izlemek için Beijing'e gelen yabancılar olsa gerek. ABD'nin California eyaletinden gelen Siteni Moore, Çinliler ve Beijing hakkında şunları söyledi:
"Çinlileri, son derece iyi kalpli, misafirperver ve yardımsever buldum. Beijing de hem güzel, hem temiz."
Doğu ile Batı kültürleri arasında büyük fark olduğu, inkar edilemez bir gerçek. Dolayısıyla Batı ile Doğu, birbirlerini daha yakından tanımalı. Yüzyüze temas, kültürler arasındaki iletişimin ve karşılıklı anlayışın en önemli temeli.
Beijing Olimpiyatları, yabancıların Çin'i yakından tanımasına elverişli bir imkan sağladı. Ancak bu, tek imkan değil. Misafirperverlik, Çin ulusal geleneklerinin özünde yatıyor. Reform ve dışa açılma uygulamalarıyla da Çin, kapısını bütün dünyaya açmış durumda. Beijing Olimpiyat Oyunları Organizasyon Komitesi Başkanı Liu Qi'nin olimpiyatların açılışında yaptığı şu konuşma, Çinlilerin ortak arzusunu temsil ediyor:
"Çin ulusunun uzun tarihi ve zengin kültürü ile dinamizm dolu şehirlerimiz, köylerimiz ve misafirperver halkımızın bütün dostlarımızda güzel birer hatıra olarak kalmasını içtenlikle arzuluyoruz. Beijing'e hoş geldiniz!"
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |